Bu düzen niçin değişmelidir ...

Yayın Tarihi: 11/03/13 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Dün, "bu düzem değişmelidir" dedim… Gençlik günlerimizde rahmetli Bülent Ecevit de böyle söylerdi. Ona mı özendim? Hayır! Bu düzen değişmelidir, çünkü "sürdürülebilir" değildir!

Buraya ekonomi bilgisi ile ilgili birkaç şey atıyorum: Bir defa ekonomistler iddia ederler ki mevduat/kredi oranı %60'ı geçmemelidir! Geçerse ne olur? Piyasada likit arlığı olur! Neymiş? Bizde de ana mesele neymiş? Likit Darlığı mı? Peki acaba bizdeki bu darlığı o eski formül ile açıklayabilir miyiz? Bakalım! Bizim Merkez bankası'nın son raporuna göre, bizde mavduat/kredi oranı, %70 imiş! Kaynağı geçen gün yazdım… Meraklısı girip baksın… Demek ki biz bir şey icat etmiyoruz… Ya bile bile yapıyoruz, ya da bilmeyecek kadar cahiliz ki bu mümkün değil! Olmamalı…

Biraz daha rakkam konuşalım mı? Konuşalım ki birileri bizi, birilerinin düşmanı sanmasın!

Liberalizm'in kalesi olan AB Maastrich Kriterleri'ne göre, bir ülkede Bütçe Açığı; Gayri Safi Yurt içi Hasıla'nın, %3'ünü geçemez… Bizde? %12.. 4 katı… Ve bizde "istikrar var, uçuyoruz" değil mi? Aynı liberal kriterlere göre, Toplam Borç da GSYİH'nın, %60'ını geçmemeli! Bizde? Allah için olsun şu raporu okuyun, geçen gün linkini attım! %121.8… İki katı… Yerseniz! Ki bu düzen devam ederse, yiyeceksiniz, çaresi yok!

Kullanılan Toplam Tüketici Kredileri, 1.6 milyar TL… Kredi Kartı Borçları, 168 milyon TL…

Nüfus? 2011 rakkamlarına göre, 286bin kişi… Bunun içinde Çalışan Nüfus: 107 bin kişi…

Kabaca söylersek, o yılın hesabına göre, KKTC'de doğan her bir bebek, daha doğarken 5.4 milyar bir borcun ortağı olarak doğdu… Herbir vatandaşa düşen kelle başına borç, 25bin (eski parayla milyar) TL… Sadece çalışanların bunu ödeyeceğini varsayarsak, o zaman da çalışan nüfus başına düşen borç miktarı, 68 bin 891 (gene mlyar deyim de anlaşılsın) TL…

Peki 2011 itibarıyla Kişi Başına Düşen Milli Gelir ne kadar? 23bin 237 TL…

Breh… 23 kazanıp, 68 borç ödenir mi? Ödenemez! Ne olur? 2002'de gördük… Mutluluk zinciri bir yerden kopar… Halk meclisi basar! Hükümet de üç sene memurlara zam yapamayıp, bankalarda parası batanları öder… Kim öder? Bunu yapanlar mı? Yoo… Halk… Vuran da vurduğu ile kalır…

Bu düzen, sürdürülebilir değildir. Onun için de değişmelidir! Siz bakmayın cevizcinin çuvalından oynayanların, bol keseden söyledikleri lâflara… İşte hesap ortada…

Bu sistem, 2002'de gene dibe vurduktan sonra, 2003-2009 arasında nasıl %15 büyüdü? Kimin önlemleri ile… Şimdi de piyasanın hakimi oldu? Üç yılda… "Batarız" diyorlar, doğru değildir… Asıl böyle batarlar, bırakılırsa…

Sizin geçen yıl bu ülkede 128 Milyon TL yatırım yapıldığından ama 300 Milyon TL Faiz Geliri elde edildiğinden haberiniz var mı? Bu ekonomi yönetmek midir?

Ne finans sistemi batsın, ne de halk ve ekonomi bankaların tutsağı olsun… Herkes hep beraber büyüsün… Biri bütün ötekilerin aleyhine şişmesin… Mesele budur… Yoksa bu gidişle, hepsi birden dibe vuracak… Vurmasın…

Boş lâfı bırakıp, biraz belge okumak ve analiz yapmak gerekiyor! Ekonomist olmak şart değil… Güvenilir üç tane bilim insanı bulur, sorarsınız… Çok zor değil…


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Doç. Dr. N. BERATLI yazıları