Özdenefe: "Örneğimiz Siber"

Eniz Orakçıoğlu

18 yaşından bu yana partisinde gönüllü olarak çalışan ve 28 Temmuz seçimlerinin ardından meclise giren 33 yaşındaki CTP-BG Girne Milletvekili Özdenefe, Geçici Hükümet döneminin Başbakanı Dr. Sibel Siber ile ilgili olarak "Sibel Hanım'ın Başbakanlığı döneminde çok olumlu gelişmeler oldu ve insanlara nefes alma, bir rahatlama hissi geldi" diye konuştu.

Özdenefe, "O'nun duruşu, karakteri ve olaylara hâkim oluşu toplumun gözünde kadının çok da güzel siyaset yapabileceğini ortaya koydu" diyerek kabinede hiçbir "kadın bakanın" olmayışını eleştirdiklerini, Siyasal Partiler Yasası'na % 40 Cinsiyet Kotasıkonması için gayret gösterdiklerini vurguladı.

18 yaşından bu yana partisinde gönüllü olarak çalışan ve 28 Temmuz seçimlerinin ardından meclise giren 4 kadın vekilin en genci olan 33 yaşındaki CTP-BG Girne Milletvekili Fazilet Özdenefe Kıbrıs Postası'nın sorularını yanıtladı.

"Yüzde 40 cinsiyet kotası olmalı"

Yüzde 40 cinsiyet kotasına dikkat çeken Özdenefe şöyle konuştu; CTP-BG Milletvekili Av. Fazilet Özdenefe,meclisin bu kadar az kadın Milletvekili olmasının birçok sebebi olduğunu söyleyerek, "Toplumsal ve Kültürel sorunların yanında yasal düzenlemelerin yetersizliği de buna etkendir. Konu ile ilgili olarak bugün gündemde olan ve oluşturulan Ad-Hoc Komitede görüşülen Siyasi Partiler Yasasıdır. Bizim öneride ve hassasiyetle üzerinde durduğumuz konu ise seçimlerde yüzde 40 cinsiyet kotası olması gerektiğine dair bir maddedir" şeklinde konuştu.

"Önlemler alınması gerektiği tartışılıyor"

Özdenefe,bugün baktığımızda dünyanın genelindeki birçok toplumda buna ABD'de dâhil kadının temsiliyeti, üst kademelere çıktıkça azaldığına dikkat çekerek, "AB'nin saplamalarına göre kadının gerek siyasetse, gerekse üst kademe yönetim gerektiren organlarda daha çok rol almasının o kurum ve organların daha verimli daha şeffaf ve daha etik çalıştığını gösterir. Bugün aslında dünyada kadının özellikle siyasetten ve meclislerden başlamak üzere üst kademede daha çok yer alması için ne gibi önlemler alınması gerektiğini zaten tartışıyor" dedi.

"Kadınların önünde engeller var"

Özdenefe, kadınların siyasetin en üst noktalarından biri olan mecliste az yer almasının nedeninin çok daha derinlerde aranması gerektiğini söyleyerek, "Ülkemizde kadınların ve erkeklerin yaşamlarındaki deneyimleri ve yaptıkları işler farklıdır. Her ne kadar eğitim seviyesi faklı olmasa da, çalışma hayatında kadın ve erkek arasında ciddi bir fark olmasa da yine de kadınların yaşadığı fiili koşullar ile erkeklerin yaşadığı fiili koşullar ve hayata dair iş bölümleri farklıdır. Örneğin; ülkemizde üniversitelerden erkekten daha fazla kadın mezun olmaktadır. Çalışma hayatında yoğunlukla kadın yer almaktadır. Ancak kariyer merdivenlerini çıkarken bir yerlerde kadınların önünde bazı engeller vardır ve ilerleyemiyorlar" diye konuştu.

"Cinsiyet eşitliğinde geri kalmışlığımız var"

Özdenefe, sözlerine şu şekilde devam etti; "Bizim toplumumuzda kadın hayatına baktığımızda çocuk bakımı, yaşlı bakımı gibi aileyi bir arada tutan bakım ve hizmetler çalışsa da, çalışmasa da kadının üzerindeki yüklerdir. Bir kadın siyasete atıldığında hem özel hayatında nasıl bir annedir, nasıl bir eştir veya nasıl bir iş hayatı vardır üzerine birde daha fazla nitelikler arıyoruz. Yanı kadının koltuğunun altındaki karpuzlarda daha fazladır. Her ne kadar Eşitlikçi olduğumuzu zanneden bir toplumsak da aslında toplumsal cinsiyet eşitliği açısından çok büyük geri kalmışlığımız var. Dünyanın genelinde kadın siyasette ve üst düzey kademelerde ne kadar geri plandaysa toplumun ekonomik, siyasi ve kültürel gelişimi de pareler olarak olumsuz yönde etkilenir."

"Listelere kadın kotası atanmalı"

Özdenefe, BM ve AB raporlarında kadının daha çok siyasette olması gerektiği konusuna dikkat çekildiğinibelirterek, "Biz CTP'de de kadının önünün açılması için ne gibi formüller bulabiliriz diye uyguladığımız bir kota sistemi vardır. Tabi ki kadını sırf kota ile daha çok aktive edemezsiniz ya da nitelikli kadınların göz önüne çıkmasını sağlayamazsınız ama bu bir başlangıçtır. Bizim ülkemize baktığımızda; hem küçük bir toplumuz, hem de seçim sistemimiz bölgesel, hem feodal ilişkilerin çok sıkı olduğu ve siyasetin maalesef yapıldığı mecralarda meyhaneler, kahvehaneler gibi bir kadının kolaylıkla gitmeyeceği alanlardır. Bu sebepten siyasi partiler yasasının değişmesine önem veriyoruz. Diğer önem verdiğimiz konuda tek bölgeli seçim sistemine geçilmesi ve Listelere kadın kotasının atanması ve kadın kotasını tamamlayamayan partilerinde seçime kabul edilmemesidir"

"Kadınlar eşitsizlik de yarışa girmez"

Özdenefe, bazı vekil arkadaşlarının 'biz kadınmilletvekili adayı bulamıyoruz' dediklerini söyleyerek, "sokağa çıkıp bizde aday koyalım şık dursun, bir iki kadın olsun dediğinizde tabi ki kadın bulamazsınız. Ayrıca sistemin eşit olmadığını bilen kadınlar zaten yarışan erkeklerle eşit başlayamayacağını bildiği bir noktada bu kadar işinin, gücünün ve sorumluluğunun içinde böyle bir yarışa girmek istemez."

"Siyasette kadın dostluğu yok"

CTP-BG Girne milletvekili Av. Fazilet Özdenefe, "siyasi partilerde neden bir genel başkan veya genel sekreter yok?" şeklindeki soruya karşılık şöyle dedi;"ülkede siyasetin zaten kadın dostu olmadığına dikkat çekerek, "Kıbrıs coğrafi yapısından, küçük oluşu ve ilişkilerinden dolayı hala daha feodal yaşandığı şartlarda…Dolaysıyla kadının yer bulacağı şartlar yok…

Bir partinin genel sekreterinin, köy köy dolaşıp, yeri geldiğinde içki masasında muhabbeti ve kahve sohbetivar… Genel Sekreterliğinde böyle bir şey olması gerektiği bir toplumda tabi ki kadın genel sekreterin bu şartları ve bu kriterleri yerine getirmesi çok zordur. Biz CTP olarak bunu aştık ve aşmaya çalışıyoruz. Diğer partilerinde bu noktada adım atmalarını umuyorum" dedi.
"Kadına yer verilmeyişini eleştirdik"

"Sayın Sibel Siber Başbakanlığı döneminde çok olumlu gelişmeler oldu ve insanlara bir nefes alma bir rahatlama hissi geldi.

Sibel Hanımın duruşu, karakteri ve olaylara hâkim oluşu da insanların ve toplumun gözünde kadının çok da güzel siyaset yapabileceğini gösterdi. CTP'nin kadın örgütünün üyeleri olarak zaten partimizin seçimlerden sonra oluşan kabinede bakanlıklarda herhangi bir kadına yer verilmeyişini eleştirdik. Biz CTP kadın örgütü olarak kadının siyasetteki yerinin toplumsal algının aksine seçim zamanlarında kadına ulaşabilsin, günü geldiğinde çay kahve partileri düzenleyip kadınları bir araya getirmenin çok çok daha ötesinde bir rolü olduğuna inanıyoruz.

Kadın örgütü tabi ki kadın üyeleriyle birleşecektir ve gerekirse çay partileri de yapacaktır."

"Ülkede bakanlık yapabilecek kadın var"

Özdenefe, her şeyden önce örgütün görevi kadını siyasete dâhil etmek olduğunu vurgulayarak"amaç; toplumsal cinsiyet eşitliği duyarlılığı olan, kadın gözüyle bakma özelliğini yitirmemiş kadın siyasetçiler yaratmaktır. Bugün ülkede bakanlık yapabilecek birçok kadınımız vardır.

CTP'de parti içi demokrasinin yanlışa yanlış, doğruya doğru denmesi gerektiğine inanıyoruz ve kadın örgütü olarak bu noktada çok mücadele veriyoruz. Bakanlar kurulunda kadın bakan olmaması bir eksikliktir…Ve biz bu eksikliğin birkez daha tekrarlanmaması için de parti olarak bundan sonra çok ciddi adımlar atacağız" şeklinde konuştu.

"Temsîli değil, temsil eden kadın"

Özdenefe,mecliste kadın sayısının az olmasının çok ciddi bir eksiklik olduğunu söyleyerek, "Kadın bilinci olan kadın bizim için önemlidir, biz temsili kadınlar istemiyoruz…

Biz,Toplumsal Cinsiyet Eşitliği yönünde farkındalığı olan, kadınca siyaset yapabilen, kadın gözüyle sorunları sorgulayabilen kadın siyasetçiler arıyoruz…

KKTC Meclisinde bugün kadın Milletvekili sayısı dörttür ve dünyanın bu konuda çok çok gerisindeyiz. Ama biz bu sayıyı artırmayı hedeflerken temsili değil temsil eden kadın sayısını artırmayı hedefleriz. Tabi ki mecliste sayımızın az oluşu ile ilgili sıkıntılarımız vardır. En basit örneği kota konusu bile konuşulurken erkek meslektaşlarımızın bize olan tavırları ve duruşları -her ne kadar saygı çerçevesinde olsa da- bir yerde ötekileştiricidir" dedi.

"Kadına hakkını teslim etmektir"

Özdenefe, sözlerine şu şekilde son verdi; "Kadın sayısını artırmak için öncelikle bütün siyasi partilerimizin daha demokratik, daha kurumsal bir yapıya ulaşmaları gerekir. Ön gördüğümüz kota sistemi de hayata geçirilirse -ki bu kota sistemi-dünyanın birçok yerinde uygulanan bir sistemdir…Böylece kadın sayısı yasal olarak artmak zorunda kalacaktır. Bu kadına yönelik bir aşağılama değildir bilakis kadına hakkını teslim etmektir ve yarışa eşit başlamasını sağlamaktır. "