Akıncı: "Maraş'ı insanların yapmak insancıl bir öneri değil midir?"

Kıbrıs Postası – İnönü Meydanı / CANLI

Cumhurbaşkanlığı yarışını %60 oy ile Mustafa Akıncı taraftarları, İnönü Meydanı'nda toplanmaya başladı.

Kıbrıs Postası olarak, Mustafa Akıncı'nın İnönü Meydanı'ndaki 'Zafer Mitingi'ni canlı yayınla aktaracağız...

AKINCI'NIN 21.30'DA ALANDA OLMASI BEKLENİYOR

Seçim sonucunda en yüksek oyu alarak Cumhurbaşkanı olmaya hak kazanan Mustafa Akıncı'nın saat 21.30 sularında İnönü Meydanı'nda olması bekleniyor... İnönü Meydanı'ndaki hazırlıklar ise son sürat devam ediyor...

21:22 - AKINCI ALANDA!

Seçim sonucunda en yüksek oyu alarak Cumhurbaşkanı olmaya hak kazanan Mustafa Akıncı, eşi Meral Akıncı ile birlikte az önce İnönü Meydanı'na geldi. Akıncı'nın İnönü Meydanı'na gelmesiyle birlikte, alandaki coşku da tavana ulaştı. Akıncı, alkışlar arasında kürsüye doğru yürüyüşüne devam ediyor...

AKINCI KÜRSÜYE ULAŞTI!

Akıncı konuşmasında şunları kaydetti:

"Hepinize bu büyük coşku için teşekkür ediyorum. Bugün, önemli bir günün ardından bu meydanları dolduran sizler, aslında yeni bir miladı haber veriyorsunuz. Bu dönemi hep beraber başlatıyoruz... El birliğiyle başlatıyoruz. Bugün, sandıkta oy verdikten sonra, bir şey söyledim! Çünkü, bu son günlerde, özellikle son 1 hafta içerisinde, bir çok konular konuşuldu. Br çok şeyler söylendi. Bu söylenenler arasında "tezgahlar kuruldu, parayla oy satın almalar yapılıyor, falan mahallede yapılıyor, erzaklar dağıtılıyor" Ramazan olsa bir şey demezdik, bayram değil, eniştem beni neden öptü dedik! Onu da anlatamadık! Tehdit, şantaj, oyları yönlendirmek için her şeyi denediler, binlerce kilometre ötede, bir şahsın ismini de verdiler. Mustafa Akıncı bu kadar yıl sonra Fethullahçı ilan ettiler!

Bir yandan da bize hain Rumcu dediler! Hem Rumcu hem Fethullahçı nasıl olur siz karar verin! Ne yapılırsa yapılsın, ne tehditler savrulursa savrulsun, bir toplumda değişimin zamanı geldiyse onu hiç bir güç engelleyemez! Siz değişimi yapmakta azimliydiniz, kararınızı vermiştiniz. Bunun önüne hiçbir güç geçemezdi, geçemedi!

Ben bu yola çıkarken, ilk desteğini açıklayanlar, vizyonumu ortaya koyduğum zaman hiçbir pazarlık yapmadan, bu vizyon çerçevesinde desteklemeye hazırım diyen TDP'ye teşekkür ediyorum. Aynı şekilde, hiçbir pazarlık yapmadan bu vizyon çerçevesinde sonuna kadar yanındayız diyen BKP'ye teşekkür ediyorum.

Sevgili kardeşlerim;

TÜM DESTEKLEYENLERE TEŞEKKÜR EDİYORUM

Birinci turda 7 adaydık. 7 adaydan sonra, ikinci turda iki adaylı bir seçime dönüştü. Bu iki adaydan biri, mevcut durumun devamının temsilcisiydi. Ben ise, vizyonuyla, bakış açısıyla, ilkeleriyle, duruşuyla değişimi simgeleyen bir isimdim. Dolayısıyla, yarışın dışında kalanlar da elbette bir karar vermek zorundaydılar. Birinci round tamamlandığı gece çağrı yaptım; dedim ki, "değişimi isteyenler, gelin bu başarıya ortak olalım".

Bu çağrım yanıtsız kalmadı. CTP-BG bu çağrıya olumlu yanıt verdi. Onlarla birlikte ikinci turun bir haftasını hep birlikte yürüdük. CTP-BG'ye de teşekkür ediyorum. Hafta içinde bir destek mesajı da SDP'den geldi. SDP'ye de teşekkür ediyorum. Bu destekler, bu mesajlar sadece partilerle sınırlı kalmadı. Sivil Toplum Örgütleri, sendikalar, kuruluşlar, hepsine de yürek dolusu teşekkürlerimi iletiyorum.

Bu kampanyada çok önemli destek sağlayan Akıncı gönüllerine de gönül dolusu sevgiyle teşekkür ediyorum.

BU BAŞARI TÜM KIBRIS TÜRK HALKININ BAŞARISIDIR

Farklı siyasi partilerden olsa da, bu siyasi parti yarışı değildir. Bu liderlik seçimidir. KKTC Cumhurbaşkanı, KKTC'yi tanımayanlarca bile, bu seçimini yaptığında, Kıbrıs Türk toplumunun seçilmiş liderini seçtiğini biliyor. Son derece önemli bir seçimdi bu. Bu bilinçle hareket eden farklı kesimlerden, siyasal eğilimlerden insanlar da etrafımızda bütünleşti. Her renk ve görüşten, siyasal yaklaşımlar bu büyük başarının altına imzasını attı. Ondan dolayıdır ki, bu başarı sadece benim bireysel başarım değildir. Bu başarı top yekün Kıbrıs Türk halkının başarısıdır.

7 adayla çıktık bu yola. Sizlerin takdiri beni bu önemli göreve layık gördü. Tüm adaylara, bu demokrasi sürecine yaptıkları katkı nedeniye teşekkür ederim. Sayın Eroğlu'na da, yapmış olduğu hizmetler dolayısıyla teşekkür etmek isterim. Seçim dönemini bitirdik, yeni bir sorumluluğa adım atıyoruz. Eğer geçmişe ait, yaprakları söktük attık, yeni bir beyaz sayfa açıyoruz, Eroğlu'nu destekleyenlerin de Cumhurbaşkanı olacağız...

Eroğlu'na bundan sonraki yaşamında sağlık ve huzur diliyorum.

"Önümüzdeki süreçte benimle istişare etmek isterse hazırım" dedi Eroğlu, bunu da dikkate alacağım. Gerek Eroğlu gerek Talat'ın bilgilerinden faydalanmak isterim. Bu ülke hepimizindir...

DEĞİŞİMİ EN TEPEDEN BAŞLATTIK

Şu anda, böylesi bir zafer mutluluk ve başarı anında yanımda olmasını çok arzu ettiğim ama ne yazık ki bu yaşama veda eden isimler var. Keşke onlar da yanımızda olabilselerdi. Onlar da inanıyorum ki ruhen aramızdadırlar.

Değişim sadece bir kişinin bir makamdan değişmesiyle ilgili bir kavram değildir. Biz bu akşam çok önemli bir iş gerçekleştirdik. Değişimi en tepeden başlattık. Değişim, anlayışlarla ilgilidir. Değişim, dünya görüşümüzle ilgilidir. Değişim, davranış biçiminizle ilgilidir. Biz içerikli bir değişimi bu ülkede geçerli kılacağız. Sizlere ne söylediysem, hepsinin arkasında durmaya devam edeceğim. Bunun çok net olarak bilinmesini istiyorum. Çözüm odaklı siyaset izleyeceğimi söyledim. Güven Artıcı önlemlerle desteklenecek bir vizyonla hareket edeceğiz. Az önce Anastasiadis beni telefonla kutladı. Kendisiyle çok yakın bir gelecekte bir araya geleceğiz. Bu ülkenin artık daha fazla zaman kaybetmeye tahammülü yoktur. Anastasiadis'le biz aynı kuşağın insanlarıyız. Aramızda 1 yaş fark var. Eğer biz de bunu çözemessek, bizden sonraki kuşaklar için daha büyük bir yük haline gelebilir. Bunu kendisine söyledim o da aynı görüşte olduğunu söyledi. Daha sonra Eide aradı ve bizi ve sizi kutladı. 4 Mayıs'tan sonra buraya geleceğini söyledi. Ona da teşekkür ettim ve "biz çözüm vizyonuyla bu göreve geldik, çözüm vizyonu çerçevesinde yapacağımız çalışmalarda BM'ye ihtiyacımız vardır. İyi niyetli bir işbirliğine hazır olduğumuzu bildirdim.

PARTİLERİN İÇİNİ KARIŞTIRMAYACAĞIM

İki tarafın kabul edebileceği bir anlaşmayı yapmak için müzakere süreçlerini sürdüreceğiz. Kıbrıs Türk toplumunun haklarını koruyan ama aynı zamanda, empati de yapabilen diğer tarafın bakış açısını anlamaya çalışan bir yaklaşım sergileyeceğimizi tüm kampanya süreci boyunca seslendirdim. Geçmişte çok acılar yaşandı. Geçmiş kuşaklar acıyı yaşadık! Yalnız biz değil, Güney'deki toplum da yaşadı bunları...

Birbirimizin acılarını sarma zamanıdır. Geçmiş kuşaklar bu acıları paylaştılar. Gelecek kuşaklar bu adanın nimetlerini paylaşsınlar.

Sözlerimin arkasında duracağım. Sizlere diğer sözüm, toplumsal konular hakkında duyarlı davranacağımdı. Partilerin içini karıştırmayacağımı da söyledim. Bir parti kurultayında kim parti başkanı olacak, o partinin kurultayı bilir. Kim belediye Başkanı olacak o beldenin halkı bilir. Cumhurbaşkanı'nın toplumsal konulara yönelik işleri çok! Bu ülkede, toplumuna rehberlik etmesi gereken, öncülük edilmesi gereken çok konu var. Çevre konulardından, cinsiyet eşitliğine kadar, gençlik sorunlarına kadar, spor yapmak isteyen gençlere kadar, sanayici, turizmcinin herkesin birikmiş sorunları var...

İNSANLARIMIZI ALDATAMADILAR

TC ile karşılıklı saygıya dayalı, kişilikli ilişkiyi hep seslendirdim. Bunu söylediğim zaman rakip taraftarları hep şunu pompaladı: "Özellikle Türkiye kökenli yurttaşlarımızın yaşadığı bölgelerde, Akıncı'yı seçerseniz, TC ile kavga edecek mi, maaşlar bile ödenmeyecek" dediler! "Sizleri gemilere doldurup geri gönderecek" dediler. Bunları söylerken, artık bunların bayatlamış sözler olduğunu da anlamak istemediler. Ben bunları anlattığım zaman herkes güldü! "Artık vazgeçsinler. Bizi bundan dolayı çok istismar ettiler. Artık geçti" dediler! Nitekim öyle oldu. İnsanlarımızın hiçbirini aldatamadılar. Sizlerin büyük desteğiyle çok ciddi bir oy yüzdeliği ile bu seçimi kazandınız! Hepinizi kutluyorum.

Çözüm vizyonu içinde hareketen bir Kıbrıs Türk varlığı ve Türkiye yönetimi olacak. Sayın Davutoğlu, Yunanistan'a gitti, Yunanistan'da, Yunanistan ve Türkiye haritaları önünde konuşma yaptı. "Biz iki ayrı devlet, milletiz ama şu coğrafyaya bakın" dedi. "Bu coğrafyayı tek coğrafya olarak planlamak akıl işidir, hem Türkiye'nin hem Yunanistan'ın çıkarı olur" dedi.

MARAŞ'I İNSANLARIN YAPMAK İNSANCIL BİR ÖNERİ DEĞİL MİDİR?"

Sayın AB Bakanı Volkan Bozkır buraya geldi. Lokmacı'ya gitti, duvara baktı, "nedir bu utanç duvarı" dedi. TC Başbakan Yardımcısı, "çözümsüzlük çözümdür lafı artık geçersiz" dedi. Bu sözler, bu mesajlar Kıbrıs'ta da bir çözüm vizyonuyla hareket etmek isteyen, sizlerin seçtiği bir liderle uyum içindedir. Türkiye ile Yunanistan'ı bile tek coğrafya olarak planlayacaksak eğer, 9 bin km2'lik Kıbrıs parçasını, federal devlet altında buluşacak iki federe devlet ve ortam ama bu coğrafyayı niçin biz planlamayalım? Onun üzerinde yaşayan insanların çıkarları için... Bütünlüklü çözümü elbette istiyoruz. Ana maddeleri var. Bir yandan onları tartışalım, güven artırıcı önlemlerle onları destekleyelim. Yıllar önce ramak kalmıştı çözülmesine... Şu ya da bu nedenle olmadı. 41 yıldır yılanlara, farelere terk edilmiş Maraş bölgesi insanların yapmak çok daha barışcı ve insancıl bir öneri değil midir? Adım adım bu ülkenin geleceğini yeniden şekillendirmek için uğraş vereceğiz.

Tüm partiler eşit mesafede bir Cumhurbaşkanlığı geçerli kılınacak. Hangi renkten olursa olsun, tüm renkleri kucaklayan, hangi kökenden olursa olsun, hangi düşünceden, siyasetten olursa olsun, tüm renkleri kucaklayan bir Cumhurbaşkanı anlayışı geçerli olacaktır. Tarafsız bir Cumhurbaşkanı olacağım. Hakka hukuka bakacağım. Hükümetlerin yerine geçmeye çalışan bir Cumhurbaşkanı da olmayacağım. Önemli olan işbirliğidir! Önemli olan ülkenin sorunlarının çözülebilmesi... Tüm bunları yaparken, suya sabuna dokunmayan bir Cumhurbaşkanlığı değil bu! Partiler karşısında eşit mesafede durmak ama demokrasi, insan hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği, kadın hakları, çocuk hakları, çevre hakları gibi konularda elbette tarafım!

Ayrıntıları bildirmeye devam edeceğiz...