YKP'den erken seçim boykotu

YKP'nin Olağanüstü Kurultayı, "Kıbrıs'ın kuzeyindeki işgal karşıtı, demokrasi ve özgürlükler mücadelesi ve 2009 yılı içinde yapılacak olan erken seçimde Yeni Kıbrıs Partisi'nin tavrı" başlığında tek gündemle dün (7 Şubat, Cumartesi günü) saat 14'de KTÖS Lokalinde yapıldı.

Kurultay, Enternasyonal Marşı ile açıldı. YKP Yürütme Kurulu Sekreteri Salih Uyguroğlu'nun konuşmasının ardından, Divan seçimine geçildi. Divan Seçimi sonrası da YKP Yürütme Kurulu adına Yürütme Kurulu Sekreteri Murat Kanatlı da konuşma yaptı.

1950lerde ve 60larda siyasi cinayetlere kurban giden Kıbrıslı devrimciler; Türkiye'de yüksek öğrenim görürken faşist kurşunlara hedef olan 68 ve 78 kuşağı Kıbrıslı Türk devrimci gençler ve Kıbrıs'ın ve Kıbrıslı'ların birleşmesi için mücadele ederken faşist saldırılarda ve faili meçhul cinayetlerde kaybettiklerimiz başta olmak üzere; tüm dünyada barış ve sosyalizm mücadelesinde kaybedilenler anısına 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.

Divan, açılıştan sonra konuk ve medya mensuplarının ayrılmasına olanak tanımak ve YKP üye, sempatizan ve parti dostlarının Kurultay Taslağını tartışarak onaylanması için, kurultayın kapalı devam etmesine karar verdi.

Konukların ve medya temsilerinin ayrılmasından sonra Kurultay daha önce kendilerine dağıtılan, Parti Meclisi tarafından oy birliği ile onaylanan "Olağanüstü Kurultay Karar Taslağı No:1 ACENTA SEÇİMLERİNİ BOYKOT" başlıklı karar tartışıldı.

YKP'nin Olağanüstü Kurultayı'nda, kurultay süreci değerlendirildi ve şöyle denildi; "hatırlanacağı gibi, erken genel seçim kararı açıklandıktan hemen sonra 6 Ocak tarihinde, YKP Parti Meclisi'nde, erken seçim konusu değerlendirilmiş, 7 Şubat tarihinde Olağanüstü Kurultay'ın toplanılması ve Kurultay öncesi ve Kurultay'da konunun tartıştırılması ile Parti'nin pozisyonun belirlenmesine karar verilmişti. Bu çerçevede 12 Ocak'ta Lefkoşa, 15 Ocak'ta Mağusa, 19 Ocak'ta da Girne İlçesinde parti üye, sempatizan ve parti dostları ile toplantılar yapılmış, her katılımcının görüşünü belirtmesi için koşullar oluşturulmuş, çıkan sonuçlar da Yürütme Kurulu toplantılarında değerlendirilmişti. Son olarak 22 Ocak'ta kalabalık bir kitle toplantısı ile farklı kesimlerden katılımcıların da görüşlerini alarak YKP Yürütme Kurulu, son hazırlıklarını ve Kurultay Karar Taslağını tamamlayarak konunun değerlendirilmesi ve kararların alınması için 26 Ocak'ta Parti Meclisi'ni toplantıya çağırmıştı. 26 Ocak tarihinde toplanan Parti Meclisi de bu Kurultay Karar Taslağını onaylayarak üyelerinin bilgisine getirilmesi ve Kurultaya kadar ve Kurultayda tartışılarak onaylanması için gerekli çalışmayı yapması amacıyla Parti Yürütme Kurulunu yetkilendirmişti."

Salih Uyguroğlu; Kurultay'ın, gerçekleştirmekte olduğu olağanüstü toplantıda üreteceği kararın, Yeni Kıbrıs Partisinin 20 yıldan beri vermekte olduğu devrimci mücadeleye ışık tutmasını diledi.

YKP Örgütlenme Sekreteri Salih Uyguroğlu yaptığı açılış konuşmasında; YKP'nin, yirminci kuruluş yıldönümüne doğru giderken ''Kıbrıs'ın kuzeyindeki işgal karşıtı, demokrasi ve özgürlük mücadelesi ve erken seçime giderken YKP'nin tavrını belirlemek ve kurultay kararı haline getirmek üzere toplanan Kurultayın Olağanüstü Birinci Toplantısı olduğunu belirtti.

Salih Uyguroğlu, YKP Parti Meclisi'nin, 06 Ocak 2009 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, Kıbrıs'ın kuzeyinde, 19 Nisan'da yapılacak ''sözde seçim''i değerlendirdiğini ve YKP'nin mücadele yöntemini belirlemek için, 7 Şubat 2009 Cumartesi günü Olağanüstü Kurultay'ın toplanmasına ve Kurultay'da konunun tartışılmasına karar verildiğini de hatırlatarak, "Parti Yürütme Kurulu, parti meclisinin aldığı karar doğrultusunda ilçe örgütlerimizin yönetim ve üyeleriyle, parti sempatizanı ve dostlarıyla, halka açık kitle toplantıları yaparak, sözde seçim sürecine yönelik partimizin duruşunu, program ve kurultay kararlarında belirtilen esaslar çerçevesinde tartışılmasını sağlamıştır" dedi.

Partilerinin en üst organı olan Kurultay'ın, gerçekleştirmekte olduğu olağanüstü toplantıda üreteceği kararın, Yeni Kıbrıs Partisinin 20 yıldan beri vermekte olduğu devrimci mücadeleye ışık tutmasını dileyen Uyguroğlu, Kıbrıs'ın ve Kıbrıslı'ların birleştirilmesi mücadelesinde, tüm üyelerinin, parti sempatizan ve dostlarının koydukları ve koyacakları katkılardan dolayı teşekkür etti.

Kanatlı; ; YKP'ye 'tabella partisi' diyerek yapılan saldırıları kınadı.

YKP Yürütme Kurulu adına Yürütme Kurulu Sekreteri Murat Kanatlı ise konuşmasında, YKP ile protokoller imzalayanların, 'Bu Memleket Bizim Platformu'nu kurmak için can atanların, bu seçim üstü dönemde; YKP'ye 'tabella partisi' diyerek saldırdığını kaydetti.

YKP olarak, seçim platformunu propaganda amacıyla kullanmak için, gerekirse eksiksiz, partili adaylarıyla, seçimlere katılmaya veya boykot çağrısı yapıp kampanyalar yapmaya hazırız oldukları uyarısında bulunuldu.

Yalnız YKP'ye değil, acentadaki yerlerini korumak, birilerine hoş görünmek ve yeniden icazet alabilmek için, özellikle solculara ve ilericilere saldırı olduğunu kaydeden Kanatlı, bu işin 19 Nisan'dan sonrası da olduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti; "CTP'nin emeğe, demokrasiye, Kıbrıs'a ve Kıbrıslılara, Kıbrıs'ın birleştirilmesi mücadelesine yaptıklarını unutmayacağız, unutturmayacağız."

Kanatlı, "günlerdir, bir tartışmadır sürüyor; YKP'nin tavrı tartışılıyor. YKP'ye tabela partisi diyerek ayni noktada buluşan liberal solcu ve sağcı köşe yazarları, parti temsilcileri saldırıyor bize. Yeterince gücümüz olmadığından bahsediyor kimisi; kimisi hainlikle suçluyor bizi, kimisi akıllar dağıtıyor bize, seçimlerde ne yapmamız gerektiği konusunda. Yeni Kıbrıs Partisi'nin 20 yıllık yürüyüşü sürüyor. Ne tanklı toplu gösterileri, ne paramiliter örgütleri, ne medya kuşatması, bizi yolumuzdan döndüremedi; 20 yıldır bitmedi bu kavga, inadına, inatlarına, yeryüzü, aşkın yüzü oluncaya kadar da sürecek bu kavga. Geleneği sürdüreceğiz; bugün oldu, seçim davulu çalındıktan sonra emeği, emekçileri unutan, asgari ücretin yeni yılda belirlenmesi talebini unutan, kendine vekillik koltuğu ayarlamakla meşgul olan, işçi sendikası olduğunu 1 Mayıslarda hatırlayan Dev-İş'in sendika ağaları ile değil, kendi kortejimiz ve kendi sloganlarımızla, "sermaye en yüce değerdir" diyenlerden, sendika ağalarının, sarımsı yeşil sendikalara dönüştürdüğü örgütlerden kendimizi ayırarak bu sene de sokakta olacağız ve bugünkü emeğe ve emekçilere, geleceğimize ihanetlerini kendilerine hatırlatacağız, dostlar.

Bu aralar, kimileri seçim heyecanına kendini kaptırıp sandığa gitmemeyi, boykotu hainlik sayıyor… Ama unuttukları konu Kıbrıs'ın kuzeyinde bir temsiliyet sorunu vardır ve YKP bunun mücadelesini vermektedir. Sandıktan Kıbrıslıların iradesi değil, TC'nin iradesi çıkacak, bu mücadele bu iradenin geri alınma mücadelesidir ama gözünü koltuk bürüyenlerin buna hainlik demesine şaşmamak gerek. Yalnız ekleyelim, bizim için anlamı, hain diyenlerin yelpazesi genişledi; bu bize yalnızca onur verir, ama bizi mücadelemizden döndüremez… Bir kez daha tüm kesimleri düzeyli tartışmaya davet ediyoruz, eğer dilleri sürçtüyse tekrarın olmamasını umuyoruz… Yok, eğer ısrarlıysalar, bizler dostumuzu da, düşmanımızı da ayırmayı ve ona göre tavır geliştirmeyi de biliriz, tedbirimizi ona göre almayı da… Bunu da bir yere not etmiş olalım…

CTP, bize yine seçim masalları okuyacak… Bize yeni gelen bilgiye göre, sloganları ile milliyetçi roman Metal Fırtınasına atıfta bulunurcasına Yeşil Fırtına diye bir slogan belirlemişler, ne diyelim yakışır, hayırlı olsun…

Ama 5 yılda yaptıklarından sonra hala umacı siyaseti ile oy avcılığına çıkan CTP'ye sorularımız var;

2003 yılına kadar meydanlarda on binlerce yasal olmayan yurttaş var dediniz, her Ergenekon Operasyonundan sonra muhalefet partisi gibi bunların belgelerini açıklamayı marifet saydınız ama tek birini bile önceden iptal edemediniz. İptal da edilenler hükümet olmadan açtığınız davanın sonucu ile seçime beş kala yapılanlardı. Cesaretiniz varsa, sizi engelleyeni kamuoyuna açıklayın ki herkes bilsin, sizlerin de defalarca konu ettiğiniz bu on binlerce yasadışı yurttaşlıklara niçin dokunamadığınızı…

Yine, meydanlarda Denktaş ve UBP yolsuzlukları ile ilgili de yüzlerce laf etmiştiniz. Denktaş'ın belgelerini ilk günlerde açıklamaya başlamıştınız ama ne olduysa aniden durdunuz. 5 yılda rüşvete ve yolsuzluğa batmış UBP yöneticilerinden tek birini bile, elinizde bütün belgeler ve meclisin çoğunluğu olmasına rağmen yargıya gönderemediniz, sizi engelleyen kim ve ne idi? Yoksa birileri ile yolsuzluk kardeşliği mi kurdunuz? Bunu da, kamuoyunun bilme hakkı var, açıklayın!

Daha cevaplanması gereken o kadar çok şey var ki; Mağusa Hastanesi ihalesi, Altınbaş'ın altınları, ihalesiz tabelalar ve broşürler, tonlarca insanlı yurtdışı gezileri, temsilcilik olmayan temsilcilik açılış şovları, kumarhane izinleri, deniz kıyılarının ve hali arazilerin yağması, usulsüz krediler hiç kimsenin zorlanmadan ilk etapta sayabildikleri…

Şimdi de, UBP gelirse daha kötü olacak diye yalan söyleyebiliyorlar. Gerçek olan ise, UBP de gelse, CTP de gelse acentalıktan başka iş yapamayacaklar, acentalıktan geriye kalan zamanlarındaki enerjilerini ise yağmaya, talana, yolsuzluklara, yandaşların beslenmesine harcayacaklar. Bunlar arasında tercih yapacak olanlar, gene üç-beş ay sonra ağlayıp sızlanmaya başlayacak… YKP bir kez daha aldanmama çağrısı yapıyor.

Bilmelisin ki yok birbirlerinden farkları. Bakma sen; birinin yeşil, birinin turuncu olduğuna, içleri hep ayni; kabak tadı veren bir renk, bu nedenle son pişmanlık fayda etmez. Tepkini göster, YKP'nin çağrılarına katıl, katıl ki yeni bir Kıbrıs'ın önünü açalım diyoruz bir kez daha tüm Kıbrıslılara.

YKP, bu sene 20. yaşını kutluyor… Siyasal mücadelede tam 20 yıldır, vardık, varız, var olacağız…

Sonbaharda Olağan Kurultayımızda diğer konuları da etraflıca konuşarak, kadrolarımızın yenilenmesini sürdürerek, yolumuza devam edeceğiz.

Dediğimiz gibi, yurdumuzun yeniden birleştirilmesi için, rejime karşı ve işgalin ortadan kalkması için mücadeleye kararlılıkla devam ediyoruz" dedi.
(KHA)