YDÜ hastanesi hasta kabulüne hazırlanıyor

Üniversite yetkililerinin, bölgenin "en büyük" özel hastanesi olacağını belirttiği hastane, 55 bin metre kare kapalı alana sahip olacak. Her odada bir yatak olmak üzere 250 yataklı hastanede odalar, ihtiyaca göre 2 yataklı olacak şekilde planlandı.

İnşaatı hızla devam eden ve 2010'un ilk çeyreğinde hasta kabulüne hazırlanılan hastanede, tüm servisler bulunacak. Nükleer Tıp Merkezi, yeni doğan yoğun bakım servisi, tüp bebek servisi yanında, Kıbrıs'ın genelinde başlıca ölüm nedenleri olan kalp damar ve kanser hastalıklarına daha fazla ağırlık verilecek hastanede, 81 doktor odası ve 8 ameliyathane olacak.

YDÜ, Eczacılık, Diş Hekimliği ve Tıp Fakültesi'nde olduğu gibi hastanede de Hacettepe Üniversitesi ile işbirliği yapıyor.

-"ÜNİVERSİTENİN RUHUNU YANSITIYOR"-
YDÜ Tasarım ve Fiziki Geliştirme Daire Başkanı Adem Aköl, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "teknoloji ve mimari şaheseri" diye nitelediği hastanenin, "üniversitenin ruhunu yansıttığını" söyledi.

YDÜ Tıp Fakültesi'nin ilk öğrencilerinin geçen yıl öğrenime başladığını anımsatan Aköl, Tıp Fakültesi'nin "dünyada sayılı laboratuvarlara sahip olduğunu" belirtti.

Hastane yapımında tek nedenin Tıp Fakültesi olmadığını ifade eden Aköl, vatandaşların ülkede yeterince sağlık hizmeti alamadığını ve yurt dışına gittiğine işaret ederek, bu nedenle çok büyük bir yatırıma girdiklerini anlattı.

Aköl, "Bu, bizim ölçeğimizde oldukça büyük bir proje. Hatta sadece Kıbrıs ölçeğinde değil Türkiye ölçeğinde de büyük bir proje. Türkiye'de özel hastane yapıları içerisinde belki de en büyüğüdür" diye konuştu.

Hastanede bütün servislerin olacağını belirten Aköl, şunları söyledi:

"Bir hasta buraya geldiğinde derdine deva olunmayacak diye herhangi bir durum söz konusu değil, altyapıyı ona göre hazırlıyoruz çünkü.

Adamızın en fazla muzdarip olduğu iki hastalık var; bir kalp hastalığı diğeri de kanser. Dolayısıyla bu iki konu üzerinde biraz daha fazla yoğunlaştık. Kardiyoloji ve Onkoloji servislerimizi daha da geliştirdik. Dünyada gelinen en son teknolojiyi takip ederek, cihazlarımızı ona göre seçtik."

Laboratuvarları, bölgenin en donanımlı laboratuvarları olarak tasarladıklarını kaydeden Aköl, amaçlarının sadece Kıbrıs'taki hastalar olmadığını, yurt dışına giden tüm hastaları tedavi etmek istediklerini söyledi. Güney Kıbrıs, İngiltere gibi ülkelerden de hasta beklediklerini kaydeden Aköl, hastanenin kapasitesinin civar ülkelerdeki hastalara da hizmet verebilecek kapasite ve teknolojiye sahip olacağını vurguladı.

-AMBULANS UÇAK-
Hastaneyle ilgili her türlü masrafı göze aldıklarını ve çok büyük özveride bulunduklarını anlatan Aköl, medikal cihazların alımında da teknolojide gelinen en son noktayı seçtiklerini belirtti.

Doktor ve hasta taşımacılığı için 9 kişilik ambulans uçak satın alındığını bildiren Aköl, uçağın siparişle ABD'de imal edildiğini ve yakında ülkeye geleceğini söyledi.

Hastane için ilk etapta doktor hariç 344 kişilik ilan verildiğini de belirten Aköl, bu sayının, hastanenin hizmete açıldığı ilk gün için olduğunu, daha sonra personel sayısının 600'lere çıkacağını kaydetti.

"Hastane hem teknoloji hem de mimari şaheseri" diyen Adem Aköl, üniversitenin tüm projesinin, üniversite bünyesinde yapıldığını belirtti ve hastanenin, "üniversitenin ruhunu yansıtan bir yapı olduğunu" söyledi. Aköl, hastane için çok yüksek rakamlar ödendiğini ifade etti.

Aköl, inşaatı 2010'un ilk ayında tamamlamayı planladıklarını, personeli 2 aylık eğitime aldıktan sonra da hasta kabulüne başlayacaklarını bildirdi.
AA