İÇ HABERLER
okuma süresi: 11 dak.

Töre: Seçim öncesi UBP-DP koalisyonu

"Seçim öncesi UBP-DP koalisyonu"

<P>UBP Lefkoşa Milletvekili Zorlu Töre, seçim öncesinde mutlaka bir UBP-DP Koalisyonunun kurulması gerektiğini açıkladı. Yenidüzen Gazetesi'nden Aysu Basri Akter'e konuşan Zorlu Töre, "…Müzakerelerin Rum tarafının tavırları nedeniyle çıkmaza gireceği belli. Çıkmaza girdikten sonra, artık KKTC'nin tanınması için çalışmaya odaklanmak gerekiyor, ama bu tanınma da kısa zamanda olabilecek bir şey değil, zaman alacak bir şeydir…" diye konuştu. İşte Aysu Basri Akter'in 'Sınırsız Sohbetler' köşesinde Töre'nin söyledikleri:</P> <P> </P>

Yayın Tarihi: 22/11/09 20:38
okuma süresi: 11 dak.
"Seçim öncesi UBP-DP koalisyonu"
A- A A+

Meclisin en ilginç profillerinden biri. "İlginç bir siyasetçi figürsünüz" dediğimizde gülümsüyor, çok tanıdık bir değerlendirme kendisi için, şaşırmıyor!

Ulusalcı. Ultra Milliyetçi.
10 kardeşli bir ailenin çocuğu. İsmi Fatin Rüştü Zorlu'dan gelmiş. 1956'daki dönemin Dışişleri Bakanı Zorlu ve Başbakanı Adnan Menderes anısına konmuş adı.

Kendisinden sonra doğan kardeşinin ismi ise, "Kıbrıs sorununun alevlendiği 1957'lerde, Türkiye'ye kavuşma ümidiyle", 'Zafer' olmuş, "zafer yakındır" denilerek.

Kızkardeşinin ismi, "Ya Taksim Ya Ölüm'den" Taksime olmuş.

1960'da adaya gelen Türk askerinin anısına da bir başka kardeşinin ismi, Mehmet Mutlu konmuş.

İsmet İnönü, Mustafa Kemal, Bozdağ şehitlerinden esinlenen Bozdağ isimleri de yine kardeşler arasında paylaştırılmış, "ulusal düşünce aileden geldi bize" diyen Zorlu Töre'nin ailesinde.

Meclisin ve UBP'nin en renkli simalarından Zorlu Töre ile kendini, UBP'yi, iç politikayı ve Kıbrıs sorununu konuştuk.

EKSEMODOŞ ASİMİLASYON
"Çocukken babutsa satardım, ya da Türkçe adıyla diken inciri" dediğinde, tartışmalı eski isimler ve yeni isimler konusunu soruyorum. Neden Aysergi demekten, babutsa demekten imtina ettiğini neden Lefkoşe dediğini soruyorum.

"Biz milletvekiliyiz. Yasalarla değiştirilmiş, Rumca isimler yerine, Türkçe isimlerin tercih edilmesi ve yasalarla uymakta, kullandığımız kelimelere dikkat etmekte örnek olmalıyız. Yoksa ben Aysergi'nin Yeniboğaziçi olduğunu biliyorum" diyor.

Bu eski ve çoğunluğu Hristiyanlıktan gelen Rumca isimler üzerinde ısrar etmenin Rumların Türkleri asimile etmek istemesi hedeflerine hizmet olduğunu vurgulayan Zorlu Töre, bunun yanlış olduğunu belirtiyor. "Neden Eksemodoş diye ısrar edelim ki" diyor.

KKTC'NİN TANINMASI ZOR
Cumhurbaşkanı Talat'ın iki kurucu devlet derken, bu iki kurucu devletten birinin KKTC olması gerektiğini vurgulayan Töre, Talat'ın KKTC'den yana olmadığını ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde seçilmeme ihtimalinin çok yüksek olduğunu belirtiyor ve sebebini de "son zamanlarda çok hata yaptı. Bunların hepsi unutulmuştu, ama KKTC'nin kuruluşunda ağladım diyerek, her şeyi yeniden itiraf etti" diyor.

Çözüm için hiçbir zaman tarihte son şans olmadığını ifade eden Zorlu Töre, Kıbrıs meselesinde hep farklılaşsa da müzakereler olur diyen Zorlu Töre, müzakerelerin nereye kadar devam edeceğini iyi düşünmek gerektiğini belirtiyor. "Müzakerelerin Rum tarafının tavırları nedeniyle çıkmaza gireceği belli. Çıkmaza girdikten sonra, artık KKTC'nin tanınması için çalışmaya odaklanmak gerekiyor, ama bu tanınma da kısa zamanda olabilecek bir şey değil, zaman alacak bir şeydir" diye konuşuyor, Zorlu Töre.

En fazla Aralık sonuna kadar görüşülmesi, sonra müzakerelerin seçim sonrasına bırakılması gerektiğini belirten Töre, "Eroğlu seçilirse, müzakereler kaldığı yerden devam etmez. Eroğlu'nun tavrı, anlayışı farklıdır" diyor. KKTC tanınmasa bile Tayvan modeli gibi bir modelin gündeme gelebileceğini belirten Zorlu Töre, "Türkiye de istediğine karar verirse, tanınabilir KKTC. KKTC ilan edildiğinde, Pakistan ve Bangledeş tanıyabileceğini söyledi ama müzakerelere gidilecek diye Türkiye bunu istemedi" diyor.

REFERANDUMA HAYIR
Kıbrıs sorununu çözmek için devam eden müzakerelerde, Cumhurbaşkanı Talat'ın tavrından rahatsız olduğunu da dile getiren Zorlu Töre, belli ilkelere ters düşmesi halinde liderlerin referanduma sundukları bir anlaşmanın partisi referandumu kabul etse de kendisinin kabul etmeyeceğini özellikle vurguluyor. Gerekçesi ise açık; "ben mecliste yemin ettim. Egemenliğim ve devletim için bunların olmayacağı bir anlaşmanın referanduma gitmesine onay vermem".

Talat'ın ben bilirim ben söylerim anlayışına sahip olduğunu da belirten Zorlu Töre, "ben kendim söyledim, benim yaptığım yemin vardır. Egemenlik yoksa, KKTC yoksa, kendi partim evet dese de ben böyle bir anlaşmanın referanduma götürülmesine hayır derim. Benim ulusal bir dava anlayışım var. Bu anlayış çerçevesinde zaman zaman UBP içinde farklı davranabiliyorum. Aslında bütün milletvekilleri benim gibi düşünüyor, ama hükümette oldukları için farklı davranıyorlar. Ben yemin yaptım, buna sadığım" diye konuşuyor ve bir anlaşmanın Türkiye Cumhuriyeti meclisinden de geçmesi gerektiğini söylüyor. Töre, referanduma götürülmesi kabul edilemeyecek bir anlaşmanın referanduma götürülemeyeceğinin özellikle altını çiziyor.

UBP-DP KOALİSYONU SEÇİM ÖNCESİ

Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde mutlaka bir koalisyon kurulması gerektiğini düşünen Töre, bunun UBP-DP koalisyonu olabileceğini belirtiyor. Ve ÖRP ile de kapıların kapanmaması, bir koalisyon ortaklığı şansı bırakılması gerektiğini ifade ediyor.

Daha da ötesi, "Eğer Cumhurbaşkanlığı seçimleri olmasa CTP ile de bir koalisyon denenebilirdi" diyor. "Ben bir DP-UBP koalisyonunu kesinlikle desteklerim ve bunun için çalışırım" diyen Töre, "bazı konularda ulusal düşünmek lazım. Hedeflere ulaşılmak için özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimleri çok tarihi bir seçimdir. Partiye şu anda kim genel başkan olacak, kim olmayacak, beni hiç enterese etmiyor ama Cumhurbaşkanlığı seçimini almamız lazım. UBP'de de bir dayanışma ve işbirliği için önemli bir istek var" diyor. UBP içinde bazı kişilerin koalisyona sıcak bakmadığını da söyleyen Töre, yine de mantıklı olanın bir koalisyon olduğunu belirtiyor.

MAP'ın dağılmasında Türkiye'den bizzat kabul edilemeyecek şekilde müdahale edildiğini anlatan Töre, bu müdahalenin içerik ve nedenlerine ilişkin net yanıt vermekten kaçınıyor, sadece "bu yanlıştı, burada siyasi partiler yasası varken, başka yerlerden müdahale yapılmamalıydı" diyor.

KABİNEDE YER ALIRIM

"Ben şu anda UBP içinde mutlu ve huzurluyum. Parti tarafından da kabul elden sevilen biriyim" diye devam eden Töre, hükümette görev alabileceğini de söylüyor.

Yeni kabinede kendisinin de bir bakanlık görevi almak istediğini söyleyen Zorlu Töre, söylemiyor ama "gönlümde yatan özellikle bir bakanlık var" diyor. Bütün ısrarlı sorularıma karşılık net bir cevap alamıyorum, ama "en son yapabileceğim Dışişleri Bakanlığı. Böyle bir alt yapım, yok yabancı dilim yok, çünkü" diyor. "Ben Ziraat Yüksek Mühendisiyim" dediğinde de Tarım Bakanlığı'na talip misiniz diye soruyorum ve ilginç bir yanıt alıyorum;

"İlla ki, doktor Sağlık Bakanı olacak, ya da öğretmen Eğitim Bakanı olacak diye bir şey yok. Şu anda bu görevde bir arkadaşımız var ve zaman içinde de tecrübe kazanacaktır. Zaten kabinede Tarım Bakanlığı değişecekse, bu göreve uzun yıllar sürdürmüş Sayın İrsen Küçük var" diyor. Ve "Başbakan ben olsaydım kararım kabineyi şekillendirirken daha farklı olurdu" derken, örneğin İrsen Küçük'ü Tarım Bakanlığı için tercih edebileceğini belirtiyor, satır arasında.

"Benim beklentim eğer İrsen Küçük görev almayacaksa, kabinede benim alacağım yönündeydi ama olmadı diye de bir tepki koymadım. Bu son derece olgun karşıladım. Benim için gidip konuşmak isteyenleri de engelledim. Milletvekilleri içinde de en aktif en iyi olmaya da gayret gösterdim".

3 BAŞKAN ADAYI
Partideki olası bir başkanlık yarışında da şimdiden kendini açıklayan iki Genel Başkan adayına karşılık yeni adayların da çıkabileceğini ve büyük ihtimalle bir başkanlık yarışının, ikiden fazla aday arasında, muhtemelen 3 kişi arasında yapılacağını belirtiyor, Zorlu Töre. Ve kendisinin kabinede yer almak istediğini açıkça belirtirken, parti yönetiminde şu anda bir görev talebi olmadığını ama ilerde nasıl kabinede değişiklikler olduğunda görev almak istiyorsa parti yönetiminde de değişiklikler olduğunda göreve talip olabileceğini söylüyor. Ama "ben atamayla değil de demokratik seçimlerle bir yere gelmek istiyorum. O yüzden delegemiz ne diyorsa, partimiz ne diyorsa, ben de onu yaparım. Çünkü bu atamalarda zaman zaman yanlışlıklar da yapılabiliyor" diyerek dikkat çekici mesajlar veriyor.

UBP TÜZÜKLERİ DEMOKRATİKLEŞMELİ
UBP tüzüklerinin daha demokratik bir çalışma ortamı getirecek şekilde yeniden düzenlenebileceğini belirten Zolru Töre, Kuzey Kıbrıs'ın tek seçim bölgesi olması gerektiğini de vurguluyor. Bunun için ortaya koyduğu gerekçe ise düşündürücü;

"Bu yapıda bölgecilik ortaya çıkıyor. Bir Bakan örneğin açtığı 50 kişilik öğretmen münhalini, kendi seçim bölgesinden alırsa bu sırıtır. Ben örneğin Lefkoşa milletvekili olarak, sadece Lefkoşa bölgesi etkinliklerine katılmıyorum, bütün Kuzey Kıbrıs geneline yetişmeye çalışıyorum ama arkadaşlarım beni anlamıyorlar" diye konuşuyor.

AB ÜLKELERİ ESKİ DÜŞMAN
AB ile ilgili de düşünceleri açık Zorlu Töre'nin "zamanında Türkiye'yi (Osmanlı topraklarını) işgal eden düşmanlar şimdiki AB üyeleridir. Türkiye AB'ye mecbur değildir. Üyelik olursa iyi olur, ama Kafkaslar, Uzakdoğu, Ortadoğu ile ilişkileri küçümsenmemeli, Türkiye'nin.

Türkiye'nin AB üyesi olamayacağını ve AB'nin dayatmalarının bitmeyeceğini söyleyen Zorlu Töre, "AB'nin dışındaki ülkeler bitmiş tükenmiş değildir. Atatürk de ya bağımsızlık ya ölüm dedi ve bağımsızlığına tehdit oluşturan düşmanları kovdu, bunlar şimdiki AB üyesi ülkelerdir" diyor.

TAŞINMAZ MAL KOMİSYONU
Taşınmaz Mal Komisyonu'nun bütçesi ve süresinin uzatılması ile ilgili yapılan birleşime katılmadığını hatırlatan Töre, "bu tavrınız parti içinde sorun yaratıyor mu" diye sorduğumda, "hayır kesinlikle yaratmıyor. Çünkü UBP tabanı da tavanı da benim gibi düşünüyor. Sadece hükümet olmanın getirdiği sorumlulukla davranıyor. Partinin ben inanıyorum ki bütün milletvekilleri böyle düşünüyor ama ben o medeni cesareti göstererek, tavrımı açıklıyorum ve inisiyatifimi daha ileri taşıyorum" diyor ama Komisyonun da AİHM tarafından iç hukuk yolu olarak kabul edilmesi gerektiğini vurguluyor.
Yenidüzen Gazetesi

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.