İÇ HABERLER
okuma süresi: 9 dak.

Kudret Özersay: "Geleceğimiz için toparlanıyoruz"

Kudret Özersay: "Geleceğimiz için toparlanıyoruz"

Toparlanıyoruz hareketi ile gündeme bomba gibi düşen Özersay net konuştu, "Toparlanıyoruz denilen şey birileri istediği için değil, biz istediğimiz için kendi geleceğimiz için yapılıyor" dedi.

Yayın Tarihi: 28/05/12 07:49
okuma süresi: 9 dak.
Kudret Özersay: "Geleceğimiz için toparlanıyoruz"
A- A A+

Milliyet Kıbrıs

"Toparlanıyoruz" hareketi ile bütün dikkatleri üzerine çeken Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi Doç. Dr. Kudret Özersay, Milliyet Kıbrıs'a konuştu çok önemli mesajlar verdi. "Ülkem ve bu halkın geleceği için kaygı duyan bir aydınım, sorumluluk hissediyorum ve bunu yerine getiriyorum" diye konuşan Özersay, "Toparlanıyoruz" hareketinin birilerinden mesaj almak için değil, birilerine mesaj vermek, değişim elde etmek için başladığını vurguladı. Özersay ayrıca "toparlanıyoruz" hareketinin Cumhurbaşkanı Eroğlu veya herhangi bir başka siyasiyle ilgisi olmadığını vurguladı. Ülkede değişime işaret eden Özersay, 2002'de Türkiye'de yaşanan değişimle, Kuzey Kıbrıs'ın benzeştiği noktalar olduğunu belirtti. Bunu, "Yani mevcut siyasi aktörler halka umut vaat etmiyorlar ve kendileri de bunu biliyorlar" diye açıklayan Kudret Özersay, şöyle devam etti; "Genel anlamda siyaset kurumunun, siyasi partilerin ve bürokrasinin adil, şeffaf ve hesap verebilir olmasını istiyoruz. Çünkü artık geldiğimiz nokta canımıza tak etti! Yarın çok geç olacak." İşte Özersay'ın açıklamalarının ana hatları;

TAM OLARAK NEYİ AMAÇLIYORUZ?:

"Çeşitli nedenlerle bölünmüş olan, bireysel kurtuluşun öne çıktığı bir toplum haline geldik. Oysa bu kadar küçük bir toplumun bölünme lüksü yok, aksi halde varlığımız tehlikeye girer. Bu nedenle her konuda değil ama "sınırlı ortak iyi"de yani asgari müşterekte birleşmeyi, bunun için birlikte mücadele etmeyi hedefliyoruz. İşte bu süreç "toparlanma" sürecidir. Önce toparlanacağız ki hedeflerimizi elde etmemiz mümkün olsun. Amacımız "sınırlı ortak iyi" olarak gördüğümüz konularda sonuç elde etmek için toplumda farkındalık yaratmak, çoğalmak ve yeniden "Biz" olma sürecinde kimliğimize sahip çıkmaktır. Yeni bir toplumsal sözleşmeye ihtiyacımız var. Kendi irademize dayalı bir vizyonla hem temiz bir toplum, hem de bize yakışır temiz bir yönetim ve siyaset anlayışı istiyoruz. Genel anlamda siyaset kurumunun, siyasi partilerin ve bürokrasinin adil, şeffaf ve hesap verebilir olmasını istiyoruz. Çünkü artık geldiğimiz nokta canımıza tak etti! Yarın çok geç olacak."

NEDEN BÖYLE BİR ADIM ATTIK?:

"Ülkem ve bu halkın geleceği için kaygı duyan bir aydınım, sorumluluk hissediyorum ve bunu yerine getiriyorum. Sanırım bundan daha doğal bir şey olamaz. Kaldı ki doğduğum günden bu yana Kıbrıs sorunu nedeniyle ödediğim onca kişisel bedeli düşündüğümde kendime şu soruyu sormadan edemiyorum: "Çekilen tüm bu acılar böyle bir düzen için miydi?". Tez zamanda silkinip kendimize gelmez, kurumlarımızı toparlamaz ve siyaset/yönetim anlayışımızı değiştirmezsek Kıbrıs'ta ister çözüm olsun, ister olmasın; ister KKTC tanınsın isterse izolasyonlar kaldırılsın hiç fark etmez, duvara toslama ihtimalimiz vardır. Benimseyeceğiniz vizyon ne olursa olsun, ondan bağımsız şekilde bir an önce toparlanmamız gerekir. Kaldı ki "toparlanıyoruz" hareketi yalnız başıma yaptığım bir şey değildir, bir grup insan birlikte yeni bir yola çıktık ve "biz" olma sürecinin bu toplum için son şans olduğunu düşünüyoruz."

MESAJ ALMAK DEĞİL, MESAJ VERMEK/DEĞİŞTİRMEK İÇİN:

"Bu hareket birilerinden MESAJ almak için değil, birilerine mesaj vermek, değişim elde etmek için başladı. Bu girişimle Cumhurbaşkanının yakından uzaktan ilgisi yoktur. Keza bir başka siyasinin de yoktur. Ne yazık ki bu toplum her yeni adımla ilgili olarak hep bir sinyal, mesaj, işaret, destek ya da ne bileyim gizli bir gündem aramaya alıştırıldı. Oysa halkın kendisine güvenmesi ve biraz cesaret etmesi gerekir ki aslında bu hareketle başlayan da böyle bir şeydir. Bu halkın iradesine dayanmayan hiç bir şey uzun vadede başarıyla sonuçlanamaz, hep geçici olur. Arkadaşlarımla birlikte yapmaya çalıştığım şeyi, Özel Temsilci sıfatımla değil bir aydın, bir akademisyen olarak yapıyorum. Bu bağlamda söylediğim, yazdığım ve yaptığım şeyler tabii ki beni bağlar, Cumhurbaşkanını değil. Bugün ortaya konulan bu çaba ne bir sendika, ne bir sivil toplum örgütü ne de bir siyasi partidir. Kendine özgü, nevi şahsına münhasır bir çabadır, bir harekettir. Asgari müşterekte başarı elde etmesi halkın kendisine bağlıdır.

AK PARTİ ÖRNEĞİ Mİ BU HAREKET?:

"Bakın her ülkenin kendi toplumsal dinamikleri vardır ve bu, diğer ülkelerden farklıdır. Bizim bugün yaşadığımız sorunlar dönemsel değil, yapısaldır. Yani örneğin hükümete karşı değil, genel anlamda siyaset kurumuna, siyaset anlayışına, toplumdaki ve kurumlarımızdaki çarpıklıklara yöneliktir. Gerçek anlamda bir değişime, dönüşüme ihtiyaç vardır. Örneğin bu açıdan 2002 Türkiyesiyle benzeştiğimiz taraflar var elbet. Yani mevcut siyasi aktörler halka umut vaadetmiyorlar ve kendileri de bunu biliyorlar. Üstelik yapılan her anket bunu gösteriyor, yani bunu ben söylemiyorum. Halkın iradesi son derece önemlidir. Halk buna kendisi sahip çıkarsa hedeflerine ulaşmaması için bir neden göremiyorum. Toparlanıyoruz denilen şey birilerinin değil, bizim kendi geleceğimiz için yapılıyor. Mevcut siyasi aktörler kendilerine temiz bir siyaset ve yönetim anlamında çeki düzen verirlerse bu bizi ancak mutlu eder. Umarım artık herkes bunu anlar ve kısır tartışmalar devam etmez."

ABD BAŞKANI OBAMA İLE BENZEŞME VAR MI?:

"Obama konusunda ne düşündüğümü soruyorsanız, seçim döneminde yarattığı beklentiyi tam olarak karşılayamasa da, bir siyasetçi/devlet adamı olarak, başarılı bulduğumu söylemeliyim. Geçmişini ve nereden nereye geldiğini tabii ki takip etme imkânım oldu. En çok dikkat çeken sloganları "değişim" ve "umut"tu yanlış hatırlamıyorsam. Ancak başarıyı getiren şey, Amerikan halkını birleştirmesi olmuştu. Bu coğrafyada da toplumsal anlamda başarı, halkın da "sınırlı ortak iyi"de ya da bir başka ifadeyle asgari müşterekte anlaşıp toparlanması ile mümkündür. Toparlanıyoruz ismi bundan gelmektedir zaten."

BİZE YAKIŞIR ÇAĞDAŞ BİR DÜZEN İSTİYORUZ:

"Bizi atalete iten ve yavaş yavaş yok olmamıza neden olan her türlü statükocu anlayışa karşı durmamız gerekiyor. Ama bu halimizle değil, toparlanarak "biz" olmazsak, hiçbir şeye karşı duramayız. Demokratik ve insan haklarına saygılı bir devlette temiz bir toplum, temiz bir siyaset kurumu talep etmemiz normal değil mi? Bu adada bu kadar yıldır var olma mücadelesi veren bir halkın kendi iradesine saygı duyulmasını talep etmesi, bu temelde daha iyi bir yönetim istemesi doğal bir şey değil mi? Bize yakışır bir yönetim ve irademize saygı talep etmemiz kadar doğal bir şey olamaz bence. Bu uğurda toparlanacak olanlar, bu ülkede yaşayan ve bu düzenin kendisine yakışmadığını düşünen herkestir."

ÇOK-KÜLTÜRLÜLÜK ESAS OLMALI:

"Yani din, dil, ırk, cinsiyet, cinsel yönelim, vatandaşlık ayrımı yapmaksızın çok-kültürlü bir toplum olduğumuzu görerek herkesin ortak paydada birleşmeye çalışması bir ihtiyaçtır. Daha iyi bir yönetim sadece Lefkoşa'da oturan vatandaşın değil, Girne'de yaşayan ama vatandaş olmayan İngiliz veya Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının da hakkıdır. Bu ülkede birlikte yaşadığımız Maronitin de, Karpaz'da yaşayan Rumların da hakkıdır. Bu insanlar ortak kaygıları duydukları ve temzi bir yönetim aradıkları noktada birlikte hareket etmeli ve modern anlamda "bizi" yaratmaları gerekir. Yanlış olanları değiştirerek yeniden bir halk olma süreci yaşamak zorundayız ve ülkem için hayal ettiğim bu sürecin yaşanmaya başladığını görmek beni daha da umutlandırıyor açıkçası."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.