UBP Başkan adayı Kaşif, basın mensuplarının sorularını yanıtladı

Bir basın mensubunun yaşananların hesabı sorulacak mı sorusuna Kaşif, Girne'de geçtiğimiz akşam dostane bir yemek yediklerini ve yemeğe katılan herkesin kendisine destek vereceğini, KKTC genelinin tamamını 8 aylık süreçte gezdiklerini belirtti.

HALKIN EĞİTİM SEVİYESİ YÜKSEKTİR; DOĞRU KARARI VERECEKLERİNE İNANIYORUM

Kaşif, "onlardan aldığımız enerji, destek tamdır. Kazandığımız takdirde diye birşey yoktur, biz kazandık. Halkın eğitim seviyesi çok yükesktir. Ve doğru karar vereceklerine inanıyorum" dedi

ANAVATAN TÜRKİYE İLE ÇATIŞMAK BİZE YAKIŞMAZ!

Kaşif sözlerine şöyle devam etti:

Anavatan Türkiye'den Bakanlar ve yetkililer her zaman gelir. Aslolan bunun davetini kim yapıyor? Bizler de makamdayken davet alıp gidiyorduk. Bu daveti karşı taraf yapıyor ve sizi çağırıyor. Düşünmemiz gerekir ki bu daveti kim, ne şekilde yaptı. Bu konuda hiç yoğunlaşmadık. Sizin evinize davetsiz misafir geliyor mu hiç? Yetkili makamların davetsiz ziyaretleri hiçbir zaman vuku bulmamıştır. Bakanlarımızın geldiği zaman verdikleri beyanları ben de sizler gibi takip ettim ve kendime göre değerlendirdim. Esas yorumu sizlerden yapmanızı isterdim. Yorumu sizlere bırakıyorum. Türkiye ile yaşantımda hiç çatışmadım, çatışmaycağım da... Ben 50'li yılları da yaşadım. Hiçbir zaman Türkiye ile ilişkilerde hiçbir kopukluk olmadı. Kişisel ve bireysel bazda elbette ki temaslar olabilir ama bu temaslar ülkesel bazdaydı Türkiye'nin yapmış olduğu herşeyi Kıbrıslı Türkler'in varlığı ve yaşamı ve ileri dğoru yürümesi için yapmıştır. Türkiye ile çatışmak bize hiç yaıkşmaz. Her siyasal partinin onuru vardır. Bu bütünselliği nasıl sağlayacağız? Onuru ile duruşu ile... Delegemize çağrımız bu yöndedir. Ekonomik programlar yıllardır, bundan önceki hükümetlerde de ekonomik işbilriği hep imzalanmıştır. Kredi ve desteğe ihtiyaç varsa, bu programlar iki ülkenin teknik heyetleri tarafından konuşulur ve ülke şartlarına uygun hale getirerek hayata geçirilir. Bizim hedefimiz, imzalanmış olan programı devam ettirmektir. Bunu kesintiye uğratmak elbette ki mümkündür ama ilgili arkadaşlarla ve teknik arkadaşlarla konuyu irdeleriz ve ülke insanımıza uygun hale getirmek için yeterli hale getiririz."

KESİN KAZANDIĞIMIDAN EMİNİM

Bir basın mensubunun, 'sonuç ne çıkarsa çıksın, elele çıkıp birlik pozu verecek misiniz? Seçilmeniz halinde nisap sorunu yaşayacak mısınız?' sorusu ile ilgili olarak Kaşif, 30 kişilik siyasal partinin, elbetteki görevleri icabı ziyaretleri olduğunu ama bunun daha önceden planlı olduğu için herhangi bir nisap sıkıntısı yaşamayacaklarını düşünmediğini ifade ederek, birkez daha UBP'li olarak bir grup olduklarını sadece kendisinin bir grubu olmadığını ve UBP'nin mecliste UBP grubu olduğunu kaydetti. Kaşif, "kararlar üretilirken, bu 30 kişilik grup oturacak ve karar alıp o şekilde yürüyecek. Herkes buna saygı ile uyacak. Sonuç ne çıkarsa çıksın, sonuçtan az önce de söyledim kesin kazandığımdan eminim ama mucize olur ve tersi olursa oradayım ve yine elim havadadır. UBP'liyiz, UBP'den kopmayacağız" dedi.

TÜRKİYE'YE GİDEN DELEGELER İLE İLGİLİ YORUM YOK

Delegelerin Türkiye'ye götürülmesi ile ilgili sorulara Kaşif, konuyu kendisinin de basından okuduğunu ama götürülenlerin götürülürken ne maksatla götürüldüğünün yorumunu yapmasının kendisine düşmediğini kaydetti. Kaşif, "götürme işini yapanlara ve gidenlere sormak daha mantıklı olur. Elimizde kanıt olmadan konuşmak, bir yerlere söz söyleme anlamına geldiğinden bu yüzden yorum yapmayacağım" dedi.

DELEGE LİSTESİNE İTİRAZDA BULUNDUM

Kaşif sözlerine şöyle devam etti:

"Buraya gelmeden önce Genel Merkez'e uğradım. Geçtiğimiz Salı günü saat 11'de görüştük. Başbakan Küçük, Fuat Namsoy ve ben. Delege listesini istedim. Gönderildi. İncelediğim listede olmaması gerekenler vardı.

Küçük'ün Genel Başkan seçildikten sonra hakkı olan, parti meclisine kontenjan üye atama yetkisi var. Mahkeme kararı ile yetkisi olmadığı halde o listeyi oraya koydular biz de ona karşı çıktık. Avukatım ile birlikte Genel Merkez'e uğradım. Ama kimseyi bulamadım. Genel Sekreter'i aradım ve o bana bugün 14'e kadar yanıtın elimizde olacağını söyledi. Ben de avukatıma delege listesinin de saat 14'e kadar elimize ulaştırılmasını gözden geçirilmesini, ve itirazlarımızı ve listeyi imzalayıp göndermemizi talep ettik. İlk kurultayda da delegeler ikimiz tarafından imzalanıp sunuldu. İtirazlı bir delege listesi ile yapılan kurultaylar şaibeye açık olur. Kurultayı kendimize yakışır şekilde yaparız ve takdiri sandıkta görürüz.

KIBRISLI TÜRKLERİN TAMAMI DİNİNE BAĞLIDIR

Bir basın mensubunun yerel bir gazetede çıkan bir haberle ilgili soruya "Kıbrıslı Türkler'in tamamı dinine bağlıdır. Bana göre ruh ve kalp temizliği, vicdan temizliği, allah sevgisi ve saygısı önceliklidir. Vakti olan ibadetini de yapar. Ama sadece 5 vakit namaz kılarak dindar olunmaz. Kendi saydığım özelliklerle de dindar olunabilir. Bizim kalbimiz vicdanımız temizdir Allaha inanıyoruz" şeklinde cevap verdi

BAKANLAR KURULU DEĞİŞİKLİĞİ GÜNÜ GELDİĞİNDE KARAR VERİLECEK

Kaşif, seçimi kazanması halinde Bakanlar Kurulu'nu değiştirip değiştirmeyeceği ile ilgili soruya ise Türkiye'ye bağlılıklarının tüzükten değil yürekten olduğunu kaydererek, "ne kitaba yazılır ne bir yasaya yazılır. LTB başkan adaylığına benim kişisel olarak adayım olmaz. Tüm partilimizin çalışması ile seçim kazanılır. Tüm partililerimizi odaklarsak, ve onların düşüncelerini alarak devam edersek başarı o zaman yakalanır. Bakanlar Kurulu'nu günü geldiğinde karar verilecek ama az önce söylediğim gibi biz 30 kişilik milletvekili grubuyuz. Bu grubun içinde elbette tüm arkadaşlarımız hizmeti şevk ve heyecanla yapabilir. 2014 seçim yılıdır. Seçim yılına girerken verdiğimiz sözler var. Söylediğimiz icraatları hayata geçirmek için hızlı, becerikli çalışabilen tüm arkadaşlarla çalışacağız. En iyi hükümet olanağını bakanlar kurulunda yaratacağız" diyerek sözlerine son verdi.