EKONOMİ & FİNANS
okuma süresi: 9 dak.

Çelik: "Her yıl 2 bin ton zeytinyağı üretiliyor ancak ihracat yapamıyoruz"

Zeytinyağı üreticileri destek istiyor

ZEYBİR Başkanı İrfan Çelik, her yıl 2 bin ton zeytinyağı üretildiğini ancak AB standartlarında yağ üretilmediği için şuana dek ihracat yapamadıklarını söyledi

Yayın Tarihi: 06/01/13 10:29
okuma süresi: 9 dak.
Zeytinyağı üreticileri destek istiyor
A- A A+

Çelik, Kuzey Kıbrıs'ta 1 milyonu aşkın zeytin ağacı bulunduğunu ve her yıl 2 bin ton zeytinyağı üretildiğini belirterek, Avrupa Birliği(AB) Standartlarında yağ üretilmediği için şuana dek ihracat yapamadıklarını söyledi.

Çelik, "Eğer AB standartlarında yağ üretmeyi başarabilseydik yılda 20 milyon TL tutarında yağ ihraç edebilirdik. Ülke ekonomisine büyük bir katkısı olacaktı" dedi. AB standartlarında yağ üretimi için kolları sıvadıklarını ve çoğu yağ değirmeninde soğuk sıkım sistemine geçildiğini belirten Çelik, Ocak ayı sonu itibari ile ilk defa zeytinyağı ihracatı yapılacağını söyledi.

ZEYBİR Başkanı Çelik, "Bu yıl İngiltere, Norveç, Danimarka, Ukrayna ve Amerika'ya zeytinyağı ihraç etmeyi planlıyoruz" dedi.

AB standartlarına göre, zeytinyağındaki asit oranının 0,8 olması gerektiğini, ancak çoğu üreticinin bilinçli olmamasından dolayı standartlara uygun yağ elde edemediğini belirten Çelik, 3 veya daha fazla asit içeren yağların insan sağlığı açısından zararlı olduğunu belirterek, " Şuanda raflarda olan zeytinyağlarının asit oranı 2'nin altında. AB Standartlarına göre 0,8 olması gerekiyor. Raflardaki yağlar sızma zeytinyağı kategorisine giriyor" dedi. Çelik, üreticinin elinde kalan yüksek asitli yağlar ise ya el altından satılıyor ya da kendileri tarafından kullanılıyor" şeklinde konuştu.

"BİNLERCE KİŞİ ZEYTİNDEN BESLENİYOR"

Binlerce kişinin zeytin ve zeytinyağı üretiminden gelir elde ettiğini ifade eden Çelik, "KKTC'de 3 bini aşkın kişinin zeytinden gelir elde ettiğini tahmin ediyoruz. Bu yıl Ocak ayı sonu itibari ile 2 bin ton zeytinyağı rekoltesi beklenmekte. Beklenen yağ oranını 2 bin ton olarak belirlediğimiz zaman 14 milyon TL'lik bir gelir ortaya çıkıyor" dedi.Çelik,kooperatife üye olan üreticilerden, asit oranı istenilen miktarda olan yağlar için 9 ile 10 TL arasında ödeme yaptıklarını, bu fiyatın dünya da üreticilere ödenen en yüksek miktar olduğunu ifade etti. Çelik, "Asit oranı 3'ün altında olan yağlar için 10 TL, asit oranı 3 ile 6 arasında olan yağlar için ise 9 TL ödeme yapıyoruz" şeklinde konuştu.

DAHA FAZLA DESTEK ŞART

AB ülkelerinde 1 litre yağa 1,8 Euro ücret ödendiğini, ayrıca üreticiye 1,8 Euro'da destek sağlandığını ifade eden Çelik, "Bizde üreticiye dönüm başı cüzi miktarda ücret ödeniyor. Eğer bir dönüm içerisinde 16 ağaç varsa 160 TL tutarında üreticiye destek sağlanıyor. Ancak bizim ülkemizde dönümlerde genellikle 12 ağaç bulunuyor. Yetkililerin buna göre teşvik sağlaması gerekiyor" dedi. Çelik, eski kıymetli ağaçların korunması için yetkililerin ağaç sayısına göre destek vermesi gerektiğini ifade etti.

SİYASİLER KOOPEARATİFLERE MÜDAHALE EDİYOR

Çoğu üreticinin kooperatifleşme konusuna sıcak bakmadığını belirten Çelik bunun nedenini şöyle açıkladı: "Kooperatifleşme gerekiyor ancak yasamız olmadığı için üretici kooperatifleşmeye sıcak bakmıyor. Siyasiler istedikleri zaman kendi atadıkları yöneticileri başımıza gönderiyor;Siyasiler istedikleri gibi kooperatiflere müdahalede bulunuyor. Bununaltında yatan sebep rant sağlama kaygısı: Kop-Süt siyasilerin istihdam çiftliği haline geldi.Fazla istihdam ve yüksek maaşlardan dolayı kurum batma tehlikesi ile karşı karşıya." Çelik, Kooperatif yasasının AB yasaları ile uyumlu hale getirilmesi gerektiğine de vurgu yaptı.

KALİYE DÜŞERSE FİYATTA DÜŞER

Zeytin ve zeytinyağı üretiminde yaşanan sıkıntılara ve eksik noktalara değinen Çelik, üreticilerin hasat zamanlarında yaptıkları yanlışlardan dolayı zeytinyağının kalitesinin düştüğünü ve ticari değerinin azaldığını söyledi. Zeytin toplarken bazı kurallara uyulması gerektiğini ifade eden Çelik, çoğu üreticinin 03-06 arasındaki asit oranına ulaşamadığını, bu nedenle istedikleri fiyatlarla ürünlerini satamadıklarını ifade etti. Zeytinin asit değerini belirleyen faktörler olduğunu kaydeden Çelik, "Buradaki sıkıntımız zeytinin asit değerini belirleyen uygun koşullarda hasat yapılmamasıdır"dedi.

ÜRETİCİLERİ UYARDI

Hasat döneminde zeytinlerin yere düşmeden darbesiz toplanması gerektiğini ifade eden Çelik, toplama esnasında yere düşen ve darbeli hasat makineleriyle toplanan zeytinlerin hava ile temas ettiği zaman oksitlendiğini ve asit oranının yükseldiğini belirtti. Çelik, bu nedenle toplanan zeytinlerin aynı gün yağ değirmenlerine götürülmesi gerektiğini belirterek, çoğu üreticinin bunun farkında olmadığını, topladığı zeytinleri günlerce beklettikten sonra değirmene götürdüğünü vurguladı. Üreticilere uyarıda bulunan Çelik, "Topladıkları zeytinleri bekletmeden değirmene götürsünler. Aksi takdirde zeytinyağının kalitesi düşer ve ticari değeri azalır"dedi.

YASALAR YETERSİZ, DEĞİŞİKLİK ŞART

Ülkemizde zeytinyağı depolama sisteminin olmadığını ifade eden Çelik, paslanmazçelikten yapılmış hava, ısı ve ışık ile temas etmeyecek depolarda yağların saklanması gerektiğine dikkati çekti. Çelik, "Bu yıl ilk defa çoğu yağ değirmeninde soğuk sıkım sistemi devreye girdi.Gıda yasamız olmadığı için tüm değirmenlere bu soğuk sıkım sistemini şart koşamıyoruz" dedi, Zeytinyağları ile ilgili mevcut yasanın 1963 yılından beridir güncellenmediğini belirten Çelik, yasanın içeriğinin AB yasaları uyuşmadığını ifade etti. Zeytinyağı ambalaj, etiketleme tüzüğünün hayata geçirilmesi gerektiğini ifade eden Çelik, zeytin üretimi ve zeytinyağı ile ilgili yasal düzenlemeler ve uygun şartlar yaratıldığı takdirde dünyaya açılacaklarını dile getirdi.

ZEYTİNYAĞIMIZ DÜNYAYA AÇILIYOR

Çelik, "Eğer AB standartlarında yağ üretmeyi başarabilseydik yılda 20 milyon TL tutarında yağ ihraç edebilirdik.Ülke ekonomisine büyük bir katkısı olacaktı" dedi. Ülkemizin zeytin üreticiliği için çok uygun mevsim ve toprağa sahip olduğunu, üstelik zeytin ağaçlarının genetik bakımdan dünyanın en kaliteli ağaçları olduğunu ifade eden Çelik, "10 tane zeytinyağı fabrikamız var.Bunlardan sadece 3'ü şişeleme yapıyor. AB standartlarında ambalaj, etiketleme ve depolama sistemine sahip değil" dedi. Bu yıl çoğu yağ değirmeninde soğuk sıkma sistemine geçildiğini, böyleliklezeytinyağlarının kalitesinin artacağını belirten Çelik, Ocak ayı sonu itibari ile ilk defa zeytinyağı ihracatı yapılacağını söyledi. Çelik, "Bu yıl İngiltere,Norveç,Danimarka,Ukrayna ve Amerika'ya zeytinyağı ihraç etmeyi planlıyoruz"dedi.

ZEYKO NEDEN ÇÜRÜMEYE BIRAKILDI

Çelik, üreticileri bilinçlendirmek için eğitimler verdiklerini ancak birçok üreticinin yanlış hasattan dolayı yüksek asit oranlarına sahip yağ ürettiğini ve bu nedenle mallarının ellerinde kaldığını kaydetti. Çelik şunları ifade etti: " Yıllardır çürümeye bırakılmış Zeykozeytinyağı fabrikasının devreye sokulması, üreticinin elinde kalan yüksek oranlı yağların rafineri sistemi olan bu fabrikadaişlenmesi gerekiyor. Böylelikle rafine edilen yüksek asitli yağlara ekonomik değer kazandırılacak ve yağlar üreticinin elinde kalmayacak."

RAFLARDAKİ YAĞLAR STANDART DIŞI

AB standartlarına göre, kaliteli zeytinyağı asit oranının 0,8 olduğunu belirten Çelik, 3 veya daha fazla asit içeren yağların insan sağlığı açısından zararlı olduğunu belirterek, " Şuanda raflarda olan zeytinyağlarının asit oranı 2'nin altında. AB Standartlarına göre 0,8 olması gerekiyor. Raflardaki yağlar sızma zeytinyağı kategorisine giriyor" dedi. Üreticinin elinde kalan yüksek asitli yağlar ise ya el altından satılıyor ya da kendileri tarafından kullanılıyor" şeklinde konuştu

Suna Erden - Star Kıbrıs

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.