Kıssadan Hisse
Bu hafta yine birkaç konuya birden değinmek istemiştim. Yazımın başlığını daha değişik olsun diye 'Kıssadan Hisse' koydum. Ama sonradan bu başlığın benim istediğim manayı vermeyeceğini anlayarak çoktan beri duymadığım bu sözlerin gerçek anlamını araştırmak istedim. İnternette 'Kıssadanhisse.net' isimli nefis bir site ile karşılaştım. Bu sitede okuduğum hikayeler bu haftaki konumu tamamen değiştirmeme sebeb oldu.
Çocukken okulda, evde bize daima ibret verici hikayeler anlatılırdı. Ben en fazla La'Fontaine, Essop ve Nasrettin Hoca hikayelerine bayılırdım. İnternette karşılaştığım site beni çocukluk yıllarıma götürdü. Bugünlerde bu hikayeler çocuklara anlatılıyor mu, bilmiyorum. Esasında bunlara sadece çocukların değil hepimizin en çok ihtiyacı olan bir zamanda yaşıyoruz. Eski değer yargılarının giderek erozyana uğradığı bir zamanda. Kişilerin değerlerinin manevi kişlikleri ile değil, sahip oldukları materyallerle ölçüldüğü bir zamanda. İşte bu zamanlarda hepimizin bir an durup kendimiz ve başkaları hakkında yeniden değerlendirme yapmalıyız. Bazı TV kanalları 'etme bulma dünyası' türünden filmler gösterirler. Bunlar çoğunlukla dini öne çıkaran şeylerdir. Ama insanın manevi değerlere sahip olması için dindar olması gerekmiyor tabii. Biraz vaazlık yapar gibi olacak ama, bu hafta sizler için bu nefis sitede okuduğum iki kıssadan hisse hikayeyi aynen, yorum yapmadan aktarmak istedim. Derler ya "anlayana sivrisinek saz........."
********************************
Bir adam, oğlu ile ormanda yürüyüş yapıyor. Birden çocuk takılıp düşüyor ve canı yanıp "Ahhhh" diye bağırıyor.
İlerideki dağın tepesinden "Ahhhh" diye bir ses geri geliyor. Çocuk şaşırıyor. Merak ediyor ve "Sen kimsin" diye bağırıyor. "Sen kimsin" diye cevap geliyor dağdan..Çocuk kızıyor. "Sen bir korkaksın" diye bağırıyor.
Dağdan gelen ses "Sen bir korkaksın" diye cevap veriyor.
Çocuk babasına dönüp "Ne oluyor böyle?" diye soruyor.
"Oğlum" diyor adam, "Dinle ve öğren!"
Dağa dönüp "Seni seviyorum" diye bağırıyor. Gelen cevap "Seni seviyorum"
oluyor. Baba tekrar bağırıyor, "Sen bir harikasın.." Gelen cevap "Sen bir harikasın.."
Oğlan çok şaşırıyor, ama ne olduğunu gene anlayamıyor. Babası anlatıyor..
"İnsanlar buna 'Yankı' derler, ama aslında o 'Yaşam'dır. Yaşam daima sana senin verdiklerini geri verir. Yaşam davranışlarımızın aynasıdır. Daha fazla sevgi istediğin zaman daha çok sev! Daha fazla şefkat istediğinde, daha şefkatli ol!. Saygı istiyorsan insanlara daha çok saygı duy. İnsanların sabırlı olmasını istiyorsan, sen sabırlı olmayı öğren. Bu kural yaşamımızın bir parçasıdır, herkes için her zaman geçerlidir.Yaşam bir tesadüf değil, yaptıklarımızın bir aynada yansımasıdır.."
************************************
Bir çocuk sekropia denilen bir tür güve kozalarını topluyor ve bahar gelince ,güvelerin kozalardan nasıl çıktıklarını hayretle ve ilgi ile seyrediyordu.Fakat güvelerin kozadan çıkarken sarf ettikleri gayret ,çırpınma karşısında da içinde bir acıma hissi gelişiyordu.Babası bir gün ,bu böceklerin bir tanesinin kozadan çıkmasını güçleştiren ipeği makasla kesti.Fakat sonuç şaşırtıcı idi;çok geçmeden böcek öldü.
Baba bu olay üzerine oğluna şu hayat dersini verdi:
"Oğlum ,bu böcek kozasından dışarı çıkarken sarf ettiği gayret neticesinde ,vücudundaki zehri dışarı verir.Eğer o zehir dışarı verilemezse böcek ölür.Aynı zamanda da bu çırpınışlar sayesinde ileride kendisi için çok gerekli olan kasları güçlenir.İnsanlar da ,daha güçlü ,daha dayanıklı ve daha iradeli olmak ve böylece istediklerini yapabilemek için önlerine çıkan zorluklarla mücadele ederek olgunlaşır ,gelişir ve güçlenirler .Eğer insanlar ,arzularına kolayca ulaşırlarsa karakterleri zayıflar,adeta ,içlerinde bir şeyin ölmüş olduğunu hissederler."
*****************************************
SON BİR ŞEY
İki hafta önceki köşemde değindiğim Türk dili ve kültürü ödül töreni ile ilgili yazım oldukça fazla yankı buldu. Cep telefonuma telefon eden Önder Köseoğlu isimli birisi ile uzun uzun konuştuk. Önder amca ilginç bir Kıbrıslıtürk. Uzun yıllardan beri İngiltere'de yaşayan, Kıbrıs'tan emekli eski bir polis memuru. Türk dili kültürü okullarının başlatıldığı zamanlarda okullara yer sağladığını bana anlattı. Sadece kendisinin değil birçok kişilerin o zamanlar okullarımız için çok emek verdiklerini de belirtti. Onu en çok üzen çok eskiden bu yolda özveri ile emek verenlerin bu emeklerinin unutulduğu.
Umarım önümüzdeki yıllarda ödül dağıtırken Önder Köseoğlu ve onun gibiler unutulmaz.
Tatil dolayısıyle yazılarıma birkaç hafta ara vereceğim. Tüm okurlara güzel tatiller dilerim.

Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.