KKTC Girişimcilik İnisiyatifi (GİTYAD) doğdu...

Yayın Tarihi: 14/12/22 07:00
okuma süresi: 20 dak.

“19. yüzyılda önceki 9 yüzyıldaki kadar gelişme kaydettik.

20. yüzyılın ilk 20 yılında 19. yüzyılın tamamı kadar gelişme kaydettik;

ve

içinde bulunduğumuz 21. yüzyılda, şu anki ilerleme hızında, 20.000 (yirmi bin yıl) yıla eşit gelişme kaydedeceğiz

diyen ABD’li fütürist Ray Kurzweil’e göre insanlar 2030’da belleklerini internete yüklemeye başlayacak. 2045’te ise insan bedenleri akıllı makinelerle birleşerek hastalık dönemini bitirecek.

Mucit Kurzweil, 1990’da Sovyetler Birliği’nin çöküşünü ve internetin hızla yayılmasını da yüksek bir doğruluk oranı ile tahmin etmişti.

Kurzweil’in “2099’da yapay zekalı makineler gezegen boyutunda bilgisayarlar geliştirebilecek ve daha sonra tüm evren dev bir süper bilgisayara dönüşecek” olması da bir başka öngörüsüdür.

Kurzweil’in diğer bir öngörüsü ise “2029’da ilk kez bir bilgisayar Turing Testi’ni geçecek. Kısacası, bilgisayar, bir bilgisayar olduğunu ele vermeyecek kadar insansı şekilde davranabilecek”.

Gelişme,

  1. Endüstri Devriminde “Mühendislik” becerisi ile yaşanmıştı…
  2. Endüstri Devriminde bunu “Elektrik ve Üretim Hatları” takip etti…
  3. Endüstri Devriminde ise gelişmenin anahtarı “Bilgi ve Teknoloji” oldu…
  4. Endüstri Devriminde ise gelişme “Human Creativity/İnsan Yaratıcılığı” ile devam ediyor…

Yeryüzündeki insanların %85'i Takipçi, %10'u Yaratıcı ve %5'i Gözlemcidir. Yani, 4. Endüstri Devrimi, yeryüzündeki insanların 10%’unun liderliğinde hedefe ulaşacak diyebiliriz.

4.Endüstri veya Endüstri 4.0 Devrimiyle insan makine etkileşimi artacak ve akıllı teknolojiler yaşamımızın her alanına hızla nüfuz edecektir.

Endüstri 4.0 diye de tanımlanan bu yenilikçi, İnsan Yaratıcılığına dayalı üretim tarzında, esas oyuncular olan şirketler ve son tahlilde devletler, uluslar bu aşamaya ne kadar hızlı ve verimli biçimde ayak uydururlarsa, şirketlerden başlayarak ülkeye ve bütün ulusa yayılan bir sosyal refah artışını da sağlamış olacaklar.

Endüstri 4.0 Devrimi’nin olmazsa olmazı Dijitalleşme, yani Dijital Dönüşüm hayati önemde bir araç. Şirketlerin, devletlerin ve ulusların rekabet gücü, dijitalleşmeyi, üretim için en verimli, en etkin kullanmaktan geçiyor.

Alman’ların Endüstri 4.0 devrimine karşılık Japon’ların Society 5.0 (Toplum 5.0) terimi ilk kez Ocak 2016'da Japon hükümeti Bilim, Teknoloji ve İnovasyon Konseyi’nde Bakanlar Kurulu tarafından “Beşinci Bilim ve Teknoloji Temel Planı”nda kullanıldı. Toplum 5.0, sanal alan ve gerçek toplumu oluşturan fiziksel alanın yüksek seviyede entegre olduğu “süper akıllı toplum” olarak tanımlanıyor.

CeBIT 2017 fuarında Society 5.0 (Toplum 5.0) felsefesini tanıtan merhum Japonya başbakanı Shinzo Abe, bu yeni kavramı “Teknoloji, toplumlar tarafından bir tehdit olarak değil, bir yardımcı olarak algılanmalı” görüşüyle temellendirdiklerine dikkat çekmişti.

İleriki makalelerimde Toplum 5.0’ı daha detaylı ele alacağım.

Martin Luther King, belki de en çok 1963 yılında "İş ve Özgürlük İçin Washington'a Yürüyüş" sırasında Lincoln Anıtı önünde yaptığı “Bir Hayalim Var” konuşmasıyla ünlüdür. King, “Bir gün, dört küçük çocuğumun da derilerinin rengi ile değil de kişilikleri ile yargılanacağı bir ülkede yaşayacaklarına dair bir hayalim var” diyordu.

Bizim de bir hayalimiz var;

Bir gün KKTC'nin “Bilişim Adası” ekonomisi olarak anılması.

Biz tam 13 yıl önce, Ali TÜZÜNKAN, Lisani DENİZ, Nazım KANSEL ve ben Cüneyt ÇERKEZ, “Bilişim Adası” vizyonu ile yola çıkmıştık.

King’in hayali ile bizim hayalimiz arasında ilk başta bakıldığında birçok farklılıklar içerdiği sanılabilir, fakat daha derin incelendiği zaman hayallerimizin birçok ortak zeminde birleştiği anlaşılacaktır.

“Bilişim Adası” vizyonunu gelip geçici günlük siyasi bir kazanç olarak görenler, diğer vaatler gibi gelip geçti, balondu söndü diyenler bir hayli fazla. Halbuki, “Bilişim Adası” vizyonu tüm bunların ötesinde bir hayaldir. Ve de bugün baktığımızda bu hayalimize sadece 13 yıl daha yakınız. Ben karamsar değilim. Fakat, tünelin ucunda görünen ışık gelen trenin farı olabilir.

Georgia Teknoloji Enstitüsü'nden Eric Schumacher’in de ifade ettiği gibi, “Üstün bir beyne sahip insanların, çok yüksek beyin kapasitesine sahip oldukları için sürekli hayal kurmaktan kendilerini alamıyorlar”.

Varsın bize hayalperest desinler, kabulümüzdür.

Tam da bu noktada, ülkemizin kalkınma süreçleri için çok değerli olduğuna inandığım, Bilişim Adası vizyonuna eşsiz katkı koyacak olan KKTC Girişimcilik İnisiyatifi liderliğinde GİTYAD, yine büyük hayalperestlerden eski dostum Ahmet Bilgen liderliğinde kuruldu.

Kendisine ne işin var, eski köye yeni adet mi getireceksin, GitYat oğlum dediler.

Varsın Ahmet’e ve İnisiyatif’e gönül verenlere de hayalperest desinler, GitYat desinler, kabulümüzdür.

Ama unutmasınlar ki; Zekanın gerçek göstergesi Hayal Gücüdür, bilgi değildir. Hayal Gücü her şeydir. Hayal Gücü, bizi bekleyen güzelliklerin ön izlemesi gibidir. Yerçekimine karşı koyan kuvvetin adıdır Hayal Gücü. Zaman ve mekânın ötesine taşabilmektir Hayal Gücü.

Girişimci, Melek Yatırımcı, Mentor, KİBİSAD YK Üyesi, KKTC Cumhurbaşkanlığı Girişimcilik Komitesi üyesidir Ahmet Bilgen. Kendisi, Türkiye'nin dijital dönüşümüne büyük katkı sağlayan; e-Defter, e-İmza, e-Fatura, m-İmza, e-Şirket ve e-Arşiv gibi ürünleri geliştiren, FIT Solutions (Foriba) şirketinin kurucusu ve aynı zamanda 1999-2019 yılları arasında Yönetim Kurulu Başkanığını da yapmıştır. Türkiye Yapay Zekâ İnisiyatifi Kurucularından ve Yatırımcı Komisyonu Başkanıdır. 2 Startup’ın Kurucusu, 7 Startup’ın Melek Yatırımcısı ve 5 Venture Capital (VC)’nin yatırımcısıdır.

KKTC Girişimcilik İnisiyatifi ile başlayan bu girişim dernekleşme ve sonrasında da ajans olarak hayat bulacak. KKTC’deki diğer tüm hayalperestlere ve KKKTC’ye inanan dünyalı ve uzaylı hayalperestlere can suyu olmaya büyüyerek devam edecek.

K.K.T.C. Ekonomisinin düze çıkması için belki de bir fırsat daha vardır!

GİTYAD – KIBRIS GİRİŞİMCİLİK ve TEKNOLOJİ YATIRIM DERNEĞİ. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Dijital Dönüşümüne muazzam katkı koyacak bir girişim. Emeği geçen herkesi can-ı gönülden kutluyorum, cesur bir adım.

Evet, özgürlüğün ve bağımsızlığın sırrı cesarettir.

İhtiyacımız olan şey cesaret.

Fakat cesaret akıldan gelmeli, o zaman cesarettir. Aksi takdirde, bilgisizlikten gelirse cehalettir.

KKTC Girişimcilik İnisiyatifi'nin ana hedefi Fikir ile paranın buluşmasını sağlayacak bir platform oluşturmak da diyebiliriz. Yani yaratıcı ile gözlemcileri buluşturacak bir platform, bir sistem.

Ekipte; Niyazi Bekiroğlu, Temel Üngör, Doç. Dr. Deniz Tunçalp, Prof. Dr. Murat Özgören, Mustafa Abitoğlu, Fuat Sami, Hasan Çağlar ve Senem Kantarcıoğlu gibi önemli isimler yer alıyor.

Danışma Kurulu'nda; Av. Özal Oğuz, Av. Zihni Bilgehan, Mustafa Genç, Prof. Dr. Derviş Zihni Deniz, Prof. Dr. Mustafa Tümer, Prof. Dr. Hatice Camgöz Akdağ, Doç. Dr. Veclal Gündüz ve PhD(c). Jülide Erdal Üngör gibi akademi ve iş dünyasından tanınmış isimler yer alıyor.

Yatırımcı İlişkileri Danışma Kurulu’nda; Ebru Kaptan Sertoğlu, Koray Bahar, Kaşif Atun ve Arda Kutsal gibi girişimci&melek yatırımcı alanlarında lider isimler var.

Ekip guvatlı.

İnisiyatif’in hedeflerine baktığımız zaman:

  1. K.T.C. Start-Up Ekosisteminin Oluşturulması
  2. Düzenli Program ve Kaynak Akışının Oluşturulması
  3. 3 Yılda, 1 Girişime x 1 M. USD Yatırım Sağlamak
  4. 10 x Melek Yatırımcı Getirmek veya Yerel Melekler Oluşturmak
  5. 10 Yıl İçinde Adadan Bir Unicorn Çıkarmak olarak sıralanabilir.

İnisiyatif’in diğer hedefleri arasında; Hassas Tarım, Yazılım, Donanım, Siber Güvenlik gibi olası proje başlıklarında KKTC’de üretilen teknoloji ve yazılım bazlı ürünlerin Türkiye Cumhuriyeti tarafından kabul görmesi ve yerli-milli kapsamına alınması için gerekli çalışmaları yapmak da yer alıyor.

Adadaki Potansiyel Girişim ve Girişimcilerin Belirlenmesi, Adadaki Potansiyel Yatırımcıların Tespiti ve KGF Destekli Mikro Kredi Paketlerinin Oluşturulması İnisiyatif’in diğer hedefleri arasında yer alıyor.

İnisiyatif'in KKTC Devleti'nden beklentileri ise;

  1. Bağımsız Bir Yapı Oluşturulması
  2. Güç birliği, Fiziki, Manevi ve Hukuksal Desteğin Sağlanması
  3. Programın ve Sürecin Akışını Engelleyecek Bürokratik Müdahalelerin Uzak Tutulması var.

Peki geçen 2 yılda İnisiyatif ne yaptı/yapacak?

  1. KKTC Cumhurbaşkanlığı Girişimcilik Komitesi’ni kurdu
  2. Kıbrıs Girişimcilik ve Teknoloji Yatırım Derneği’ni (GİYAD) kurdu
  3. BRT 1 “Girişimcinin Dünyası” Programı (Toplam 41 bölüm-Tamamlandı)
  4. “1001 Yazılımcı” Eğitim programı- (Lansman aşamasında)
  5. Eğitim Tırı Projesi, “1001 Yazılımcı” Eğitim programının tanıtımı için okul ve bölgeleri dolaşarak katılımcılara eğitim başlıklarının tanıtımı yapılarak, kaydolmaya yönlendirecek. (Organizasyon Aşamasında)
  6. KKTC Girişimcilik Ekosistemi ve İK envanteri oluşturulması (Devam Ediyor)
  7. Konya Kapsül Eğitim Ofisi (Yer tahsisi yapılamadığı için askıda kaldı)
  8. Robotik odaklı girişimlere teknik ve maddi destek sağlandı
  9. KKTC Üniversiteler arası Hackathon Yarışması (Org. Aşamasında)
  10. KKTC İletişim Alt Yapısı Modernizasyon Çalışması
  11. KKTC Gaming Summit (Webrazzi ile Org. Aşamasında)
  12. Yenilikçi Girişimcilik ve Kuluçka Programı (https://kktckulucka.com, DEİK ve GİMER tarafı organize edildi)
  13. TEKNOFEST KKTC (Festivalin KKTC gerçekleşmesi için ciddi efor sarf edildi ama alt yapı yetersizliği dolayısıyla gerçekleşmedi)
  14. Türk- islam Bilim Tarihi Sergisi, 15 Kasım (31 Ocak 2022 T.C. Elçiliği ile organize edildi.)
  15. Liseler ve Üniversitelerde ‘Girişimcilik Kulüpleri’ kurulması (Org. Aşamasında)
  16. Destek verdiğimiz 3 startup; Daxici, Caretta Robotics, Bitayka çeşitli platformlarda başarılar elde etti
  17. Kuzey Kıbrıs Girişimcilik Teknoloji ve Yatırım Ajansı (KK-GİTYA) (Bakanlar Kurulu onayı bekliyor)

Kobigem, Abigem, Kosgeb, Elçilik, Konsolosluklar, UNDP, UK VC’leri, T.C. VC’leri, Tübitak Projeleri, Kalkınma Fonu Projeleri, Canlı Yayın Fon Desteği gibi parasal kaynaklar İnisiyatif’in kaynakları arasında sıralanıyor.

İnisiyatif; Aktif Üniversite Sayısı, 100’den fazla ülkeden gelen öğrenci profili, Okur yazarlık oranı, yabancı dil konuşma oranı, AB üyesi kişilerin ülkeye vizesiz girebilmesi, Yaşam kalitesinin yüksek olması, Türkiye’deki kurum ve paydaşların Kıbrıs’a karşı pozitif ilgisini fırsatlar olarak değerlendiriyor.

İnisiyatif’in hayali bir Startup Village Kurmak.

Peki KKTC Devleti ne yapmalı, nasıl destek olmalı?

Fikirleri ile dünyanın yaşayan en etkili adamlarından biri olan, servetinin %99’luk kısmı 50 yaşından sonra gerçekleşen, serveti ile 140’tan fazla ülkeden zengin olan, mütevazi yaşamayı seven, ‘’Dürüstlük pahalı bir hediyedir, bunu ucuz insanlardan bekleme’’, “Para, insanın temel karakteristik özelliği neyse onu öne çıkarır. Görgüsüzsen, paran olduğunda da “milyarder bir görgüsüz” olacaksın demektir.”, “İşe dans ederek gitmiyorsanız o işi bırakın, yüksek ihtimal para kazanamayacak ve servet yaratamayacaksınız” diyen, Warren Edward Buffett’e “Çin, 2030 yılında Amerika Birleşik Devletleri'ni geride bırakıp, dünyanın en güçlü ekonomisine sahip ülke olacak” dediklerine verdiği cevap düşündürücüdür.

Buffet;

  • 1790’da Amerika Birleşik Devletleri’ni kurduğumuzda nüfusumuz 4 milyon
  • Avrupa’nın toplam nüfusu 50 Milyon, Çin’in ise 250 Milyon civarlarında idi.
  • Sizce biz Amerikalı’lar Avrupalı ve Çinliler’den daha mı zeki idik?
  • Onlardan daha fazla doğal kaynağa mı sahiptik?
  • Ya da gerek Avrupalılar’dan gersekse Çinliler’den daha fazla mı çalıştık?

Hepsi için cevabım HAYIR.

Biz Çinliler’in ve Avrupalı’ların 2030 yılında yapamayacağı tek şeyi yaptık “Unleash the Human Potential” yani “İnsan Potansiyelini Açığa Çıkardık”.

“İNSAN POTANSİYELİNİ AÇIĞA ÇIKARMAK” işte sihirli iksir budur.

Evet, KKTC Devleti de Amerika Birleşik Devletleri’nin nerdeyse yüzyıl önce oluşturduğu ortamın benzerini, yani İnsan Potansiyelinin açığa çıkabilmesi için doğru politikaları derhal oluşturmalıdır.

Toplum olarak Devlet’in bu ortamı oluşturabilmesini sağlayabilecek politikacıları seçmemiz elzemdir. Aksi halde ya Sihirli iksiri içeceğiz ya da Hapı Yutacağız.

Dünyadaki en büyük özgürlük seçebilme özgürlüğüdür, seçim bizlerin.

İnsan Potansiyelini Açığa çıkarmak için akılcı ve doğru politikalar ortaya koyamayan toplumlar, aynen enerjisi tükenen bir yıldızın patlaması gibi, SÜPERNOVA durumuna düşüp, bu patlamadan açığa sadece gaz ve toz bulutu kalacaktır. Yani NEBULA olacaklardır. Daha açık ifade etmem gerekirse, tarihin gazlı ve tozlu sayfalarında, bağımsızlıklarını dahi kaybedecekler ve YOK olacaklardır.

KKTC Girişimcilik İnisiyatifi’nin ve “Bilişim Adası” vizyonunun hayata daha sağlam bir altyapıda geçirilmesi için öncelik; bu vizyona uygun ekonomik ortamın yaratılmasıdır. Bu ekonomik ortamın yaratılması farklı düzeydeki enstrümanların kurumsal yapılanma modeli içerisinde somutlaştırılmasıyla mümkün olacaktır. Bunlar Altyapı, Hukuksal Mevzuat, Teşvik ve Destek Düzenlemeleridir.

İşe burada KKTC Devleti’nin Altyapı, Hukuksal Mevzuat, Teşvik ve Destek Düzenlemelerini derhal hayata geçirmelidir.

Son dönemde girişimcilerin dünyasında en çok gündemde olan sözcüklerden biri “FinTech”. Adını “Finansal Teknolojiler”in kısaltmasından alan “FinTech”, finansal hizmetlerde uygulamalar, süreçler, ürünler ve iş modellerinde teknolojiden faydalanarak inovasyon yaratan sektörü tanımlıyor.

Küresel olarak Endüstri 4.0 devrimine doğru ilerliyoruz. Bu devrimin omurgasını ise Finansal Teknolojiler oluşturuyor. Önümüzdeki dönemde, IoT (nesnelerin interneti) ile Fintech zirveye çıkacak.

Teknoloji, 2030 yılına kadar bankacılıkta devrimsel değişiklikler yaratacak. Görünmez hale gelecek bankalar, dijitalleşen günlük hayata tamamen entegre olacak. Müşteriler, kişisel dijital asistanlarıyla sürekli iletişim içinde olacak.

Geleneksel Bankalar, yeni nesil dijital oyuncular tarafından kuşatma altına alınmış bir pazarda yer alıyor. Bu mücadeleden başarıyla ayrılan bankalar hem değer kazanacak hem de rekabet avantajı sağlayacak. Başarının sırrı da yeni yıkıcı dijital güçleri, müşteri deneyimini ve yeni oyuncuları anlayarak etkin bir “Dijital Strateji” oluşturmaktan geçiyor. Teknolojiyi ihtiyaca göre uyarlayan kurumlar bu işten karlı çıkacak.

Bugün hepimizin kullandığı vizyon, misyon, kurumsal sosyal sorumluluk gibi birçok modern yönetim kavramını ilk kez ifade etmiş, 2005 yılında, 95 yaşında öldüğünde hayatında hiç yöneticilik yapmamış, hiç şirket yönetmemiş bir yönetim dehası olan Peter Drucker; ‘’Ölçemediğiniz hiçbir şeyi kontrol edemez, kontrol edemediğiniz hiçbir şeyi yönetemezsiniz’’ diyordu.

İşte “Dijital Dönüşüm” bizlere kendimizi, şirketlerimizi ve devletimizi YÖNETMEYİ, KONTROL ETMEYİ ve ÖLÇMEYİ sağlıyor.

Küresel insan kaynakları ve organizasyonel danışmanlık şirketi Korn Ferry, 14 ülkede, 5 ana sektör üzerinden uzun araştırmalar sonucu oluşturduğu “Dijital Sürdürülebilirlik Endeksi” sonuçlarına göre; “Dijitalleşmenin Vazgeçilmezi İnsan”dır.

BİLİŞİM ve İNOVASYONA DAYALI BİR EKONOMİDE ANA KAYNAK ve SERMAYE BEYİN Gücü’dür. 21. Yüzyılda ülkelerin en önemli sermayesi İnsandır.

Günümüzde, bilgi ve iletişim teknolojileri, ekonomik ve modern hayatın en önemli itici güçleri olarak kabul edilmektedir.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, Sosyal Refah Devleti olarak adlandırılabilmesi için, “Bugün hepimizin kendimizi yönetmeyi öğrenmesi ve her gün daha fazla karşılıklı bağımlı olduğumuz bu dünyada birbirimize toleranslı olmaya alışmamız gerekiyor”.

M.S. 980-1037 yılları arasında yaşayan, sadece felsefe ve tıp alanlarında değil, aynı zamanda astronomi dalında da gözlemleriyle meşhur bilim insanı, tüm dünyada, modern tıbbın temeli sayılan ve yüzyıllar boyunca üniversitelerde baş kaynak olarak okutulan, “El-Kanun Fi’t-Tıb” (Tıbbın Kanunları) adlı kitabıyla, tıp dünyasında “eş-Şeyhu’r-Reis” (Baş Üstad) ünvanına layık görülen, toplamda 276 eseri bulunan İbn-i Sina “Bilim ve sanat, itibar görmediği toplumları terkeder” diyeli 980 seneden fazla olmuştur.

Dijital Olmak ya da Olmamak, İşte bütün mesele bu.

KKTC’de de artık BİLİŞİM SEKTÖRÜ ve özellikle Yazılım Alt Sektörü KRİTİK SEKTÖR OLARAK KONUMLANDIRILMALIDIR. YAZILIM SEKTÖRÜ en düşük yatırımla en yüksek istihdamı ve en fazla katma değeri yaratan bir sektör olması itibariyle KKTC’de ekonominin yeni kalkınma gücü olarak nitelendirilmelidir.

Günümüzde, konumdan bağımsız hizmet sektörünün altın çağı yaşanmaktadır. Özellikle KKTC gibi küçük ölçekli ekonomiler için konumdan bağımsız hizmet sektörü kritik bir sektördür.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, Sosyal Refah Devleti olarak adlandırılabilmesi için bir an önce Ministry of Digital Affairs (Dijital İşler Bakanlığı) ve Ministry of Entrepreneurship (Girişimcilik Bakanlığı) bakanlıkları oluşturması akıllıca olur.

Belki sihirli bir değneğimiz yok ama, unutmayalım ki ‘’Dünyada yapılmış olan her şey umutla yapılmıştır’’. Yaşamımız, önem verdiğimiz olaylara karşı sessiz kaldığımız gün son bulmaya başlar. Bu yüzden her günümüz değer verdiğimiz vizyonlara, hedeflere ulaşabilmek mücadelesi ile geçmelidir.

Hiçbir mücadelenin karşılıksız kalmadığı bir Kozmos içerisinde dönüştürüldüğümüzü anladığımız zaman daha yaşanabilir hayatlarımız olacağına inanıyorum.

KKTC’ye karşı işlediğimiz suçların doğurduğu sonuçlarından ders alıp aklımızı başımıza toplamaz isek, çok da uzak olmayan bir gelecekte aklı daha az olanlardan akıl satın almak zorunda kalabiliriz.

Fakat, ruhlarımızın bedenlerimizi terk etmeden önce KKTC’nin sosyal refahı siyaset üstü bir AKIL ile yönetilmesine bağlı olacaktır.

KKTC’nin ve gezegenin ihtiyacı olan harekete geçmek.

Fakat günün sonunda, insan ruhu teknolojiye galip gelmelidir.

Alea iacta est.


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.