KKTC'de 'Yeni Maraş' açılımı!

Herkesin umudunu yeni bir yıla bağladığı bu günlerde, kimilerine göre beklentilerin daha kötü, kimilerine göre de beklentilerin daha iyi olacağı "2023" yılına girmiş bulunuyoruz...

Dünya gündeminde yeni yıl ile birlikte yeni varyantların da ortaya çıkması beklentisi içerisinde bir takım önlemlerin alınmasına yönelik uygulamalar artırılırken ve Koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin otopsi sonuçları daha detaylı incelenip virüsün beyne bulaştığı yönünde iddialar daha fazla ortaya konulurken, Bu konular bir yana, Kıbrıs gündeminde de önümüzdeki süreçlerde önemli gelişmelerin olacağına yönelik önemli iddialar, yabancı kaynaklardan ortaya çıkmaya başlamıştır…

Buna göre önümüzdeki günlerde Kıbrıs adasında "Maraş" konusunda önemli açılımların olabileceği yönünde yaklaşımlar, yavaş yavaş gün yüzüne çıkıyor...

Önemli bilgi kaynaklarından ortaya çıkan bir takım iddialara göre ortaya konan senaryolarda; kapalı bölge Maraş "pilot" uygulamaya gidiyor...

Kıbrıslı bazı Rum aileleri "pilot" uygulama planı kapsamında, kapalı bölge Maraş'a geri dönüş yapabilecek...

Bu yöndeki çalışmalara son sürat sessizce ve derinden devam ediliyor... İlgili kararın uygulanması ile birlikte kısmen bölgedeki açılımlara da yeni boyutlar kazandırılacak...

Hedeflenen "pilot" uygulama başlangıç zamanın, Güney Kıbrıs Rum Kesimi cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra, Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce olacağı yönünde güçlü iddialar da mevcuttur...

Anlayacağınız mart ile haziran ayları arasında KKTC'de kapalı bölge Maraş konusunda yeni ve önemli açılımlar olmasına, kesin gözle bakılmaktadır...

"Pilot" uygulaması ile birlikte, "hazırlık", "deneme" ve "uyum" süreçlerinde her yönden ileri düzeyde test edileceği seviyelerden geçilerek, "yeni bir Maraş" yapılanmasına doğru gidilecektir...

Önceliği, sınırlı özel bir bölge üzerinde denenerek, daha sonra da daha geniş bölgelerde kademeli ve sistematik olarak geliştirilmeye yönelik planlamalar yapılacaktır...

Tamamen yeni bir süreç olarak anlam kazandırılacak "yeni Maraş" açılım çalışmalarında, "Taşınmaz Mal Komisyonu"nun üzerindeki baskının da hafifletilmesi ve finansal yönden güçlendirilmesi hedeflenmektedir...

KKTC'de "yeni Maraş" açılım planın üst düzey kontrolünün kimin veya kimler tarafından yapıldığına yönelik önemli iddialar da vardır!

2023 yılında en fazla gündem olması beklenen bu konun en başından, en sonuna kadar çok dikkatli, en iyi şekilde yönetilmesi ve planlanması, ada açısından hayati derecede önem arz etmektedir...

Bölgenin, uluslararası diplomasiye göre bütünsel anlam kazanması ve anlam kazandırılmasına yönelik çok yoğun çalışmaları da beraberinde getireceği kesindir...

Bu noktada ortaya çıkabilecek risklerin de en düşük noktaya indirilmesi yönünde, olumsuz uluslararası ön yargıların tamamen ortadan kaldırılması ve bunlara fırsat verilmemesi gerekmektedir... Ortaya çıkabilecek en önemli risklerden biri de "suçlayıcılık" yönünden Türkiye'ye yönelik ortaya atılabilecek düşüncesel ve davranışsal yaklaşımlar olacaktır...

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin üzerinde durduğu iki stratejik propaganda yaklaşımı vardır:

Bunlardan birincisi; Türkiye'nin daha geniş yayılımcı politikasının olduğunun iddia edilmesi ve ikincisinin de; ekonomik açıdan da bu bölgeye Türkiye'den iş insanlarının yatırım yapmaya, "Las Vegas" modeli bir bölge olarak teşvik edilmesine yönelik ortaya atılabilecek iddialarıdır...

İşte, Türkiye ile KKTC'nin karşısına, Güney Kıbrıs tarafından ortaya atılabilecek en önemli stratejik propaganda yaklaşımları temelde bunlara yönelik olacaktır...

Bu süreçlerde ortaya atılabilecek iddialara asla fırsat verilmemelidir! Gerekli tüm önlemlerin ve tedbirlerin önceden ele alınması gerekmektedir...

Bu aşamada karşımıza şöyle bir soru ortaya çıkıyor...

Peki, sizce bu iddialar doğru olabilir mi?

Aslında doğru olan, "Kapalı Maraş" konusunda tüm tarafların sonuna kadar gitmeye çalışacağıdır...

Atılacak bir sonraki adımlar ve hamleler "tepkisel ölçümlemeye" göre değer, şekil ve anlam kazandırılacak, kapalı Maraş bölgesi kademeli olarak yerleşime açılmaya çalışılacaktır...

Peki, sizce bununla birlikte ne önem kazanacaktır?

Tabii ki, "Taşınmaz Mal Komisyonu", bu süreçlerde mali yapısını daha fazla güçlendirmesi gerekecek...

Peki, sizce bunu nasıl yapacak?

Bu süreçlerde ortaya çıkan bir başka önemli sorun da, ortaya çıkabilecek başka ulusal ve uluslararası meseleler ile aktörlerin davranışsal yaklaşımlarıdır...

Peki, sizce bu süreç nasıl ilerleyecek?

Zaman, nasıl ve kime göre yönetilecek?

Aslında Kıbrıs adası "Maraş" konusunda yine büyük bir çıkmaza doğru ilerliyor veya ilerletiliyor... Bir başlangıç olabilir ama tünelin ucundaki ışığa nasıl ulaşılacağını kimse bilmiyor...

"Deneme, yanılma" sürecine, çoğu zaman sessiz ve derinden, öyle ya da böyle devam edilecektir...

Peki, sizce az sayıda Kıbrıslı Rum ailenin kapalı Maraş'ta askeri olarak kabul edilmeyecek bölgelere "pilot" uygulama olarak geri dönüşleri, başka hangi ciddi sorunlara neden olabilecek? Başka hangi parametreleri tetikleyebilecek?

Aslında açıktır ki, bunların cevaplarını kesin olarak kimse bilemiyor...

"Tepkisel ölçümlemeye" devam edilecektir...

Yapılması gereken, tepkisel değil, proaktif olunmasıdır... Çünkü bugün görmezden gelinen görünüşte önemsiz olan bir sorun, yarının felaketine yol açabileceği asla göz ardı edilmemelidir...

Büyük zorluklar karşısında, bir kurban olarak tepkisel olarak yaşamayı veya farkındalık ve hesap verebilirlik ile proaktif olarak kontrolü ele almayı seçebilmelidir insanımız...

Aslında çoğu zaman cevapların tipik olarak zekice cevap kılığına girmiş tahminler olduğunu da anlamalıyız...

Durumun şu anki akışına kapılmadan, esas olana odaklanmak, en iyi alternatif için harekete geçmek, tepkisel zihniyetten, proaktif zihniyete geçişin yollarındandır...

Günün sonunda hepimiz reaktif kişilikleriz... Ama, doğru katalizörle karşılaşana kadar bunu asla bilemeyiz...

Savunma mekanizmaları bizi koruyor... Kaleler bizi izole ediyor... Ve çok sık olarak ilk söylediğimle başlayıp ikinci söylediğimi inşa ederek yola devam etmeye çalışıyoruz...

Bugün pasif, reaktif veya proaktif olunabilir ama, "aktif", akıllıca seçilmeli...

Unutmayınız! Tepki verdiğinizde, başkalarının sizi kontrol etmesine de izin veriyorsunuzdur... Akıllıca cevap verdiğinizde, kontrol sizde olmaya devam ediyor...

Olgunluğun, belirsizliğe dayanma kapasitesi olduğunu anlamalısınız...

İnsan zekası her zaman netlik ve kesinlik arzulasa da, insan doğası genellikle "belirsizliği" büyüleyici bulur...

Gerçek olan şudur ki, ülke geleceğimiz aslında çoğu yönden belirsizliğini koruyor... Bu belirsizlik, toplumsal insan yaratıcılığının tam kalbinde yaşamayı sürdürüyor...

Yani, ülkemizde belirsizlik, umudun sığınağı olmaya hep devam ediyor...

KKTC'de "Yeni Maraş" açılımı da bunlardan biri olmaya sessizce devam ediyor...

Unutmayınız! "Kararlılık", insan iradesinin uyandırma çağrısıdır...

Her şey, başarılı olmak için ne kadar kararlı olduğunuza bağlıdır...

Bir rüya, sihirle gerçeğe dönüşemez; ter, kararlılık ve sıkı çalışma gerektirir...

İmkansız ile mümkün arasındaki fark, kararlılıkta yatar...

Sessiz bir adamın kararlılığı da asla hafife alınmamalıdır...