BİRAZ AYDINLIK

Mert MAPOLAR, C.Ht.
mertmapolar@gmail.com
Mert MAPOLAR, C.Ht.

KKTC'ye gelen üst düzey talimat!

Yayın Tarihi: 31/05/24 07:00
okuma süresi: 12 dak.

MERT MAPOLAR’IN KÖŞE YAZISINI SESLİ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Bir zamanlar uzak bir ülkede, sürekli büyüyen ve gelişen bir şehir devleti vardı. Bu şehirde, refah seviyesi yüksek, yaşam kalitesi de üst düzeydeydi. Ancak yıllar geçtikçe, ekonomik dalgalanmalar ve israf alışkanlıkları, şehir devletinin bütçesini zorlamaya başladı. Herkes, hükümetten en alt kademedeki memura kadar, bu durumun farkındaydı ama kimse, gerçek anlamda bir çözüm ortaya koyamıyordu.

Bir gün, şehrin bilge lideri halkına seslendi. Meydanı dolduran kalabalığa karşın, sesi sakin ve kararlıydı. "Değerli yurttaşlarım," dedi, "tasarruf etmek zorundayız. Ancak bu tasarruf, sadece sizlerden değil, bizden, en üst kademeden başlamalı..."

Lider, sarayındaki gösterişli eşyalarının bir kısmını sattı, lüks harcamalarını kısarak daha mütevazı bir yaşam tarzı benimsedi. Bakanlar ve diğer üst düzey yöneticiler de aynı yolu izledi. Liderin örnek davranışı, halk üzerinde büyük bir etki yarattı. Kısa sürede, kamu binalarındaki ışıkların gereksiz yere yanmadığını, ofislerde israfın önlendiğini görmek mümkündü. Halk, liderlerinden ilham alarak, tasarruf tedbirlerini günlük yaşamlarının bir parçası haline getirdi...

Bu hikâye, sadece bir şehir devletinin değil, tüm kamu yönetimlerinin karşılaştığı bir gerçeği ortaya koyuyordu... Gerçek tasarruf, zirveden tabana yayılan bir kültürdür. Üst kademedeki liderlerin örnek olması, tasarruf tedbirlerinin başarılı bir şekilde uygulanmasının en temel anahtarıdır. Liderlerin attığı her adım, kamu yönetiminin en alt kademelerine kadar yankı bulur ve mali disiplinin yerleşmesini sağlar...

KKTC'ye gelen üst düzey talimat; kamu yönetiminde tasarruf tedbirlerinin acilen artırılmasıdır...

Son zamanlarda ortaya çıkan tüm gelişmeler, ziyaretler ve görüşmeler, ülke olarak tasarruf dönemine girilmesi gerektiğine yönelik, ciddi göstergeleri ortaya koymaktadır...

Resmi açıklama olarak da; “Türkiye’de olduğu gibi KKTC’de de, tasarruf dönemine girilmiştir...” açıklaması yapılmıştır...

Peki sadece bunu söylemekle, ülkede kamu maliyesi tasarrufa gider mi?

Tasarruf, yukarıdan başlayıp, aşağıya doğru yayılmaz mı?

Liderlerin örnek olmadığı ülke tasarrufu, sürdürülebilir mi?

Mali disiplinin anahtarı, en üst kademeden başlayan tasarruf değil midir?

Tasarrufun yolu, liderlerin attığı ilk adımla başlamaz mı?

En üst kademeden örnek alınmayan tasarruf, etkisiz kalmaz mı?

Ülke yönetimine, yüksek yerden gelen en son talimat; kamu yönetiminde tasarruf tedbirlerinin artırılmasıdır...

Peki bu ne anlama gelir?

Bunun, çok anlamı vardır...

Paranın değerinin düşerken, halkın çilesinin de arttığıdır...

Ekonomik krizin, en güçlü ulusları da sarsabileceğidir...

Ekonomi zayıflarsa, yarının daha fazla belirsiz olabileceğidir...

Mali çöküşlerin, ulusların kaderini değiştirebileceğidir...Paranın sesinin kesildiğinde, halkın sesinin yükselebileceğidir...

Ülkedeki ekonomik dalgalanma ve mali kriz, her geçen gün daha fazla artmakta, genişlemekte ve derinleşmektedir...

Yaşamsal kültür haline dönüştürülmesi gereken böylesine ciddi bir konu ancak, sorunlar devasa noktaya geldiğinde gündem oluyor ve ülkesel tasarruf tedbirleri alma zorunluluğu ortaya çıkıyor...

KKTC’de ülke sorunları, ekonomi ile birlikte artık duvara çarpmıştır...

Sorunlar duvara çarptığında, onları aşmak için yeni kapılar açılmalıdır...

Ülkenin engellerini aşmak için, yaratıcı çözümlere şimdi çok daha fazla ihtiyaç vardır...

Mali disiplini, ülkeyi yönetenlerin en üstünden, altına ve tüm kamuya yaymak gibi...

Yukarıdan aşağıya yayılan ülkesel tasarruf, kalıcı çözümleri de beraberinde getirir...

Bunun tam tersi, ekonomik çöküştür ve umutların yok oluşudur...

Tasarruf tedbirlerinin etkin ve sürdürülebilir bir şekilde uygulanabilmesi için, bu tedbirlerin yukarıdan en üst seviyeden başlayarak, en aşağılara doğru bir hiyerarşi içinde benimsenmesi gerekmektedir...

Siyasetin ve kamu yönetiminin, en üst kademesinden en alt birimine kadar tasarruf tedbirlerinin uygulanmasının önemi ve bu sürecin en doğru şekilde yönetilmesi, şimdi çok daha fazla hayati derecede önemlidir artık...

Peki ülke yöneticileri, siyasetçileri bu konularda ne yapıyor?

Bu konularda ülke yöneticilerine, siyasetçilerine şimdi çok daha büyük sorumluluklar ve görevler düşmektedir...

Liderlik ve Örnek Oluşturma: Tasarruf tedbirlerinin başarılı olabilmesi için en kritik adım, devletin en üst kademesindeki liderlerin bu konuda örnek teşkil etmesidir. Cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar ve diğer üst düzey yöneticiler, harcamalarını kısarak ve mali disiplini ön planda tutarak, alt kademelerdeki yöneticilere ve halka doğru bir mesaj vermelidir. Bunlar, sadece sembolik bir adım olmayıp, aynı zamanda toplumda güven ve inandırıcılık oluşturur.

Politika ve Strateji Belirleme: Tasarruf tedbirlerinin etkin bir şekilde uygulanabilmesi için, net ve kapsamlı politikaların belirlenmesi gerekmektedir. Bu politikalar, tüm kamu kurum ve kuruluşlarına yol gösterecek, stratejik bir çerçeve oluşturmalıdır. Stratejik planlama, uzun vadeli hedeflerin yanı sıra, kısa vadeli tasarruf önlemlerini de içermelidir. Hedeflerin net bir şekilde tanımlanması ve ölçülebilir olması, başarı oranını artıracaktır.

Eğitim ve Bilinçlendirme: Kamu yönetiminde tasarruf tedbirlerinin uygulanabilmesi için, tüm kamu çalışanlarının bu konularda bilinçlendirilmesi ve eğitilmesi gerekmektedir. Eğitim programları, mali disiplin, verimlilik ve etkinlik konularında personel, günün şartlarına göre sürekli bilgilendirilmelidir. Ayrıca, tasarruf tedbirlerinin nedenleri ve bu tedbirlerin uzun vadede sağlayacağı faydalar da açıkça anlatılmalıdır.

Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik: Tasarruf tedbirlerinin başarılı olabilmesi için, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerinin benimsenmesi şarttır. Kamu harcamalarının nasıl yapıldığını ve hangi alanlarda tasarruf sağlandığını kamuoyuyla paylaşmak, toplumda güven oluşturur. Aynı zamanda, harcamaların denetlenmesi ve gerektiğinde hesap sorulabilmesi, mali disiplini sağlar.

Teknoloji ve Yenilikçilik: Teknoloji ve yenilikçi çözümler, kamu yönetiminde tasarruf sağlamak için önemli bir araçtır. Sözde değil, gerçek anlamda dijitalleşme, e-devlet uygulamaları ve otomasyon, maliyetleri düşürürken verimliliği artırır. Kamu hizmetlerinin dijital platformlar üzerinden sunulması, hem zaman, hem de kaynak tasarrufu sağlar.

Performans Ölçümü ve Geri Bildirim: Tasarruf tedbirlerinin etkili bir şekilde uygulanabilmesi için, düzenli performans ölçümleri yapılmalı ve geri bildirim mekanizmaları oluşturulmalıdır. Bunlar, hangi alanlarda başarılı olunduğunu ve hangi alanlarda iyileştirmeler yapılması gerektiğini, belirlemeye yardımcı olur. Performans göstergeleri, maliyet tasarrufları ve hizmet kalitesi gibi kriterleri içermelidir.

Tasarruf tedbirlerinin, en üstten en aşağıya doğru bir hiyerarşi içinde uygulanması, kamu yönetiminde mali disiplini ve verimliliği artırmanın en etkili yoludur. Liderlerin örnek olması, net politikalar belirlenmesi, eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri, şeffaflık ve hesap verebilirlik, teknoloji kullanımı ve performans ölçümü gibi unsurlar, bu sürecin başarıyla yönetilmesini sağlar. Ancak bu şekilde, kamu kaynaklarının daha etkin kullanılması ve uzun vadede ekonomik istikrarın sağlanması mümkün olacaktır...

"KKTC, tasarruf dönemine girdi..." demekle, ülkede kamu maliyesinde tasarrufa gidemezsiniz...

Ülkeyi yöneten siyasetçiler hangi çağda yaşıyor Allah aşkına?

Tasarruf dönemine girildiğinde, kaynakların en verimli şekilde kullanılması gerektiğini, ülkeyi yöneten siyasetçiler bilmiyor mu?

Hatırlamalı ve hatırlatılmalıdır ki, tasarruf dönemleri, harcamaları akıllıca yönetme zamanlarıdır, çünkü her kuruş bu dönemlerde, çok daha fazla değerlidir...

Tasarruf dönemleri, zorluklarla başa çıkmak için yaratıcı çözümler bulma zamanlarıdır, oturup talimat bekleme zamanı asla değildir...

Tasarruf dönemlerinde, ihtiyaçlarla lüksler arasındaki farkı, net bir şekilde belirlemek gerekir...

Tasarruf dönemleri, geçici fedakarlıkların, uzun vadeli istikrarın temeli olduğu zamanlardır aslında...

Tasarruf dönemlerinde, sahip olduklarımızla yetinmeyi öğreniriz ve gereksiz tüketim alışkanlıklarını gözden geçiririz...

Tasarruf dönemleri, verimliliği artırmanın, israfı önlemenin ve bütçeyi dengelemenin ön planda olduğu zamanlardır...

Tasarruf dönemlerinde, sadece mali değil, aynı zamanda kaynakların etkin kullanımını da göz önünde bulundurmalıyız...

Tasarruf dönemlerinde, gereksinimlerle lüksler arasında doğru dengeyi kurarak, finansal sağlığımızı koruyabilmeliyiz...

Tasarruf dönemleri, zorlukları aşmanın, disiplinli ve planlı bir yaklaşımın gerektiği zamanlardır...

Peki, bu ülkeyi yöneten siyasetçiler, kamu maliyesinde, tasarruf için ne yapıyorlar? Halk olarak göreniniz var mı?

Ey siyasetçiler, sakın ha, vatandaşı ezerek bunu yapmaya çalışmayın...

Mali disiplin, vatandaşın cebinden değil, devletin verimliliğinden doğmalıdır...

Kamu tasarrufu, vatandaşın yükünü artırmak değil, onun geleceğini güvence altına almak için kullanılmalıdır...

Mali disiplin, vatandaşın haklarını korumak ve onun yaşamını iyileştirmek için bir araç olmalıdır, asla bir yük değil...

Kamu yönetiminde tasarruf tedbirlerinin hiyerarşik uygulaması, en üstten en aşağıya doğru olmalıdır...

Peki bizde bu durum, nasıl işliyor?

KKTC'ye gelen üst düzey talimat; kamu yönetiminde tasarruf tedbirlerinin acilen artırılmasıdır... Üstten gelen talimat tamamen bu yöndedir...

Gerçek tasarruf, ülke yönetiminde sadece bir hedef değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı olmalıydı... Zirveden, tabana doğru yayılan bu kültür, devlet kurumlarının sürdürülebilirliklerini sağlamlaştırırken, çalışanların da katılımını ve motivasyonunu artıran olmalıydı... Böylece, tasarrufun sadece maddi kazançlarla değil, aynı zamanda kurum ve ülke kültürünün temel bir parçası olarak kabul edildiği bir ortamda, başarı ve verimlilik, herkes için erişilebilir hale gelirdi... Gerçek tasarruf, sadece rakamlarda değil, aynı zamanda insanların hayatlarında da, gerçek fark yaratan bir unsur olmalıydı...

Kamu yönetiminde tasarruf tedbirleri en üstten, en aşağıya doğru olmalıdır...

Mali disiplin, vatandaşın cebinden değil, devletin verimliliğinden doğmalıdır...

Kamu yönetiminde gerçek tasarruf, zirveden tabana yayılan bir kültürdür...

Gerçek tasarruf, sadece rakamlarda değil, aynı zamanda her bireyin içindeki sorumluluk duygusunda başlar ve bu duygu, zirveden tabana yayılan bir kültürle, toplumun her alanında dönüşümü yaratır...

Bunlar olmadan, ülkede tasarruf dönemine girdik, diyemezsiniz...


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.