BİRAZ AYDINLIK

Mert MAPOLAR, C.Ht.
mertmapolar@gmail.com
Mert MAPOLAR, C.Ht.

KKTC yasa dışı bahis ve kara para cennetine dönüşen bir ülke mi?

Yayın Tarihi: 08/11/24 07:00
okuma süresi: 14 dak.

MERT MAPOLAR’IN KÖŞE YAZISINI SESLİ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ

KKTC’de Suç İmparatorluğu ve Toplumsal Masumiyetin Erozyonu:

Son yıllarda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, ekonomik kriz ve yönetimsel zaaflar nedeniyle bir suç cennetine dönüşme tehlikesiyle karşı karşıya kalmış durumdadır. Türkiye televizyon dizilerinde işlenen ve medya aracılığıyla geniş kitlelere yayılan, "KKTC kara para ve yasa dışı bahis merkezi" imajı, ülkenin gerçekliğiyle örtüşen karmaşık bir tablo sunuyor. Ülkedeki mali suçlarda yaşanan artış, sanal bahis baronlarının ülkeye akını, lüks yaşamın gözler önüne serilmesi ve buna sessiz kalan siyasi yapı, toplumsal güveni tehdit eden başlıca unsurlar arasındadır. KKTC, tanınmamış yapısı ve yönetimsel boşlukları nedeniyle uluslararası suç organizasyonlarının hedefi haline gelmiş durumda.

Bir ülkenin masumiyeti, sadece yasaların değil, toplumun vicdanında yaşatılır...

KKTC, bir yandan ekonomik krizlerin etkisi, diğer yandan yönetimdeki zafiyetler ve uluslararası tanınma eksikliğiyle boğuşurken, kara para aklama ve yasa dışı bahis faaliyetlerinin odak noktası haline gelmiştir. Türkiye televizyonlarında, KKTC’nin suç merkezi olarak gösterilmesiyle oluşan olumsuz algı, sadece bir medya kurgusu değil; KKTC'de yaşanan gerçek sorunların bir dışa vurumu olarak karşımıza çıkmaktadır. Ülkenin yasal eksiklikleri, toplumda ciddi bir güven kaybına yol açarken, yasa dışı bahis baronları ve suç organizasyonları, bu boşlukları fırsat bilerek ülkede hızla güçlenmekte ve kök salmaktadır. Küçük bir ülkenin küçük bir ekonomisinde, lüks araçların, dev yatırımların, şatafatlı yaşam tarzının arkasında suç gelirlerinin bulunduğu iddiaları, halkın toplumsal güvenini tehdit ederken; siyasi iktidar ve muhalefetin bu ciddi duruma karşı sessiz kalması, KKTC’yi adeta bir suç cenneti olmaya itmektedir. Tanınmayan bir devlet olmanın getirdiği denetim yetersizlikleri, KKTC'yi suç organizasyonlarının rahatça faaliyet gösterebildiği bir alan haline getirmiş durumda ve ülkenin masumiyetini gölgeleyen, derin bir yara haline dönüşmüştür.

Sorulması gereken ilk soru: Bu derinleşen tablo karşısında ülke, geleceğini yeniden inşa etme iradesini gösterecek mi, yoksa bu suç sarmalının içinde, kaybolmaya hep devam mı edecek?

Kara Para ve Yasa Dışı Bahisin KKTC’deki Yükselişi:

Ülkede hızla artan yasa dışı bahis ve kara para aklama faaliyetleri, toplumsal kaos ortamını körüklemektedir. KKTC’de, özellikle kumarhaneler ve yasa dışı bahis platformları, kara para aklamak için birer merkez haline geldiği, her fırsatta vurgulanmaktadır. Ülkede tanık olunan ani zenginleşmeler ve hızla artan lüks yatırımların ardında, bu suç gelirleri olduğu sıkça dile getirilmektedir. Lüks araçlar ve gösterişli yaşam tarzı, bu suç faaliyetlerinin en görünür yansımaları arasındadır. Televizyon dizilerinde, “Kıbrıs'ta kumarhane alıyoruz, paranız güvende” gibi ifadelerle KKTC'nin bir suç merkezi olarak sunulması, hem ülkedeki algıyı bozmakta hem de suçlulara adeta davetiye çıkarmaktadır.

Yasal Boşluklar ve Yönetimsel Zafiyet, Suça Açık Kapılar:

KKTC’deki suç oranlarının yükselmesinin ardında yatan sebeplerin başında yasal boşluklar ve yönetimsel zafiyet gelmektedir. Tanınmamış bir ülke olmanın getirdiği yaptırım eksiklikleri, yasa dışı yapıların KKTC’de kolayca kök salmasına neden olmaktadır. Ülkedeki siyasetçilerin güç savaşlarına odaklanması, bu yasa dışı faaliyetlerin engellenmesi konusunda etkisiz kalınmasına yol açmaktadır. Muhalefetin yeterince sesini yükseltmemesi ve mevcut yönetimin bu konuda somut adımlar atmaması, KKTC’nin bir suç cennetine dönüştüğü algısını pekiştirmektedir.

Mafya ve Yasa Dışı Bahis Ağlarının Güç Kaynağı Kimler?

Yasa dışı bahis ve kara para aklama gibi suç organizasyonları, zayıf yönetimlerden ve toplumdaki denetim eksikliklerinden güç almaktadır. Bu organizasyonların arkasında yer alan yerel ve uluslararası güçlerin, KKTC’yi yasal boşluklarından faydalanarak bir üs olarak kullanması, ülkenin güvenliğini şimdi çok daha fazla tehdit eder duruma getirmiştir. Özellikle dünyada, kırmızı bültenle aranan sanal bahis baronlarının, ülkede faaliyet göstermesi veya emanetçi kasa bulması, bu oluşumların gücünü kimden aldığı sorusunu beraberinde getirmektedir.

Şimdi daha güçlü ve gür bir sesle sormamız gerekenler var...

KKTC yasa dışı bahis ve kara para aklama merkezi mi?

Neden, KKTC’de mali suçlar tavan yaptı, parasal suçlarda neden bu kadar artışlar var?

KKTC, Türkiye dizilerinde kara para aklama ve kumarın merkezi olarak tanıtılmaya devam ediyor...

Ülkeyi yönettiğini iddia edenlerin, ülkenin muhalefetiyle siyasi satranç oyunlarına devam ederken, bunu fırsat bilenlerin, ülkenin yaşadığı kaosu fırsata dönüştürerek, KKTC dünya çapındaki sanal bahis baronlarının, yasa dışı bahisin ve kara para trafiğinin, odağı haline gelmiştir veya getirilmiştir.

Kısa bir süre öncesine kadar batık durumda olan kimi kişilerin, bir anda zenginleşmesinin, hatta çok büyük yatırım yapabilecek konuma gelmelerinin altında, kara para aklama ve sanal bahis oynatma yöntemlerinin olduğuna sürekli dikkat çekiliyor.

Peki ülke olarak, bu yöntemlerle etkili bir şekilde mücadele edebilecek kadar, ileri düzeyde uluslararası bilgi birikimine sahip miyiz?

Türkiye televizyon dizilerinde işlenen KKTC imajında, ülkenin mafya cenneti olduğuna yönelik ciddi vurgular yapılmasının, gerçek amacı nedir? Kimlere gizli mesajlar gönderiliyor?

Mafya gruplarının, tanınmamış ve başı bozuk zayıf yönetimsel KKTC gibi bir ülkede, bunu avantaja çevirerek cirit atılabildiği ve kara paranın kumarhanelerde aklanabildiği algısı niye sürekli yaratılıyor?

Suç ve suçlu cennet algısının ardındaki, tüm bu gizli mesajların temel amacı nedir?

Bu dizilerde ortaya çıkan repliklerde: “Kara parayı aklamak için Kıbrıs’ta kumarhane alıyoruz… Kıbrıs’a kapağı attık mı tamamdır… Kıbrıs’taki pürüze asla takılmayınız, paranız güvende… Kıbrıs’ta aklaman gereken para zaten sende…” gibi tüm bu ifadeler, ne anlama geliyor?

Artık Türkiye medyasında çok sık işlenen, filmlere ve dizilere çok daha fazla konu olan, “KKTC suç cenneti imajı” çok ciddi gizli mesajları da içeriyor…

Peki tüm bunlar, gerçekten neyin habercisi?

Yaratılan bu imaj, ülkeye çok sayıda suçlunun gelmesine sebep olmuyor mu sizce?

Neden KKTC ve kara para hep yan yana gösteriliyor?

Kara paranın KKTC’deki kumarhaneler üzerinden nasıl aklandığı, cesurca en açık şekilde gözler önüne seriliyor…

Peki tüm bu mesajlar kime?

Aslında sanki, KKTC masumiyetini çoktan kaybetti de, hiç farkında olmamışız gibi...

Gizli mesajlarla ülkeye kimler davet ediliyor, farkında mısınız?

Kara para, KKTC’den nereye, nasıl aktarılıyor, farkında mısınız?

Bu kişiler gücünü, kimden veya kimlerden alıyor, farkında mısınız?

Kırmızı bültenle aranan yasa dışı sanal bahis baronlarının, KKTC’de sürdürdükleri faaliyetleri neden görülmek istenmiyor? Ülkedeki işbirlikçileri neden yeterince derinlemesine araştırılmıyor?

Ülke olarak, bu organizasyonlarla, örgütlenmelerle ve yöntemlerle etkili bir şekilde mücadele edebilecek kadar, bu konuların teknikleriyle, yöntemleriyle ilgili, yeterince ileri bilgi düzeyine gerçekten sahip miyiz?

KKTC’de oluşturulan bu tür oluşumlardan, elde edilen suç gelirlerinin izi gerçekten sürülüyorsa, neden kara para trafiğinin bu ülkede her geçen gün daha fazla arttığına yönelik ortaya atılanlar, çoğalıyor ve çeşitleniyor?

Bu kişiler gücünü gerçekten, kimden veya kimlerden alıyor?

O kadar çok sorulması ve cevap bulunması gerekenler var ki…

Tüm bu gelişmeler karşısında ülke yöneticileri ne tür tedbirler alıyor? Muhalefet bu konularda sesini neden daha fazla yükseltmiyor?

Ülke artık bildiğimiz o masum ülke değil…

KKTC artık masum değil…

Yaz aylarında altına oturduğumuz o yasemin ülkesi değiliz artık…

KKTC’de mali suçlar tavan yaptı… Parasal suçlarda artışlar var…

Yasa dışı faaliyetler, yasal boşluklarla şekilleniyor, ortaklıklar genişliyor, yaygınlaşıyor ve derinleşiyor…

Ülkeyi yönettiğini sananlarla birlikte muhalefet, siyaset oyunlarına, koltuk kavgalarına kesintisiz devam ediyor…

Ülkesel kaos ortamından beslenenler çoğalıyor, yaygınlaşıyor ve güçleniyor…

Etraftaki lüks arabalar, güç gösterisine dönüşüyor…

Dünyanın en yeni, en lüks arabaları artık KKTC’de…

Varsın onlar, siyasi koltuk kavgalarına devam etsinler…

Kaostan beslenenler, KKTC’ye akın ediyor…

Tezgah, tezgah üstüne kuruluyor…

Peki neden hiç ses çıkmıyor?

Çözüm Önerileri:

KKTC’de Suçla Mücadele İçin Hangi Adımlar Atılmalıdır?

KKTC'nin yasa dışı faaliyetler merkezi haline gelmesini engellemek adına atılabilecek başlıca adımlar şunlardır:

1. Uluslararası İş Birliği ve Denetim Mekanizmalarının Güçlendirilmesi: KKTC olarak, suç organizasyonlarıyla mücadelede yalnız kalmamak için, uluslararası iş birliğine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu bağlamda, Türkiye ve diğer ülkelerle suçla mücadele konularında, daha fazla ve daha bilinçli, ortak çalışmalar yürütülmelidir.

2. Yasal Boşlukların Giderilmesi: KKTC’nin yasa dışı bahis ve kara para aklama gibi mali suçlarla mücadelede daha etkin yasal düzenlemelere ihtiyacı bulunmaktadır. Bu nedenle, yasal boşluklar kapatılmalı ve suçla mücadele konusunda kapsamlı yasalar hemen çıkarılmalıdır.

3. Sivil Toplum ve Medyanın Rolü: Suç örgütlerinin ve kara para trafiğinin oluşturduğu toplumsal tehlikeye dikkat çekmek için sivil toplum ve medya organları aktif rol oynamalıdır. Toplumun bilinçlendirilmesi, suç faaliyetlerinin toplum nezdinde meşruiyet kazanmamasını sağlar.

4. Siyasi İrade ve Kararlılık: KKTC’deki siyasi iktidar ve muhalefet, suçla mücadele konusunda iş birliği içinde olmalıdır. Siyasi oyunlar ve koltuk kavgaları bir yana bırakılarak, toplumsal güvenliği sağlamaya yönelik, bir irade acilen gösterilmelidir.

KKTC’nin Masumiyetini Yeniden Kazanma Çabası:

KKTC’nin mali suçların merkezi olarak anılması, toplumun geleceği ve güvenliği için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Yönetimsel zafiyetler ve yasal boşluklar giderilmeden, ülkenin bu algıdan kurtulması zor görünüyor. Ülkenin geleceğine sahip çıkmak adına toplumun her kesimi, elini taşın altına koymalı; siyasetçiler, medya, sivil toplum örgütleri ve halk, KKTC’nin masumiyetini yeniden kazanması için kararlı bir mücadeleye girmelidir. Aksi takdirde, ülke sadece ekonomik ve toplumsal bir yıkımla değil, aynı zamanda uluslararası suç ağlarının pençesinde, tükenişe doğru sürüklenecektir.

KKTC’nin Geleceği Şimdi Çok Daha Fazla Tehdit Altında!

Eğer mevcut durumun ciddiyeti göz ardı edilmeye devam edilirse, KKTC yalnızca ekonomik ve toplumsal bir yıkıma sürüklenmekle kalmayacak, aynı zamanda uluslararası suç ağlarının etkisi altında kimliğini ve güvenliğini tamamen kaybetme riskiyle de karşı karşıya kalacaktır. Bu suç şebekelerinin, ekonomik ve politik yapıyı derinden etkileyerek toplumda yayılmalarına izin verilmesiyle, KKTC kendi kaderini tayin etme yetisini de kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacaktır. Her geçen gün artan suç gelirleri, yasa dışı bahis ve kara para trafiği, yalnızca ekonomik yapıyı zayıflatmakla kalmaz; aynı zamanda genç nesillerin ahlaki değerlerini ve topluma olan güvenlerini de aşındıracaktır. Artan lüks hayat göstergeleri, yasa dışı kazanç sağlayanların gözünde ülkeyi cazip bir merkez haline getirecek, bu da adalet ve eşitlik duygusunu daha fazla erozyona uğratacaktır.

Bu suç dalgasına karşı etkili önlemler alınmazsa, KKTC yalnızca bir suç cenneti olarak değil, suç örgütleri tarafından yönetilen ve toplum üzerinde giderek artan, kontrol kuran bir yapı haline dönüşecektir. Bu da hem KKTC halkının refahını daha fazla tehdit edecek hem de adanın istikrarını ve uluslararası toplum nezdindeki meşruiyetini riske atacaktır. Uzun vadede, suç gelirlerinin ülkenin gerçek ekonomisinin yerini alması, tüm toplum yapısının bozulmasına, adalet sisteminin iflasına ve devlet kurumlarının etkisizleşmesine yol açacaktır. Bu tehlikeli tablo, KKTC'yi uluslararası suç gruplarının pençesinde izole bir toplum ve köklü bir ahlaki krizle yüzleşmeye zorlayacaktır.

Peki, ülkenin bu karanlık gidişatını durdurmak ve KKTC'yi güvenli bir geleceğe taşımak için, kim ne zaman harekete geçecek?


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Elliot Alderson08/11/24 10:37
yok canım abartıyorsunzu