"166 genç geri zekalı mı?"

Yayın Tarihi: 03/02/16 07:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+

Telefondaki kadın kızgındı, kırgındı çünkü ses tonundan belliydi…

"Sizin adınızı verdiler onun için sizi aradım" diyerek başladı konuşmasına…

Her zaman olduğu gibi adını sordum söylemedi…

"Bir vatandaş diye yazın lütfen" dedi sadece!

Belli ki devlet ile bir işi vardı…

Çünkü bizde adet oldu okurlar devletten şikayetçi olacaksa eğer, tüm yapılan haksızlıklara rağmen isim vermekten kaçıyor…

Bazen çok kızıyorum bu isimsiz telefonlara ve isyan ediyorum ama…

Onlar da haklı sonuçta!

İsimlerinin deşifre edilmemesini istiyorlar…

Çünkü devletle iş hiç bitmez ki!

Kamu Hizmeti Komisyonu Gelir ve Vergi Dairesi için 5 kişilik bir istihdam için sınav yapmış…

4'ncü derece memur alacaklar…

Tam 166 üniversite mezunu bir diyerek bu sınava girmiş, maksat bir devlet kapısı olsun da neresi olursa olsun!

Gençlere hak vermemek olası değil çünkü ayda 2 bin TL ile işe başlasalar da sırtlarını ve geleceklerini devlete dayayacaklar…

166 kişiden sadece 5 kişi istihdam edilecek!

Her bir gencin şansı yaklaşık yüzde 3 kadar ancak…

Umut fakirin ekmeği ya, canla başla çalışmışlar ve sınava girmişler…

Sonuç tam bir fiyasko!

166 gençten tek kişi bile 60 olan barajı geçememiş…

58 alan var 55 alan var 53 alan var ama 60 alan yok işte!

Sınav iptal olmuş dolayısıyla istihdam da…

Kızgın anne işte bunun için aramış bizi!

Dikkat çekmek isterim ki barajı geçemeyen gençler değil bir anne arıyor bizi…

"166 gencin hepsi de geri zekalı mı yani" diye soruyor!

Soruların ne kadar zor olduğunu anlatıyor annelik içgüdüsü ile…

Elbette kendince haklı!

Çünkü çocuğu yıllardır işsiz ve böyle bir imkan çıkmış karşısına…

Ama baraja takılıyor işte!

Ben genelde kuralcı bir yapıya sahibimdir…

Onun için baraj 60 ise ve bunu aşamayan varsa daah fazla çalışsın ve kazansın derim ama…

İşte bir de ülke gerçekleri var önümüzde!

Hadi önünü göremeyen gençlerin oradan oraya savrulduklarını bir yaan bırakalım…

Ana ve babaların evlatları için koşturmaları, onlara bir gelecek sağlama çırpınışları acıtır içimi!

Eğer çocuk devlete kapak atarsa mutlu mesut olurlar…

Haklıdırlar çünkü hiçbir özel şirkette çalışan devletteki gibi rahat değildir!

Gelecek garantileri yoktur…

Yıllık izinleri, hastalık izinleri kısıtlıdır!

Sadece bir ananın duygularını dile getirmek istedim bu yazıda…

Ve 166 gencin çırpınışlarını!

"Müşteri hakları nerede?"

Kuzey Kıbrıs Turkcell abonelerine mesaj atınca vatandaş da haliyle küplere bindi…

1.2.2016 tarihinden itibaren paketin fiyatı artırılmış!

Zam müjdesi yani…

Sorgu sual filan yok, madem ki bu paketi kullanıyorsun ister kabul et ister etme!

Vatandaş da gelen mesaja şöyle cevap vermiş;

"Fiyat arttırılmadan önce müşteriye bildirilmesi gerekmektedir, şirket olarak hakkımızı arayacağız, bu durumu protesto ederiz…"

Sonra bana da şöyle bir yorum yaptı;

"Levent kardeş, az önce Turkcell yukarıdaki mesajı attı bana, ben de cevap yazdım. Bu yaptıkları yanlıştır, müşteri hakları vardır, artış önceden haber verilir ve onay verilirse artış yapılır verilmezse iptal edilir. Bilgi vereyim dedim kardeşim, bir araştır lütfen…"

Araştırmama hiç gerek kalmadı çünkü dünkü gazetelerde keyfi zam haberi yeteri kadar işlendi!

Halk diliyle 'yemem yok' yani…

Kanlı köpek!

Afrika Gazetesi'nin kapı önüne konulan öldürülmüş köpek haberi dünün en fazla tepki alan olayıydı…

Bunu ancak bir ruh hastası yapabilir görüşündeyim!

Köpeği öldürüp kanlı kanlı bir gazetenin kapısının önüne koymak normal bin insanın işi olamaz…

Ama bence daha da önemlisi;

Lefkoşa'nın göbeğinde, karşısında Cumhurbaşkanlığı'nın, hemen yanında Meclis'in karşı köşesinde de elçiliğin olduğu bir mekana yapılan bu iğrenç saldırı nasıl olur da anında sonuçlanmaz…

Niçin hala devrede değil bilmem ama artık mobese sistemi bu ülke için de şart olmuştur!

Domuz gribinden kaçıncı ölüm!

Domuz giribi nedeniyle yetkili mercilerin ne kadar sağlıklı önlem aldığını bilemem ama vatandaş bu konuda ciddi rahatsızlık duyuyor…

En azından ben bu hastalık nedeniyle çok sayıda çocuk tanıyorum ama kayıtlara geçiyor mu işte o şüpheli!

Bu arada bu hastalık nedeniyle kaç kişinin hayatını kaybettiği de belli değil…

Dün iki gazetemizin ön sayfasında ölüm haberi vardı;

Havadis Gazetesi manşetten ikinci ölüm başlığını kullandı.

Kıbrıs Gazetesi de üçüncü ölüm başlığını sür manşetten verdi!

Daha da kafam karıştı,,,

"Hastalar soğuktan titriyor!"

"Levent bey iyi akşamlar ;

Tedavi olmak ve diyalize girmek için sürekli haftada 3 gün hastaneye gitmesi gereken annemiz Mağusa devlet hastanesinin merkezi ısıtması çalışmadığından titreyerek üşüyerek hasta olma ( grip zature) pahasına diyalize girmek zorundadır.

Tedavi olmak için gittiği hastaneden hasta olmadan ayrılması mucizelere kaldı ki kronik böbrek ve kalp yetmezliği var en iyi şartlarda özel odalarda tedavi diyaliz olması gerekirken hangar gibi salonda 10 - 12 kişi aynı yerde aynı anda tedavi oluyor ... Hem tedavi oluyor hem de soğutan titriyor yazıklar olsun bir merkezi ısınmayı onaramayan zihniyet toplu diyaliz mekanlarında hizmet veriyor devir sanki geriye gidiyor lütfen yazın bunları…"

(Mustafa Tumburi)

Patlayan sayaçlar!

Önceki günkü yazımızda okullarda patlayan sayaçları gündeme taşımış ve bunun nedeninin araştırılmasını istemiştik.

Kıb-Tek basın sorumlusu Tuluy Kalyoncu sağolsun duyarlılık göstermiş ve konuyla ilgili dün bizi aradı bilgilendirdi…

Devletin okulları belli bir projeye göre yapılıyor ve tüketimin miktarına göre sayaç takılıyor!

Ama geçen süre zarfında okul yönetimleri ek klimalar takıp sonuçta çocukların ısınma ihtiyacını karşılıyor…

Böye olunca da hatlar çekmiyor ve patlamalar meydana geliyor!

Bakanlık bu duruma el atmalı ve okullar açılmadan önlemini almalıdır…

Alah korusun bir facia yaşanırsa bunun hesabını kimse veremez!

"Benli'ye 4 soru.."

"Gönyeli Belediyesi'ndeki artık suyun islahı kullanımı ve yönetimi için ne yapılıyor?
Gönyeli göletindeki suyun yönetimi ve kullanımı ve arıtılmasi hakkinda ne yapılıyor?
Gönyeli göletindeki suyun yonetimi ve kullanimi ve arıtılmasi hakkinda ne yapiliyor?
Bundan bir sure önce (4 yıl) atık suların tarım amaçlı kullanılnasına yönelik yapılan önerileri deli saçması diyerek reddetmişken bugün suyun yönetilmesi, tarım ve kullanım amaçlı artırılmasına talip olurken hiç mi yüzün kızarmaz ?"

(Biray DELİCEIRMAK)

Turistlere ayıp oluyor!

Dün yazmıştık bugün elimize fotoğraf da geldi…

Ercan'da yurt dışından gelen KKTC vatandaşları ile turistlere ayrı muamele uygulanıyor!

Turistlere özel muamele olsa başımız üstüne diyeceğiz aka tam tersi…

Uçaktan inip kuyruğa girenlere görevli bağırıyor;

"KKTC vatandaşları buraya gelsin" diye!

Turistlerin meraklı bakışları arasında…


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları