TDP niye ısrar ediyor ki!

Yayın Tarihi: 06/02/18 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Yeni hükümet kurulduktan sonra dün yapılan ilk meclis toplantısında başkanlık divanını oluşturamadılar...

Gerekçe de epey garip geldi bize:

Hüseyin Angolemli'nin Meclis başkanlığı yasal mı değil mi?

Bu konuda Başsavcılık karar verecekmiş...

Birincisi, bunu Başsavcılığa daha önce niye sormadınız?

İkincisi de TDP Meclis Başkanlığı konusunda niçin bu kadar ısrarcı oluyor?

Özellikle TDP bunun cevabını bu topluma mutlaka vermelidir...

Aldıkları iki bakanlık zayıf olduğu için mi?

Meclis Başkanlığını alınca daha mı güçlü olacaklarını düşünüyorlar yani!

İyi de hani bu hükümetin derdi bakanlık filan değildi...

Belli ki aralarında bir güç savaşı var bu da zaten pazarlıklara yansımış bile!

...

Bu arada:

Sayın Angolemli'nin Meclis başkanlığına filan da karşı değiliz...

Yıllarca bu ülkede siyaset yaptı, belki de ona son bir jest olarak da algılanabilir bu makam!

Ama işte insanın aklına takılıyor...

Makam ve bakanlık derdinde olmadıklarını söyleyenler nasıl olur da hukuksal yönü tartışmalı olan Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı'nda bu kadar ısrarcı olur!

sözümüz burada tabi ki sadece TDP'ye değil, bu konuda ittifak içinde olan diğer partilere ve başkanlarına dadır...

Burada bir hizmet yarışı içinde olacaklarına, hem bir partinin gönlü alma, hem de bir meslektaşlarına kıyak geçme düşüncesinden başka bir şey değildir bu!

Onun için Meclis'in ilk gününde başlangıç çok da hoş kaçmamıştır...

...

Sayın Angolemli'ye buradan çağrımızdır;

Siyasetteki duruşunuzu, çizginizi ve saygınlığınızı en iyi bilenlerdeniz...

Ama partinizin bu konudaki istemi ve pazarlık konusunda bulunması öncelikli sizin yıllardan beridir ortada olan siyasi saygınlığınıza gölge düşürecektir!

Aslında sizin de bu makamda pek fazla gözünüz olmadığını tahmin ediyoruz...

Gelin sadece halk ile birlikte sadece halk için siyaset yapacağı iddiasında bulunan bir hükümetin değerli bir üyesi olarak lütfen bu makamdan vazgeçiniz!

Partinizde illa ki makam alacak ya da bakan olacak diye takıntı yapmış olanlar çıkabilir ama siz onlar gibi olmak zorunda değilsiniz ki...

Hoşgörülü, mütevazi ve içinizin insan sevgisi ile dolu olduğunu zaten bu halk çok iyi biliyor ve siz onların gözünde çok yukarılardasınız!

Gelin bu konuda ısrarcı olmayın ve halkın gözündeki sade, halk adamı görüntünüze halel gelmesin...

İnanın ki 'hoca' olarak anılmak, meclis başkanlığından çok ama çok daha değerlidir bizim ülkemizde...


Malas'a bel bağlayınca…

Rum kesiminde yapılan başkanlık seçimleri…

Bizim toplumumuzda AKEL destekli Stavros Malas'a karşı bir empati oluşturuldu!

Ben de dahil Kıbrıs Türk toplumunun büyük çoğunluğu Malas'ın kazanmasını istedik…

Çünkü Anastasiadis'in çözüm yanlısı olmadığını bu tarafta bilmeyen yok!

Ama halkın iradesi işte…

Rum seçmen adada çözüm istemeyen bir liderden yana tavır koydu!

İyi de biz Malas'tan yana tavır koyunca iyi mi yaptık?

Ya da AKEL destekliyor diye mi ona gönül bağladık!

Ya da AKEL bu adada gerçekten barıştan yana mı?

Bu konuda daha çok soru üretilebilir…

Ama geçmişte yaşanmışları da unutmamak gerek!

2004 yılında yapılan Annan Planı referandumunda AKEL lideri Hristofyas da plana 'hayır' diyerek büyük bir hayal kırıklığı yaşanmasına neden olmuştu…

Demek ki bu iş AKEL ile filan da olacak gibi gözükmüyor!

Burada en önemli saptamayı önceki gün Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu yaptı…

Çavuşoğlu 'Rumlar güç paylaşımı istemiyorlar' dedi!

Böyle olunca da adada yaşayabilir bir çözüm olmasının imkan ve ihtimali yoktur…

Bu da Kıbrıs Türkünün en büyük talihsizliğidir!

Sadece Merak İşte?

Niye önyargılıyız?

Lütfiye Özipek, O Ses Türkiye'de aldığı şampiyonlukla hepimizi gururlandırdı…

Bu tür olaylara en fazla ihtiyacımız olduğu bir dönemden geçiyoruz!

Ama biz ne yaptık, yarışma öncesi Acun Ilıcalı'yı yerden yere vurduk…

Yok şu kadar para kazanacakmış!

Yok KKTC'den kimseyi kazandırmazmış…

Falan filan!

Çünkü toplum olarak önyargılı olduk…

Bu da birbirimize olan saygımızı bile yitirmemize neden oluyor!

İstihdamları Bakanlar mı yapacak?

Aslında konu çok anlaşılmadı…

Yeni hükümet döneminde bundan böyle istihdamların Bakanlar Kurulu'nun bilgisinde yapılacak olması!

Bende ki kafa karışıklığı ise şu:

Bizde istihdamlar Kamu Hizmeti Komisyonu'nun uhdesinde yapılmıyor mu?

Ya da bu kurum devre dışı bırakılıp bundan böyle istihdamlara Bakanlar Kurulu mu karar verecek?

Niye şikâyet etmiyoruz?

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler görev başı yapar yapmaz dikkat çeken açıklamalar yapmaya başladı!

Özellikle de iş kazaları konusunda ve Pazar günleri işçilerin çalışmaması konusunda…

Aslında bizim ıkıntımız şudur:

Sadece konuşuyor ve eleştiriyoruz!

İş ilgili kurumlara şikayete geldi mi susuyoruz…

Bakanlığın bu konuda duyarlı olması iyidir!

Ama biz şikayet etmezsek onlar bu konuların üstüne nasıl gidecek?

Daha çok kanser taraması!

Dünya Kanser Günü'nü geride bıraktık ya…

Açıklamalar ve uyarılar ardı ardına geliyor!

Birkaç güne kadar ise bu konularda tek bir açıklama bile göremeyeceksiniz…

Bizin en büyük eksikliğimiz de bu konularda!

Bu ülkede yeteri kadar kanser taraması yapılmıyor…

İnsanların çoğu başka hastalıklar nedeniyle hastaneye gidiyor ve kanser olduklarını böyle öğreniyorlar!

Bu konu artık bir devlet politikası haline getirilmek zorundadır…


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları