Hesaplaşın ama şimdi değil!

Yayın Tarihi: 16/10/18 07:30
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Bir ülke meclisinin nisabı sağlayamaması ne ile anlatılır ki…

Adına ne derseniz deyin ama eğer nisaplaşma bizde bir intikam nedeniyse herkesin başını iki elinin arasına alıp düşünmesi gerek!

Biz de artık moda haline geldi nisap sağlanamaması…

Fikri Toros ve Erek Çağatay yurt dışında görevli oldukları için dünkü oturumda yoktular!

Haliyle hükümetin vekil sayısı 25 olunca bir kez daha muhalefetin eline kaldılar…

Muhalefet de bunu ciddiyetsizlik olarak nitelendirerek nisabın sağlanmasına katkı koymadı!

Meclis oturumu bugüne ertelendi…

Çok büyük ihtimalle iki vekil bugün de yurt dışında olacakları için nisa bir kez daha sağlanamayacak ve haftaya ertelenecek!

Sanki de meclis değil evcilik oynanan bir mekan…

Nisabın sağlanamaması ne yenir ne de yutulur bir meseledir!

…

Bu arada UBP ve YDP'nin kendilerine göre haklı nedenleri vardır…

Örneğin UBP, meclis kürsüsüne çıkan her iktidar vekilinin iki kelimesinden birisinde ana muhalefet partisi eleştirilir!

Hatta bazen iş çizmeyi aşar hakaretlere varır…

Çünkü özellikle de iktidar buhranlı dönemlerde topu hep muhalefetin üstüne atarak sıyrılmak ister!

Ama işte gelin görün ki iş nisap sağlamaya gelince muhalefete muhtaç olunur…

Madem ki öyle hadi buyur bakalım sağla nisabı nasıl sağlayacaksan!

YDP'nin durumu da UBP'den çok farklı değil…

Arıklı, işin başında nisap konusunda fazlasıyla iyimser oldu, desteğini de esirgemedi!

Aslında nisap konusunda kilit parti olduğunu da göstermiş oldu…

Bu arada bir düşünün hele, nisap sağlamanız için kapınızı çalıyorlar, iyi niyet ve hoşgörü gösterip nisabı sağlıyorsunuz ama sizin yumuşak karnınız olan bir yasayı sizin nisap sağladığınız oturumda geçiriveriyorlar!

YDP bundan sonra nisap sağlar mı?

Kesinlikle hayır…

…

50 kişilik mecliste belli ki bundan böyle çok nisap sorunları yaşayacağız…

Bu arada ha keşke daha geniş tabanlı bir hükümet kurulsun filan da demeyeceğiz çünkü halkın iradesi bu kez böyle yansıdı meclis aritmetiğine!

Bu hükümet gittiği yere kadar da gidecek ama…

İntikam duygularının da belli bedelini ödeyerek!

Kimse hastalanmayacak…

Yurt dışına gitmeyecek!

Başına Allah korusun bir felaket filan da gelmeyecek…

Aksi nisap yok!

Nisap olmayınca yasa yok, üretim yok, dolayısıyla vatandaşa hizmet yok…

Bu başka bir ülkede olmaz da bizde olunca artık şaşırmıyoruz bile!

…

Biz yine de deriz ki…

Nisap konusunda sağduyu galip gelmeli!

UBP'de de, YDP'de de…

Hem de ülke insanı böyle tarihi bir krizin içinden geçerken!

Tamam her nisap sağlanamadığı vakit vatandaş sayıp sövüyor, hükümetin itibarı zedeleniyor ama…

En azından böyle kritik bir dönemde muhalefetin bir hesaplaşma içine girmesi de ne kadar doğrudur ki!

Zira sokakta, evinde, iş yerinde bunalım geçiren yoğun bir vatandaş kitlesi varken…

Onun içindir hesaplaşın ama şimdi değil!

Zaten günü geldiğinde asıl hesabı vatandaş sormayacak mı?

"Kötü bir şey mi yaşanması gerek!"

"Şu an Çatalköy'e dağ yolundan gelmeyi başardım. Gelirken 18 tane çimento taşıyan vidanjörle karşılaştım. Birçok başka araba bu vidanjörleri geçmek için bolca cambazlık yapmak zorunda kaldı. Yani çok tehlikeli bir yolculuktu. Kimsenin ekmek parasıyla oynamak istemem ama yarım saat içerisinde bu kadar çimento öğütücüsünü görmek gerçekten beni ürküttü.

Eskiden öğütücüler inşaatlarda kurulurdu. Şimdi ise trafiği domine edip hayati tehlike arz ediyorlar.

Biliyorum burası İsviçre değil ama, her şeye rağmen bir önlem alınamaz mı?

Yüksek saygılarına sığınarak hükümetimizden rica ediyorum. Bir şey yapmak için ille de kötü şeyler mi yaşanması gerekir?

(Mete HATAY)

Haftanın gündemi…

"Yeni haftanın gündemini belirliyorum: - Eko Güne gidenlerin sayısı - Boykot, belediye başkanı ve top yekûn köye miydi yoksa sadece başkan ve saz ekibine miydi - Bu başkan aday olmaz ve/veya olur da seçilmezse, yeni başkan, eski başkanın köydeki taraftarlarının hala orada yaşıyor olması cihetiyle önümüzdeki Eko Günde boykot edilecek mi - Cumhurbaşkanı gittiydi gitmediydi - Gidenlerin tümü faşist mi değil mi - Boykotcular amacına ulaştı mı gerekli ders verildi farkındalık yaratıldı mı - İfade özgürlüğü labalubalar için de geçerli mi - Federasyon, hallerimize çare mi?.."

(Dilek Yavuz YANIK)

Sadece Merak İşte?

Gözler indirimde!

Papaz gitti millet rahat etti…

Ama milletin gözü papazda filan değil aslında!

Kendi ülkemiz adına konuşursak…

Döviz düşmeye başladı ya;

Elektrik, tüp gaz, akaryakıt ve diğer bilumum ürünler…

Ucuzlayacak mı?

Zira vatandaş iki gündür bunu soruyor…

Yoksa hükümet kamu çalışanlarının ve emeklilerin maaşları için bu zamları geri alamayız mı diyecek!

3 ay turist vizesi mi olur?

Biz ısrarla kimlikle girişler artık son bulsun diyoruz ama…

Bu sanki de hükümetin çok umurunda değil gibi!

Turist vizesinin gün sayısının düşürülmesini önlem olarak görüyorlar anlaşılan…

Bu da demektir ki iş tamamen muhaceret polisinin sorumluğunda olacak!

Polis girişlerde gelen turiste şöyle tepeden tırnağı bir alıcı göz ile bakacak…

Sonra da vize kaç gün olsun diye karar verip mührü vuracak!

Kalkanlı'da ki otel kimindi?

Sağlık Bakanlığı yaşlı bakım evi konusunda bir takım girişimlerde bulundu…

Kalkanlı'da ki bir otel bundan böyle yaşlıların hizmetine verilecekmiş!

Peki bu bina hakkında ne biliyoruz?

Bu koca otel kimindi?

Hangi iş adamının?

Devlet bunu ne zaman kaç para ödeyerek aldı?

Zira bize fısıldanan rakam korkunç boyutta konu bir kaşısınlar deriz…

Seçim borcunu kim ödeyecek?

Son yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimleri…

UBP'li vekillere teker teker haciz kağıdı gidiyor!

Seçimler için bankadan para borçlanılmış ama unutulmuş gitmiş…

Çok büyük bir rakam da değil sadece 30 Bin TL'cik!

Bu paraya bazı vekiller kefil olduğu ve para da bankaya ödenmediği için mahkeme haciz kararı çıkartmış…

Ödediler ödediler!

Ödemezlerse haciz geliyor…


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları