İkinci 'besleme' vakasına doğru!

Yayın Tarihi: 29/01/19 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

İkinci 'besleme' vakasına doğru!

Yıllar önce Başbakanlık döneminde Erdoğan çok ağır konuşmuştu…

'Besleme' sözünü hiç unutmadık, yeri geldikçe de hatırlayacağız!

Şimdi Çavuşoğlu çok ağır açıklamalarda bulundu…

"Burada Türkiye düşmanları var" fetvası verdi!

Büyük hicap duydum doğrusu…

Daha besleme suçlamasını unutmamışken, Türkiye düşmanları suçlamasını bu halk hak etmiyor!

Bu tür söylemler devam ettikçe iki ülke arasındaki yıllar öncesine dayalı manevi ilişkiler zedeleniyor, bunu göz alarak böyle söylemlerde bulunuyorlarsa o çok daha da vahimdir…

Gençliğini burada tüketen birisi olarak deriz ki, bu ülkede Türkiye düşmanı yoktur!

Siyasi ve ideolojik olabilir ama…

Şimdiye kadar kendini düşman ilan kimseye rastlamadık biz!

…

Bu ülkede üniversite mezunu insanların yüzde 90'ı Türkiye'de üniversite bitirmiştir…

İnsanın gençlik çağlarını yaşadığı bir ülkeye düşman olmasının mümkünatı yoktur!

Türkiye'de öğrenim görenlerin önemli bir kısmı yine Türkiyeli gelin ya da damat almıştır…

Türkiye kökenli birisi ile hayatını birleştiren birinin Türkiye düşmanı olması için öncelikle karısını ya da kocasını düşman ilan etmesi gerek!

İnsan aynı yastığa baş koyduğu, çocuklar torunlara sahip olduğu birisini nasıl düşman olarak görebilir ki…

Bu ülke insanının yüzde 99'u Türkiye takımlarını tutmaktadır!

Kendi yerli takımlarının maçlarına hayatında bir kere bile gitmeyenler büyük paralar harcayarak Türkiye'nin çeşitli illerine giderler tuttukları takımları izlemek için…

Takım tutacaksın, onun için büyük tartışmalar yaşayacaksın ama o takımın bulunduğu ülkeyi düşman olarak göreceksin, var mı böyle bir dünya!

Yine, bu ülke insanı genelde yaz tatillerini Türkiye'nin tatil merkezlerinde geçirirler…

Toplu giyim kuşam alışverişlerinin büyük bir kısmını oradan yaparlar!

Evlenecekler gidip oradan eşyalarını tırlara yükleyerek ülkeye getirirler…

Bunun gibi sayısız örnek verebiliriz!

…

Çavuşoğlu'nun 'Türkiye düşmanlığı' suçlaması basması hem onun makamına yakışmadı, hem de Kıbrıs Türklerinin onurunu rencide etmiştir…

Bu ülkede Türkiye düşmanı olmadığı gibi Türkiye'de de Kıbrıs düşmanı yoktur!

Ama tür söylemler eğer daha ağır ifadelerle devam ederse, düşmanlık tohumlarının da atılması ile eş anlamlı olacaktır…

Sayın Çavuşoğlu nasıl ki o makamda oturduğu müddetçe 80 Milyon Türk insanını temsil ediyorsa, Sayın Akıncı'da burada Cumhurbaşkanı olarak KKTC halkını temsil etmektedir, zira o makama atanmamış aksine halkın iradesiyle getirilmiştir!

…

En çok da neye üzülürüz bilir misiniz?

Fikirler üzerinden yapılan ağır ithamlara…

KKTC'nin Kıbrıs davasında milli politikası federasyondur, bunu isteyen vardır istemeyen vardır!

Bundan daha doğal da bir şey olamaz…

Bunları tartışıp konuşmak, ortak bir paydada buluşmak yerine 'düşmanlık' suçlamasında bulunmak ne Kıbrıs davasına hizmet eder ne de başka bir şeye!

Sonuçta Kıbrıs'ta nasıl bir çözüm olacaksa ki artık bundan böyle çözüm her geçen gün imkânsız hale gelmektedir, buna iki toplumun insanları kendi özgür iradeleri ile kara verecektir ve çoğunluk ne derse de o kabul görecektir ki demokrasi de bunu gerektirir…

"Maliyeti 25 kuruş olacak…"

Geçen hafta Radyo Vatan'da Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami ile Kıb-Tek ağırlıklı bir program gerçekleştirmiştik…

Kablo ili elektrik konusun gündeme getirdik ve Nami şuanda elektriği 100 kuruşa mal ettiğimizi, kablo ile gelirse bunun 25 kuruşa düşeceğini söyledi.

Ciddi bir farktır bu!

Bunun için yapacağımız tek şey fizibilite raporunu hiç gecikmeden çıkarmak…

Hesaplar tutarsa da uygulamaya geçilmesini sağlamak!

Sadece Merak İşte?

Dome Hotel neyi bekliyor?

Otel çalışanı aradı dün…

Geleceklerin göremediklerinden şikayetçi oldu!

Haklı da adam…

Tartışmalar hala devam ediyor tabi ki suçlamalar da!

Başbakan bu konuda sözleşmenin yenilenmesi taraftarı olduğunu söylemişti…

O zaman daha neyi bekliyor ki!

Terör yasası ne oldu?

Eski Büyükelçi Derya Kanbay gitmeden önce sitem etmişti…

KKTC'de Terör Yasası çıkarılmadığı için FETÖ'cülere dokunulmuyor diye!

Yani hala içimizde cirit atıyorlar…

İyi de mademki bu yasa bu kadar önemli niye çıkarılmıyor ki!

Acaba Çavuşoğlu, son ziyaretinde bu konuyu da gündeme getirdi mi?

Bekleyip göreceğiz artık…

Şehit çocukları kim?

İçişleri Bakanlığı yıllardır yılan hikayesine dönen bir soruna el attı ve Lefkoşa'daki şehit ailesi çocuklarına verilen bölgede yeniden yapılaşma çalışması başlattı, iyi de yaptı…

Ama bu arsalar hep tartışma konusu olmuştur bizde!

Arsalar adaletli olarak dağıtıldı mı diye…

Kafalarda soru işareti kalmasın diye bakanlık bir de bu konuya el atarsa iyi bir amme hizmeti yapmış olacak!

9 yıl geriden gidiyor!

Bazıları kendi kendimize yettiğimizi söylüyor ya…

O zaman onlara bir soru!

2010 yılında lefkoşa'daki sel felaketinde zarar görenlerin paraları hala ödenmedi biliyorlar mı?

Çünkü afet ödemeleri ne yazık ki 9 geriden gidiyor!

Nasıl kendi kendimize yetmekse artık bu…


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları