Şaka gibi bile değilsiniz!
Bunca yıldır medyada ve tabi ki siyasetin içindeyiz, böylesini biz de ilk kez görüyoruz…
Demek ki bunun için azınlık hükümetleri denemek gerekiyormuş!
Komedi diyeceğim değil, dram diyeceğim o da değil…
Bu konuda en çok sevdiğim ve zaman zaman kullandığım kasaba politikası ve politikacıları sözü oluyor!
Hükümet ortağı ve başbakan yardımcısı Arıklı herhalde yeni bir politika türü keşfetmiş olsa gerek ki, nisabı sağlamayacakları tehdidinde bulunuyor…
Ya hükümet olduklarının farkında değil ya da bu dünyada değil de başka bir dünyanın başbakan yardımcısı!
Aslında muhalefete inat böyle bir söylemde bulunuyor…
Muhalefeti mecliste konuşturmamak için!
Tamam muhalefet de nisap sorununu iyi değerlendirip bu konuda hükümeti resmen süründürüyor ama…
Ne Arıklı’nın ne de diğer hükümet üyelerinin böyle bir lüksü olamaz!
Adı üstünde hükümetsiniz…
Muhalefette olsanız normal olabilir ama, iktidar ortağı olup, hele de büyük vaatlerle yönetime geliyorsanız, burada suçlanacak taraf muhalefet değil tam da siz kendinizsiniz!
Onun için hep deriz…
Dünyada olmayan siyaset ve siyasetçi tiplemesi bizde var!
Kesinlikle üniversitelerde okutulmalı hatta tez konusu yapılmalıdır…
Şaka gibi değil, şaka gibi bile değilsiniz!
…
Muhalefete de kızgınız çünkü yapmaları gerekeni yapmaya bile cesaret edemiyorlar…
Ülkede ciddi bir siyasi kaos yaşanırken akılları fikirleri meclis kürsüsünden gazel okumak!
Altını dolduramayacakları eleştirilerde bulunuyorlar…
Oysa en başından meclisi terk ederek milletvekili kimliklerini bırakabilir ve hükümeti çok önceden seçime zorlayabilirlerdi!
Bunu yapmadılar ya da cesaret edemediler şimdi cılız ve nakarat açıklamalarla güya muhalefet yaptıklarını sanıyorlar…
Bu kadar mı zor vekilliği bırakmak bu kadar mı zor sokaklara dökülüp halkın yanında yer almak!
Bunun içindir siyasi kaosun adıl sadece hükümet değil aynı zamanda muhalefettir de…
Belli ki muhalefetin de yıllar öncesine dayanan gelenekleri çoktan o tarihlerde kalmış ve sosyal medya açıklamaları ile ülkeyi selamete taşımayı düşünmektedirler…
Hükümeti devirmek için madem ki Arıklı’nın dediği gibi 26 sayısına ulaşamıyorlar o zaman asıl yapılması gerekeni yapsınlar!
Sokaklar onları çağırıyor ama duyan yok gören yok, buna cesaret edecek yürek yok…
…
Hasan Büyükoğlu ve Mesut Genç olayı…
Kendilerini vekil yapan seçmenin yüzüne baka baka, hiç sıkılmadan gittiler hem de UBP resepsiyonunda rozet taktılar!
Hem de yasal mevzuatları ayaklar altına alarak…
Seçim yasası ile dalga geçerek!
İyi kötü bir partiye gönül vererek siyasete girdiler, gelecek için umut olan bir partiden seçildiler, sonra doğru dürüst bir gerekçe göstermeden istifa edip bağımsız kaldıklarını açıkladılar…
Şimdi belli ki UBP’den milletvekili adayı olacaklar ve kim bilir belki de seçilip bu kez başka bir parti rozeti ile meclise dönecekler!
Çünkü bizde sadece siyasiler değil seçmen kitlesi hala kasaba politikacılığın bir parçası haline gelmiş…
Toplumsal menfaatler filan hak getire!
İlla ki bireysel menfaatler için kavga edecekler, önce vekil sonra da bakan olarak memleketi güya güllük gülistanlığa çevirecekler…
Çünkü hükümet ve muhalefet gibi seçmen kitlemiz ve iradeleri de şakanın çok ötesindeler!
Böyle gelip böyle gideceğini tahmin etmek de bizi derinden yaralıyor…
Levent Özadam'dan #mesajınızvar
Yorumlar
Yorum yapmak için GİRİŞ YAPMANIZ gerekmektedir
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da
benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Sayın Hasan BÜYÜKOĞLU
13/10/2021 05:59
UBP rozeti taktıktan sonra sosyal medyada tepki gösteren bazı arkadaşlarınızı listeden çıkarmanız çok da demokratik olmadı. Siz siyasiler artık yapılan eleştirileri içinize sindirmek gibi bir sorumluluğa sahipsiniz. Yeni seçimlerde seçilseniz de seçilmeseniz de dostluklar baki olarak kalmalıdır…