Sucuoğlu nerede hata yaptı?

Yayın Tarihi: 08/11/21 05:00
okuma süresi: 4 dak.

Adalet geç de olsa yerini buldu..

Sucuoğlu, 1 yıl gecikmeli de olsa hakkı olanı aldı.

Neden bu gecikme oldu hepimiz çok iyi biliyoruz...

Yiğidi öldürelim ama hakkını verelim.

Şimdi gelelim 'yiğit'e...

UBP'nin başında olmaktan daha önemlisi nedir?

O makamda kalıcı olmaktır.

Fark atarak başkan olan bir siyasinin hedefi ancak bu olabilir.

Faiz bey, başkan olduğum diye zafer sarhoşu olur, astığım astık derse taban bunu affetmez.

Neden mi?

Onu o makama getiren tabandır.

Son kurultayla müdahalelerle bir yere varılamadığını bir kez daha gördük çünkü... 

Sucuoğlu, Bakanlar kurulunu açıkladı ve Ünal Üstel'in üzerinin çizildiğini gördük.

Yakın çevresine bozuk olduğu bilinen  Ankara ilişkilerini düzelttiğini söyleyen Sucuoğlu, yaptığı değişikliklerle bunun doğru olmadığını da ispat etti.

Bu hamleler, Eroğlu ve çevresine 'artık sizi istemiyorum' mesajıydı.

Ancak unutmamalı ki Derviş bey UBP'nin halen onursal başkanıdır ve taban üzerinde ciddi etkisi vardır.

Eroğlu, bugün aday olsun açık ara yine genel başkan seçilir.

O derece...

Peki Faiz bey nerede yanlış yaptı?

İhtirasına yenik düştü...

Eroğlu cephesi ve dolaylı olarak bu konuda Türkiye'yi tekrar karşısına aldı.

Kendisine destek veren arkadaşlarını da saf dışı bıraktı.

Yani dakika bir gol bir kendi kalesine ilk golü attı...

***

Ünal Üstel'in suçu neydi peki?

Üstel, ilk olarak Saner'e destek veriyordu. Saner çekilince, Sucuoğlu'na destek vermeye başladı.

Hem de tüm gücüyle...

Ancak Taçoy'a destek verenler bile kabineye girerken Üstel kabine dışı kaldı.

Üstel görevinde başarısız mıydı?

2 ay daha bu görevi sürdüremez miydi?

Üstel adeta kurban edildi... 

***

Bakanlık bekleyip hüsrana uğrayan bir isim de Lefke'nin tek milletvekili Aytaç Çaluda oldu.

Çaluda, Sucuoğlu için çalıştı.

Hem de ne çalışma...

Elinden geleni yaptı ama olmadı.

Faiz beyin listesinde varken son anda devre dışı kaldı.

Oysa ki tüm bu kırgınlıkları ortadan kaldıracak tek bir hamle vardı.

Kabineyi hiç değiştirmemek ve bu işi seçim sonrasına bırakmak...

2 aylık bir seçim hükümeti için ortalığı bu kadar bulandırmaya gerek yoktu.

'Ne şiş yansın ne kebap' Faiz beyin huzur reçetesiydi ama bunu kullanamadı...

***

UBP'de parti genel başkanlık seçimi kadar önemli olan bir seçim daha vardı.

Parti Meclisi seçimi...

Bölgelerde listeler yapıldı..

Kıran kırana bir savaş yaşandı.

UBP parti meclisi demek ülke yönetiminde söz sahibi olmak demek...

Müdür müsteşar atamaları demek...

Kurum ve kuruluşlarda devlet bankalarında söz sahibi olmak demek.

Eşi dostu istihdam edip siyasi rant elde etmek demek.

İşte bir parti meclisi üyesi olmak nelere kadir...

*** 

Ersan Saner'in başına gelen video olayını unutmak istiyoruz.

Bu konu kapansın ve bir daha yaşanmasın.

Bu tür olaylar kimseyi cesaretlendirmesin ve tehdit aracı olarak da kullanılmasın.

Bu olayın siyasi sonuçları mutlaka olacaktı ve oldu.

Bu dünyanın her yerinde böyledir.

Daha öncede söyledik aile konusu her şeyden önemlidir.

İşte bu yüzden biz bu olayı unutmaya çalışırken, Saner'in ısrarla bu konuyu gündeme getirmesini açıkça anlayamıyoruz.

Saner'in bu yaklaşımı kendine ve ailesine daha çok zarar vermekten başka işe yaramaz artık...

Sessizlik bazen çok daha iyi bir savunmadır...


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Levent Özadam'dan #mesajınızvar

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Kuzey Kibrisli08/11/21 16:38
Sucuoğlu doğru yaptı! Kırgın Güzelyurt bölgesinin kendisine verdiği desteği karşılıksız bırakmadı! Ünal Bey zaten kapanma döneminde yaptığı hata yüzünden bakanlığından ayrılmamış mıydı? Hani o özel jet olayı!

Diğer Levent ÖZADAM yazıları