Hala Rumca konuştuğumuzu sanıyorlar!

Yayın Tarihi: 26/07/22 05:00
okuma süresi: 5 dak.

Taksici muhabbetlerine doğrusu bayılırım…

Yurt dışında olduğum sürelerde hem Türkiye’nin nabzını böyle tutmaya çalışır hem de Anadolu insanının Kıbrıs’a bakışının nabzını tutarım!

Kesinlikle şunu söyleyebiliriz;

Anadolu esnanı Kıbrıs’ı kesinlikle bilmiyor tanımıyor…

Ya da biz kendimizi onlara yeteri kadar tanıtamıyoruz!

Zaten yapılan istatistiklerde Anadolu insanının sadece yüzde 5’lik küçük bir kesiminin KKTC’ye ziyareti bile bu konuda bazı gerçekleri ortaya koyuyor…

Belli ki bizim lehçemiz biraz değişmiş ki genç bir taksici aynen şöyle sordu;

Siz Türk değil misiniz, niye orada Rumca konuşuyorsunuz…

Hayretler içinde kaldık doğrusu!

Çünkü tam bir cahillik örneği var ortada…

Yahu biz Anadolu insanı için kendimizi yiyip bitiriyoruz ama hem de üniversite mezunu bir genç Kuzey Kıbrıs’ın dilini, dinini bile tanımıyorsa hata onlarda değil kesinlikle bizdedir!

Bunu niye yazdık biliyor musunuz?

Burada milliyetçilik edebiyatı yapanların kulaklarına küpe olsun diye…

Bir de yine orada en fazla merak edilen konunun Halil Falyalı cinayeti olduğunu gördük…

İnsanlar Kıbrıs Türkünün hangi dili kullandığını bile bilmiyorlar ama Falyalı cinayeti demek ki orada fazlasıyla ses getirmiş olmalı!

Genel düşünce de şu;

Bu işi azmettirenleri asla bulamayacaksınız!

Şaşmamak elde değil…

Dilimizi ve dinimizi bilmeyenler ülkenin karanlık işleri konusunda hayli bilgi sahibi olmuşlar!

Sahi ne oldu Falyalı cinayetinin dosyası…

Katledenler ortada da ya perde gerisindeki baronlar nerede?

Bu konuda bizim kamuoyu da bilgiye muhtaç ve artık umutlar sönmeye başladı…

Faili meçhul bir cinayete bir yenisi daha eklenmiştir!

Öyle değilse de buyurun soruşturma sonuçlarını bu ülke halkına açıklayın, millet ülkesinde dönen dolaplar hakkında bilgi sahibi olsun…

Ya da biz bu işi aşar deyip kapatın dosyayı gitsin!

Devlet piyangosu olayı ve tabii ki söz konusu fotoğrafın Cumhurbaşkanlığı tarafından da kullanılması eminiz ki uzun bir süre unutulmayacak gibi gözüküyor…

Öncelikle soru şudur;

Devlete ait birtakım baskılar niye Devlet Basımevi’nde değil de özel matbaalarda yapılıyor…

Ya da şöyle de sorabiliriz;

Devletin kendi matbaası artık bu işleri yapmıyorsa onlarca insan orada niye istihdam ediliyor?

Daire müdürü medeni bir şekilde görevinden alınmasını istedi ama Başbakanlıktan bu konuda hala bir girişimde bulunulmadı…

Sorumlular bedel ödenecek dendi hepsi o kadar!

Bize göre yapılması gereken öncelikle Piyangolar Dairesi müdürünün görevine geçici olarak el çektirmek olmalı ve soruşturma tamamlanana kadar da müdür içeride değil dışarıda kalmalıydı…

Bu arada seçenekler arasında müdürü görevinden etmek isteyenlerin de olabileceği ihtimalini göz önünde bulundurmak gerek diye düşünüyoruz!

Lütfen bu konuyu da bir yerlere yazın orada kalsın…

YÖDAK’ta yaşanan kepazelik konusunda okuyuculardan ciddi baskılar yapılıyor…

Unutulup gitmesin diye!

Böyle bir konu söz konusu bile olamaz…

Biz unutmayız, unutturmayız ama bizim sorumluluğumuz sadece yazıp gündemde tutmaya çalışmak!

Artık sahtekarlık da kesinleşmiştir…

Konu tamamen yargıya bırakılmalıdır!

Ama bu konuda bir girişimde bulunulmaması bir gerçektir…

Yapılan sahtekarlığa göz mü yumulacak diye endişelerimiz vardır!

Tabii ki öncelikle YÖDAK başkan ve üyeleri…

Sonra da atamayı gerçekleştiren Cumhurbaşkanlığı makamı!

Hatta atama evraklarını kabul eden Cumhuriyet Meclisi…

Hepsi de bu konunun içindedir ve sorumlulukları vardır!

Eş dost işi olup bu işin peşi bırakılacak mıdır?

Ya da sahtekarlık ve bununla birlikte haksız kazanç elde edenlere yargı önünde hesap sorulacak mıdır?

Soru bu kadar net ve basittir!


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Levent Özadam'dan #mesajınızvar

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları