Avcı ve YÖDAK’ın kötü kaderi!

Yayın Tarihi: 11/11/22 05:00
okuma süresi: 7 dak.

Nedeni yanlış atamalar mı hatalı seçimler mi bilinmez ama bir gerçek var ki YÖDAK doğru yönetilmiyor!

Hakça, adaletçe yönetilmeyen demokratik usullerden uzak bir Başkanlık diktasının gölgesinde günden güne yıpranan ve itibarını kaybeden bir YÖDAK’ı izliyoruz.

CTP Gazimağusa Milletvekili Erkut Şahali’nin meclis kürsüsünde yaptığı konuşma ve yorumların altına ise imza atmamak elde değil…

Erkut Şahali’nin YÖDAK’ın itibarını kaybeden bir kurum durumuna geldiğinin altını çizmesi aslında her şeyin özeti!

DAÜ ve UKÜ yönetimlerinin hala daha başlarını kumdan çıkarmaması başlı başına bir skandal ve yükseköğretim alanına sürülen kocaman bir leke artık…

DAÜ Rektörü Prof. Dr. Aykut Hocanın, Hasret Balcıoğlu’nun diplomasının olmadığının resmi belge ile DAÜ’ye bildirilmesi sonrasında sahte diploma ile girdiği doktora programı sonunda aldığı DAÜ diplomasının iptal edilmemesinin açıklamasını yapmak zorunda…

Prof. Dr. Aykut Hocanın neden Hasret Balcıoğlu dosyasını bekletmekte?

Diğer merak edilen bir konu ise Prof. Dr. Aykut Hocanın başka kimlerin akademik dosyasını kendi odasında emanete aldığı yönünde manidar iddialar.

Prof. Dr. Aykut Hocanın kimleri korumanın ve Hasret Balcıoğlu ile ilgili alınacak kararın korumaya aldığı kişiler için emsal olmasının önüne geçme eğiliminde mi, bilinmez…

Umarız değildir!

Ve belki de diplomasız sahte Profesör Hasret Balcıoğlu skandalının artçı sarsıntıları aslında kimseciklerin görmek istemediği büyük bir depremin habercisi.

YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Turgay Avcı’nın üniversite diplomasının varlığı, gerçekliği ve geçerliliği ile ilgili iddialar ise YÖDAK’ın itibarını günden güne daha da eritmekte.

İddiaların üzerine ise Avcı’nın demokratik usullerden uzak yönetimi ve kendi avukatına kurul üyesi meslektaşlarının özel belgelerini bilgi edinme yasası kılıfı altında vermesi ise diğer bir skandal…

Sahi YÖDAK başkanı neyin peşinde?

Üniversite diploması ile ilgili iddiaların araştırılması ve YÖDAK’ın daha fazla yıpranmaması için karar üreten meslektaşlarını avukatı aracılığı ile yazılı ihbarname ile göndererek tehdit eden bir YÖDAK Başkanı yönetiminde bir Kurumun artık kimselere faydası olmaz.

“Ben dokunulmazım” üst duruşu ile kurul kararlarını hiçe sayarak Kurul üyesi profesörlere dava açarak ve özel bilgi ve belgelerini kendi özel avukatına veren Prof. Dr. Turgay Avcı iyi bir yönetim ortaya koyamıyor.

Diploması ile ilgili iddiaların üzerine kendi diplomasını kişisel veri ve özel belge diye saklayarak şaibe yaratan YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Turgay Avcı’nın Kurul üyesi meslektaşlarının diplomalarını kendi avukatı ile paylaşması ise bu ne lahana bu ne turşu dedirtecek cinsten bir aymazlık…

Kurul üyelerinin orijinal diplomalarını YÖDAK arşivine vermelerinin ardından rızaları alınmadan Turgay Avcı’nın talimatı ile kendi özel avukatına meslektaşlarının belgelerinin verilmesi ise aymazlıktan öte tam bir hukuk tanımamazlık!

Ayrıca diploması tartışılanın ise Kurul üyelerinin olmaması skandalın en vahim noktası…

Ve belki de hazin olan üzerine okunmayan bir fotokopiyi diploma olarak kabul ettirmeye çalışan bir YÖDAK Başkanı ile yükseköğretim alanının artık yönetilmeyeceğinin anlaşılmasıdır.

YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Turgay Avcı’nın aslında tartışılan şeyin üyelerin diploması olmadığını bir softa şaşırtması yaparak kendi diploması ile ilgili iddiaları kamuoyunun gözünden kaçırmaya çalıştığı düşüncesi ise günden güne ağırlık kazanmakta.

Hazin olan ise diploma diye okunmayan bir fotokopiden başka bir şey gösteremeyen YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Turgay Avcı’nın voyvodalığa varmaya gebe bir baskı ile Kurul üyelerine tazminat davası açma girişimidir.

Sahi, YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Turgay Avcı dokunulmaz mı?

Güç aldığı merkezlere bu kadar mı güveniyor ki diploması ile ilgili iddiaların araştırılması için izlenmesi gereken yasal prosedürü çalıştırmıyor.

Turgay Avcı’nın yaptığı başka şeyler de var…

Kurul üyelerinin oy çokluğu ile aldığı kararların yazılmasını ve Cumhurbaşkanlığına gönderilmesini bekleterek engelliyor.

Avukatı aracılığı ile tazminat davası açma tehdidini ortaya koyarak Kurul üyelerinin aldığı kararları geri çekmeleri ve değiştirmeleri için baskı yapıyor.

Ne kural tanıyor ne yasaları takıyor.

Ne de YÖDAK Kurulu’nun aldığı kararları uyguluyor.

Üniversiteler ise tedirgin ve şikayetçi…

Turgay Avcı’nın bazı üniversitelerin tesiri ile YÖDAK’ı yönetmeye çalıştığı ise yüksek ses ile dillendirilmesi bile üniversiteler arasında konuşulmakta…

Üniversiteler ise rahatsızlıklarını Turgay Avcı’yı atayan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a iletmenin arifesinde!

Peki, iddiaların merkezindeki Turgay Avcı neyin peşinde?

Akademik unvanlarını, DAÜ’deki kadrosunu ve emeklilik ikramiyesi ile maaşını korumanın peşinde mi bilinmez ama Turgay Avcı’nın diploma denklik tüzüğünde tarifi yapılan yol ile diplomasının denkliği ile ilgili araştırma yapılmasını başlatmasını beklemek ise anlaşıldı ki ölü gözünden yaş beklemek ile eşdeğer…

YÖDAK’ın en son ihtiyacı olan şey ise, demokratik ve yasal kararları hiçe sayan, Kurul üyeleri üzerinde avukatları ile baskı kuran ve sindirme politikası uygulayan, meslektaşlarının özel belgelerini ve diploma suretlerini kendi özel avukatlarına servis eden bir başkan…

Turgay Avcı diploması ile ilgili iddialardan kaçmaya devam ederken Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın YÖDAK başkanının diplomalarının denkliğinin araştırılması için artık gerekeni yapmalı…

Tatar niye bu konuya uzak durmayı tercih ediyor o da başka bir muamma!


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Levent Özadam'dan #mesajınızvar

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları