Danışılmayan danışmanlar!

Şu danışman tartışmaları artık fazlasıyla kabak tadı vermeye başladı…

Başka işimiz gücümüz kalmadı artık danışmanlar üzerinden siyaset yapmaya başladık!

Bu konuda Cumhurbaşkanı Tatar’a da fazlasıyla yüklenilmeye başlandı…

Aslında burada asıl hedef danışmanlık hizmetleri filan değil!

Tamamen yıpratma politikası izleniyor…

Saray’da şu dönem bilmem kaç danışman varmış Tatar döneminde bilmem kaç danışman görev yapmaya başlamış!

Bunların hepsi de kısır çekişmelerden öte gitmez, gitmeyecektir de…

Yok niyet Tatar’ı çileden çıkarıp onu daha fazla hata yapmaya zorlamaksa bu da artık Cumhurbaşkanının sınır limitleriyle oranlı olacaktır!

…

Devletin hiçbir kurumunda danışmanlık diye bir kadro bulunmamaktadır…

Adı bir kere öyle konulmuş yıllardan beridir böyle gelmiş böyle gidiyor, gidecek gibi de görülüyor!

Saray’da danışman ordusu var mıdır kesinlikle vardır…

Ama sadece Saray’da değil!

Başbakanlıkta da vardır tüm bakanlıklarda da…

Hükümete yakın olanlar için danışmanlık gelir kaynağından başka bir şey değildir!

Önce çok yakın kişiler danışman yapılır sonra işi olmayan partililer sıraya girer…

Danışman yapılmayanlar da partilerine küser!

Anlayacağınız danışmanlık tamamen gelir rantı meselesidir…

Zaten işi olanlar gelirlerini ikiye katlarlar!

Boşta olanlar da en azından hayatlarını idame ettirirler…

Ta ki yönetimler değişinceye kadar!

…

Danışmanlık konuşuluyorsa belediyelerdeki de konuşulmak zorundadır…

Hemen tüm belediyelerde sözde danışman altında istihdamlar yapılır, bunların birçoğu sadece başkana hizmet eder, hele de seçim zamanları bu iş iyice sırıtır!

Memleket küçük kimin ne iş yaptığı, yapmadığını anlamak çok da zor değil…

Alın işte son olarak Gazimağusa Belediyesi’nde yaşanan danışman krizi!

İsmail başkan zamanında almış, maaşa bağlamış şimdi Süleyman başkan koltuğa oturunca sözleşmeler uzatıldı diye ortalık darmaduman oldu…

Oradaki danışmanlar çok iş mi yapıyor, kesinlikle hayır!

Birçoğu bir gün bile gitmiyor ama ay sonu gelince sözde danışmanlık maaşı banka hesabına yatıyor…

Gel keyfim gel!

Yeme de yanında yat…

…

Onun içindir…

Eğer sözde danışmanlık hizmetleri tartışılacaksa bu eleştiriler sadece Saray’la sınırlı olmamalı, bakanlıklar ve belediyelerdeki de masaya yatırılmalıdır!

Sözde danışmanlık hizmetlerinin siyasi rant ve partiliyi, eşi dostu mutlu etmekten öte gitmeyeceği gerçeğiyle…

Son yerel seçimlerde bile biz çok sayıda sözde danışmanı sahada gördük!

Hem de öyle hükümetin desteklediği adaylar için filan çalışmadılar aksine başka adaylar için çırpınıp durdular…

Bunların isimlerini buradan deşifre edecek değiliz zira hepsi de ekmek parası peşinde üç beş kuruş daha fazla para kazanma derdinden başka bir amaçları yoktur!

Sonuçta danışmanlık adı altında en azından devlet kurumlarında böyle bir görev yoktur hiçbiri danışmanlık hizmeti vermemektedir ayrıca onların bu hizmetlerine kimsenin ihtiyacı da yoktur…

Kısaca hepsine danışılmayan danışmanlar isimlendirilmesini rahatlıkla yapabiliriz!

…

ANKARA KULİSLERİ

89 kilometre serbest mi?

Türkiye’de Diyanet İşleri Başkanlığının Müşaviri Zeki Sayar buyurmuş;

Kadınların tek başlarına 90 kilometreden daha uzun seyahat etmeleri caiz değilmiş…

Bismillahirrahmanirrahim!

Bizdeki de merak işte…

Bu açıklamaya göre belli ki 89 kilometre uzaklıkta bir tehlike görülmemiş!

1 kilometre ileride ise tehlike var…

Nasıl bir tehlike olduğu da bilinmiyor!

Bizdeki kocalara da önemle duyurulur…

Türkiye’nin önemli kurumlarından gelen bu tür çatlak sesler bizi sadece üzüyor!

Aynı zamanda Türkiye nereye gidiyor diye sormak gerekiyor…

Hadi Zeki Paşa bir tarafından uydurdu, kim bilir belki de bir cemaat fetvasıdır bu.

Peki kurumun hatta devletin başındakiler bu konuda ne düşünüyor?

Hem de uzay çağında…

Çağdaş ve demokratik Türkiye’ye yakışmayan hareketler bunlar!

…

Türkiye’de seçim heyecanı her geçen gün artarken gayet manidar açıklamalar da ardı ardını izliyor…

Son yılda Türkiye nihayet ihracat şampiyonu olmuş!

Eğer doğruysa tabii ki gurur duyarız…

Ama sorarız da;

Madem öyle TL’de hızlı erime niye devam ediyor?

Emekli maaşları en az 5 bin 500 TL oldu bu rakam onlara reva mıdır?

Hadi bakalım çıkın eğer çıkabilirseniz işin içinden…

Kulağa hoş geliyor da seçim yatırımı olduğunu anlamamak da çok zor olmasa gerek!

…

Türkiye’de bir medya patronu hemen her hafta KKTC’ye gelerek bir casinoda özel bölümde canlı kumar oynayıp geri dönüyormuş…

Genelde de her hafta milyon dolar kaybettiği söyleniyor!

Adını da mekânı da biliyoruz ama bunu açıklamak özel hayatın gizliliğini ihlale girer onun için bizde kalsın…

Medya patronu derken aslında sonradan medya patronu olmuş tabii ki!

Aynen bizdeki gibi patronlar artık sadece kendi sektörlerinde değil medyaya da ilgi duymaya başladılar…

Çünkü onlar için medya sahibi olmak uzun menzilli silah sahibi olmakla eş değer!