Bu ülkenin gençleri nasıl ev sahibi olacak!

Hayat pahalılığı ve iğneden ipliğe gelen zamlar vatandaşı bezdirdi.

Toplu taşımanın doğru düzgün olmadığı bu adada otomobil ihtiyacı olmazsa olmazdır. Ancak artan araç fiyatları akıllara zarar…

Bir kaç yıl önce plakasız şekilde alınan ortalama 7-8 bin sterlin arası satılan bir Japon aracı 12-13 bin sterlinlere çıkmış.

Artık araç almak da büyük lüks oldu!

Yeni araçlarda yaşanan bu pahalılık eski araçların da fiyatını yükseldi.

Bu da demek oluyor ki ikinci el eski araçları yollarımızda daha fazla göreceğiz artık.

Asgari ücretlinin, dar gelirlinin artık doğru düzgün bir araba alma şansı kalmadı gibi...

Arabadan vazgeçelim konut işine girelim!

Kira fiyatları ortada. 7 bin liranın altında kiralık ev kalmamış…

Satın almaya kalksanız kur kaynaklı artış ve yükselen fiyatlarla birlikte en ucuz 2 odalı evler bile 50 bin Sterlinden başlıyor.

Bu evleri almak için kredi çekseniz taksitlerini ödemeye maaş yetmez!

Yani bu ülkenin gençleri nasıl ev sahibi olacak?

Bu konutlar kiralanırken de satılırken de yabancıların bütçesine göre fiyatlandırılıyor.

Sermaye düşmanı değiliz ama…

Adanın en güzel yerlerinde artık Kıbrıs Türkleri değil İngilizler, Ruslar, Yahudiler yaşıyor...

Yazık, Mücahidimiz, Mehmetçiğimiz bu toprakları canı pahasına yapancılar otursun diye savunmadı!

Sonuç olarak torunlar asgari ücretle çalışıyor ve adanın en güzel yerlerini parselleyen yabancılara hizmet ediyor.

Bu gidişata dur demenin vakti çoktan geldi de geçiyor...

****

Belediyeler Reformu sonrasında güncellenen yasa ile yeni oluşan belediyelere harç ve su fiyatlarını güncelleme yetkisi verdi…

18 belediyenin 11’i zamlı fiyatları belirlemiş!

Diğer belediyelerin zamlı tarifelere karar veremediği basına yansıdı…

Lefkoşa belediyesi, hizmet resmine asgari ücretin yüzde 25’i kadar zam kararı almış!

Böylece yeni su fiyatı konusunda Lefkoşa ton başına 18 TL ile en yüksek fiyatı veriş oluyor…

Devletin, belediyelere sattığı suyun ton fiyatını 7,5 TL’ye yükselteceği iddia ediliyor.

Belediyeler de bunun üzerine suyun ton fiyatlarını 13,5 ile 18 TL arasında belirliyor.

Böylece okkalı bir zam kaçınılmaz oluyor.

Bundan sonra elektrik fiyatları nasıl cep yakıyorsa su fiyatları da cep yakacak demek oluyor bu.

Çember daralıyor, zamlar yağmur gibi geliyor...

***

Et fiyatları da zamlanmaya devam ediyor.

Etin kilosu 300 Liraları aştı...

Gerçekten artık değil dar gelirli orta direğin bile et alması lüks olmaya başladı.

Et fiyatlarındaki çılgın artışı durduracak tek güç et ithaline izin vermek gibi görünüyor.

Ancak bu yönde en ufak bir hareket göremiyoruz.

Süt ürünlerinde de aynı pahalılığı görüyoruz.

Geçen sene kilosu 70-80 liralara satılan hellim 200 liraları aştı.

Akıl alır gibi değil. Bu fiyatlara kim dur diyecek!

***

Hal yasası nihayet yürürlükte...

Hal Yasası, “mal ticaretinin, kayıt altına alınması,

Kalite ve standartlara, gıda güvenilirliğine ve sağlık kurallarına uygun olarak serbest rekabet koşulları içerisinde, hal aracılığıyla yapılmasını,

Malların etkin şekilde tedarikini, dağıtımını ve satışını üretici ve tüketicilerin hak ve çıkarlarının korunmasını,

Malların ticareti ile uğraşan kişilerin faaliyetlerinin düzenlenmesini, halin alt yapısının çağdaş bir sisteme kavuşturulmasını ve işletilmesini sağlamayı” amaçlıyor.

Kağıt üstünde yasa bir çok sorunu çözecek gibi görüyor ancak uygulamada ne olacak hep birlikte göreceğiz.

Bakalım dengesiz ve uçuk fiyatlarda da bir değişiklik olacak mı?