Şikayet etmekten utanıyorlar...
Son 11 ayda 831 kadın şiddet mağduru olmuş...
Bunlar polise şikayette bulunanlar!
Bu sayıyı onlarla çarpabilirsiniz...
Bu ülkede kadına şiddet var mı kesinlikle var!
Devlet erkanından birisi diyor ki;
Kadına karşı şiddette mücadelemiz artarak devam edecek...
Pardon yani!
Şimdiye kadar nasıl bir mücadele ettiler bundan bahsetsinler bize...
Yok böyle bir şey çünkü!
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ydü ya...
Bol keseden atıyorlar!
Salla babam gitsin...
Dostlar alışverişte görsün!
Hadi erkeklerden ümidi kestik de...
Bir de kadın vekillere bakalım!
Mecliste 11 kadın vekilimiz var...
Kimmiş bunlar?
CTP;
UBP;
İzlem Gürçağ Altuğra
Bağımsız;
Geçmiş yıllarda böyle günlerde en azından bir araya gelir fikir alışverişinde bulunurlardı...
Bu sene sesleri kısılmış olmalı!
Kadına şiddet konusunda siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri bildiri yayınlayıp türlü çağrılarda bulunuyorlar ama kadın vekillerimizden tek satırlık bir açıklama yok...
Eminiz ki böyle açıklamalarla kadına şiddet konusunda geçmişte olduğu gibi yine tek bir önlem alınmayacak!
En azından samimi davranıyorlar...
Ama böyle de olmamalı!
Hepsi de seçilmiş bu ülkenin milletvekilleri...
Bu ülkede kadına şiddet varsa meydanda siz de olmalısınız!
En azından ter döküp emek harcamalısınız...
Kadına şiddet inanın ki sadece eğitim seviyesi düşük varoşta yaşayan kadınlara yapılmıyor...
Aralarında çok da tanınmış hatta entelektüel hanımlarda var!
Bu konuyu yıllar önce çok defa yazmıştık...
Şiddete maruz kalıyorlar ama polise bile şikayet edemiyorlar!
Çünkü utanıyorlar...
Ayıplanacaklarını sanıyorlar!
Sahi kadın kendi hakkına sahip çıkmazsa erkekler niye onlara sahip çıksın ki...
Böyle gelmiş böyle gidecek meselesi!
Kadına şiddet varsa bu ülkenin güvenlik güçleri, mahkemeleri de var...
Utanmak da neyin nesi Allah aşkına!
O zaman bir fıkra ile bitirelim;
"Pek çok ülkeden gelen feministler bir toplantı yapmış.
Feministlerin başkanı demiş ki:
- Bundan sonra iş yapmak yok, erkekler tüm işlerini kendileri yapsınlar.
Alman, Fransız ve Türk bu görevi üstlenmiş. Bunun üstüne feministler 3 ay sonra tekrar toplanmaya karar vermiş.
Toplantı üyeleri 3 ay sonra yeniden bir araya gelmiş ve Alman konuşmaya başlamış:
-Tüm işleri bıraktım birinci gün bir şey göremedim ikinci gün de bir şey göremedim ama üçüncü gün bir baktım çamaşırları kendi yıkıyor.
Fransız konuşmuş:
- Ben de birinci ve ikinci gün bir şey göremedim ama üçüncü gün bir baktım ki bulaşıkları kendi yıkıyor.
Türk konuşmuş:
- Ben kocama olayı açıkladım, birinci gün bir şey göremedim, ikinci gün de bir şey göremedim ama üçüncü gün sağ gözüm açılmaya başladığında önümde bir dolu kirli bulaşık ve çamaşır gördüm…"
Levent Özadam'dan #mesajınızvar
Yorumlar
Yorum yapmak için GİRİŞ YAPMANIZ gerekmektedir
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da
benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Sayın Ünal ÜSTEL,
27/11/2023 05:00
Ercan-Bakü uçak seferlerinin başlatılması için yoğun bir çaba içinde olduğunuz konuşuluyor. Umarız Rum komşularımız bunun önüne geçmek için yine dünyayı ayağa kaldırmazlar da ülkede gerçekten bir ilki gerçekleştirmiş olursunuz...