Milli eğitim, milli rezaletimiz oldu!

Bakanlar Kurulu, öğretmen atamalarının tamamlanmadığı gerekçesiyle ilk ve orta dereceli okullarda 2024-25 Öğretim Yılı'nın açılışını bir hafta erteledi.

Hem de son dakika alınan bir kararla!

Bizim bildiğimiz, hatırladığımız tarihte bir ilk bu.

Savaş yok, doğal afet yok ama bu ülkede okullar açılamıyor.

Okula yeni başlayacak minikleri bir düşünün.

Tüm hazırlıklar tamamlandı ama okul açılmıyor.

Özel okullara giden öğrenciler eğitime başladı, devlet okulları yerinde sayıyor…

Fırsat eşitliği nerede?

Peki okulların açılışı neden ertelendi?

Resmi açıklamaya göre öğretmen atamalarının henüz tamamlanmamış olması ve halen devam etmesi gecikme sebebiydi.

Tabi ki bu çok komik bir gerekçe…

Siyasi kulislerde bu işin asıl sebebinin atama konusunda partizanlık hesapları yapılması olduğu açıkça dillendiriliyor.

Şaşırdık mı?

Hayır!

*** 

Şimdi gelelim okullardaki son duruma…

Kullanım dışı olan okul sayısı: 19

Konteyner kurulan okul sayısı: 25

Güçlendirme çalışması tamamlanan okul sayısı: 10

Tadilatların devam ettiği okul sayısı: 8

Raporlaması tamamlanmayan okul sayısı: 39

Geçici öğretmen ihtiyacı: 240

Atanmayan öğretmen sayısı: 0

Özel eğitim öğretmeni ihtiyacı: 10

Bu verileri KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş paylaştı.

Şimdi burada bazı kritik başlıklar var.

Konteyner kurulan okul sayısı 25 olarak belirtilmiş.

Ciddi bir rakam bu.

Neden mi?

Savaşta mıyız, doğal afet mi yaşadık?

Konteyner sınıf da nedir?

Okul sayımız yetersiz ve görüldüğü üzere bundan haberimiz de yoktu…

Acele ile konteyner sınıflar kuruldu onlarda yetiştirilemedi…

Demek ki elimizde istatistiki bir veri de yok.

Nüfusu bilmiyoruz, öğrenci sayısını bilmiyoruz ya da artan nüfusa yetişemiyoruz.

Öğretmen sayısına da gelince tablo aynı…

240 geçici öğretmene ihtiyaç var.

10 da özel eğitim öğretmenine ihtiyaç var.

Yüzlerce öğretmen işsiz oysa ki…

Kamuya yüzlerce memur istihdamı yapılıyor ama öğretmen alınmıyor.

Özel okul öğrencileri 2 hafta önce eğitimi başlamış olacak, modern sınıflarda okuyacaklar devlet okulunda bazı öğrenciler de konteyner sınıflarda okuyacak.

Bu hiç adil değil…

***

Okullar açılamadı ama velilerden gelen şikayetlere de yer verelim.

Öncelikle öğrenci kıyafetlerinin çok pahalı olduğu söyleniyor.

Ve okul yönetimlerinin sürekli kıyafet değiştirmesinden sürekli yeni kıyafet alma karmaşasının yaşandığı şikayetleri yapılıyor.

Diğer bir sıkıntı da okul kantinleri.

Pahalılık kadar önemli bir sorun da okullarda satılan yiyecek ve içeceklerin kontrolsüzlükten dolayı sağlıksız olduğu ve çocukların resmen şekerli ve trans yağlı yiyeceklerle zehirlendiği iddia ediliyor.

Devletin ve sağlık bakanlığının bu konuda ciddi bir çalışma başlatması gerekiyor.

Aynı sıkıntılar okul servislerin de de var.

Eski otobüsler, emniyet tedbirlerinin alınmadı yolculuklar ve tabi ki pahalılık…

Bu şartlarda insanlar özel okullara muhtaç ediliyor.

Gücü yeten özel okula atıyor kendini ama özel okul fiyatlarındaki ücret artışlarının yüzde yüzü bulması ayrı bir dert.

Yani yukarı tükürsen bıyık aşağı tükürsen sakal.

Ne olacak bu ülkenin çocuklarının gençlerinin hali?

***

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, hız tespit kameralarının yenileneceğini ve yasal hız sınırını ihlal edenlerin yeni kameralara  yakalandığı anda cep telefonuna cezasının gönderileceğini açıkladı.

Güzel fikir!

Umarız bu da birçok vaat gibi söylem olarak kalmaz.

Mevcut kameraların yerine monte edilecekmiş bu kameralar.

Bu ülkede yapılan hiçbir iş doğru düzgün yapılmıyor.

Önce bu ilk kameraları taktılar. Sonra yasal mıydı değil miydi tartışıldı. Sonra cezaları gönderemediler. Noktadan noktaya hız kameraları takıldı atıl durumda kullanılamadı. Bu işler için dünyanın parası harcandı.

Şimdi bakalım bu yeni kameralarda bir düzen tutturulacak mı göreceğiz.

İnsan bazen ne diyor biliyor musunuz?

Mümkünse siz elinizi sürmeyin Türkiye’den gelsinler kursunlar hatta idamesini de yapsınlar.

Bıktık usandık gerçekten…

***

445 TL’den satılan 10 kiloluk ev tipi tüp gazın fiyatı, 25 zamla 470 TL’ye yükseldi.

Sessiz sedasız zammı patlatıyorlar.

Döviz mi patladı?

Aksine düştü bile biraz…

Akaryakıta mı zam geldi?

Yok!

E bu zam nerden çıktı?

Bizi bu zammın gerekçesini izah edebilir mi bize?

Asgari ücret masası toplandı. Zam umudu çok yok ama işçinin de bu pahalılık da yaşama şansı yok.

Kamu da maaşlar zamlı yatacak bu ay asgari ücretli de zam beklentisinde.

Fırsatçılara şimdiden gün doğdu!

Dikkat edin fiyatlarda oynamalar başladı.

Bu doyumsuzluk yüzünden enflasyon hiç düşmeyecek bu ülkede.

Hayat hep pahalı olacak. Kontrol yok denetim yok isteyen istediği fiyata resmen kakalıyor.