Daha önce aklınız neredeydi?

Yayın Tarihi: 01/10/24 05:00
okuma süresi: 4 dak.

Seracılar Birliği Bakan Arıklı’yı protesto etmek için bakanlığın kapısına siyah çelenk koymuşlar…

Arıklı sebze ve meyvenin ithal edilmesi için çalışma başlattıklarını açıklamıştı!

Bu açıklamalı ha keşke Arıklı değil de Tarım Bakanı Hüseyin Çavuş kelle yapsaydı daha yerinde olurdu…

Sonuçta meyve ve sebze Arıklı’nın bakanlığının ilgi alnına girmiyor!

Biz ondan daha ziyade uçak bileti fiyatları ve yeni uçak şirketi konusunda haberler bekliyoruz…

Zira kendisi açıkladı, 3 yeni uçak şirketi ülkeye geliyor, diye!

Peki sebze ve meyvenin ithal edilmesi hükümetin programında var mı?

Kesinlikle var ama bunun yükünü Arıklı sırtlandı, haliyle ilk tepkiler ona yapıldı…

Sebze ve meyvenin Türkiye’den ithal edilmesini biz şahsen şiddetle destekliyoruz…

Çok geç kalınmış bir karardır!

Çünkü ülke insanı yaz boyunda 105 TL’den domates satın almaya mecbur kalmıştır…

Peki niye zamanında ithalat kararı üretilmemiştir, bunu birileri mutlaka açıklamalı!

Karar doğrudur ama çok geç alınmıştır…

Çünkü siyaset seracılardan korkmuş, tepkileri çekmek istememiş, kurultay süreci de bunda etken olmuştur!

Bir de tabi ki narenciyede yaşanan sorunlar çözülemediği için bu yılkı hasat yerlere dökülmüştür…

Eğer gerçekten ucuz olacaksa sebze ve meyve dışarıdan getirilsin, çünkü dar gelirlinin artık gücü kalmamıştır!

Bu arada elde ya da yerde kalan narenciye de başta Türkiye olmak üzere yurt dışına ithal edilerek sektör eski günlerine kazandırılmalıdır…

Bunun için de çok ama çok becerikli yönetenlere ihtiyaç vardır!

Çok acıdır ki bizde restoranların büyük bir kısmı batma noktasına gelirken asgari ücretteki artış buna daha da tetikleyecek, çalışanını ödeyemeyenler işten durdurmalara başlayacak…

Çünkü başka çareleri kalmamaktadır!

Bir okurumuz aktardı;

“Restoran harcamaları güneye kayıyor.

KKTC’de 1 döner bir ayran 500 TL’yi geçerken Rum kesiminde 10 Euro’ya bizim porsiyonumuzla bir buçuk porsiyon kebap birayla birlikte 10-11 Euro’yu geçmiyor.

3 kişi bira veya kola ile et şiş yiyerek 30 Euro’ya restorandan kalkabiliyor.

Dün Larnaka’da denize sıfır tanınmış bir restoranda 1 fırın kebabı, 1 porsiyon kalamar 2 şişe küçük şarap bir bira ve 2 kahveye sadece 30 Euro ödedik. Yani kuzeyde 2 paket dönerle ayran parası…”

Hadi bakalım ayıklayın pirincin taşlarını!

Kurultay süreci artık geride kalmıştır…

Hoş şimdi Cumhurbaşkanlığı sürecine gireceğiz ama, hükümet edenlerin hayatı ucuzlatma gibi bir sorumluluğu vardır!

Hayat da kendi kendiliğinden ucuzlamayacağına göre yönetenlerin saksıyı çalıştırmaktan başka çareleri kalmamıştır…

Bu konuda sorumluluk tamamen Başbakan ve kabine üyelerinindir!

Burada ekonomiden bahsediyoruz…

Başbakan ekonomist değil kabine üyeleri hiç değil!

Demek ki bunu gerçekleştirmek için ekonomiden anlayan beyinlere ihtiyacımız var…

Onların hazırlayacağı programlar şimdilik tek çare olarak görülüyor!

Tabii ki siyasi erk işi uzmanların inisiyatifine bırakırsa…


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Levent Özadam'dan #mesajınızvar

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları