Sapla saman yine karıştı…

Yayın Tarihi: 04/11/24 05:00
okuma süresi: 4 dak.

Ülkenin tek Adli Tıp Uzmanı Dr. İdris Deniz’in şu tespiti çok önemli;

“Ölen bebeğin alkolden öldüğü bulgusuna henüz ulaşılmadı”

Tabi ki ilk görüş bu, ileri tetkik sonucunda ortaya ne çıkacağı belli değil…

Peki hekimlerin ortak görüşü neydi;

Hemşire hatasıyla bebek yaşamını yitirdi!

Peki hemşirelerin iddiası ne?

Bebeğe takılan Solunum cihazından verilen oksijen olması gereken dozun üzerinde olduğu için ciğerleri patladı ve yaşamını yitirdi…

Tamamen uç görüşler yani!

Hekimler hemşireleri, hemşireler de hekimleri suçluyorlar…

Tabi ki her iki kesim de meslektaşlarına sahip çıkmaya çalışıyorlar!

Mihriban bebeğin ölümü nedeniyle şu anda yaşanan, hekim-hemşire kavgasından başka bir şey değildir…

Eğer bu konudaki tartışmalar devam ederse yaşanılan kaos ortamı daha da büyüyecek, bundan da sağlık sistemi olumsuz etkilenecektir!

Oysa herkes bilmektedir ki, hekim ve hemşireler bir bütündür…

Her vakada birbirlerini tamamlarlar!

İlgili bakan arkadaş geçtiğimiz günlerde iki örgüt temsilcileri ile bir toplantı yapmış ama uzlaşma sağlanamamıştır…

Burada biraz da yönetim boşluğu görüyoruz!

Peki ne yapılmalıdır?

Bebek ölümü ile ilgili konuşma ve açıklama yapma yasağı getirilmelidir…

Sonuçta gerçeği ileri tetkik otopsi sonuçları ortaya çıkaracaktır, bizim de buna saygı duymaktan başka çaremiz yoktur!

Bu arada bakanlık yetkilileri tek uzman olan Deniz’in yanına başka bir uzman atamamıştır ya, bu bile yılların kangren haline gelen büyük bir sorun teşkil etmektedir…

Bebekleri ölen ya da ölme riski geçiren ailelerin yaşadıkları dramı ancak onlar bilir…

Biz de elbette üzülür, lanet okuruz ama ana ve babaların durumu çok daha farklı!

Bir de görülmeyen, duyulmayan dram yaşayan aileler var…

Şu anda soruşturma kapsamında tutuklu olan hemşireler!

Eşleri, çocukları ve tüm aileleri…

Küçük çocuklar babalarına soruyor;

Benim annem bebek mi öldürdü diye!

Nasıl bir ruh halinde oldukları ortada…

Ama bunu biz anlayamayız çünkü ateş sadece düştüğü yeri yakar!

Bizim yaptığımız sadece lafazanlık…

Hekimiyle, hemşiresi, siyasiyle ve elbette medyasıyla lafazanlıktan başka bir şey yapmıyoruz!

Sapla samanı tamamen karıştırmış durumdayız…

Bu süreçte çok sağlıksız bir ortamın içinde debelenip gidiyoruz!

Karanlık bir tünelin içindeyiz, hepsi o kadar…

Bakan ve başhekimin istifası isteniyor!

Sanki de istifa ederlerse olay çözülecekmiş gibi…

Yok böyle bir şey!

Aksine işlerinin başında kalıp olayın çözülmesi büyük bir role sahipler…

Bu arada başhekim Dr. Erol Uçaner de topun ucuna konuldu!

Fazlasıyla çok şey bildiğinden de eminiz…

Kendisiyle de yüz yüze konuşup niye açıklama yapmadığı yönündeki suçlamaları sorduk!

Kesinlikle konuşmayacağını net bir şekilde söyledi…

Ama şunu da ekledi;

Polis çağırsın beni bildiğim her şeyi anlatayım dedi!

Tabi ki soru şimdi şudur;

Sahi polis şimdiye kadar kendisinden niye tek bir kelime olsun ifade almadı?

Ben hazırım diyor, neyi bekliyorsunuz o zaman!

Sapla samanı ayırman için hayli yararlı olabilir…


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları