İnandık mı?

6 Şubat depreminin üzerinden iki yıl geçti...

Devlet erkanı mesaj üzerine mesaj yayınlıyor!

Acımız ilk gün ki gibi büyük...

Unutmayacağız, unutturmayacağız...

Kalbimiz onlarda atıyor...

Her zaman ailelerinin yanında olacağız...

Falan filan!

...

Ama bir de gerçek var...

Ateş düştüğü yeri yakarmış ya!

Siyasiler bir sene sonraki anma törenlerine kadar konuyu kapatacaklar...

Ama aileler öyle mi?

Onların yüreğine düşen kor sonsuza kadar devam edecek...

Gözyaşları artık içeriye doğru akacak!

Çünkü evlat acısını sadece yaşayan bilir...

İnsanın bedeninden kopan parçalar olduğu için!

Gerisi de teferruat zaten...

...

Çok azı hariç hiçbir siyasinin yaptığı açıklamaların vitrine yönelik olduğunu biliriz...

Çünkü onları iyi tanırız!

Çünkü birçoğunun hedefi icraat filan değil makamı korumaktır...

Bunu genelde de duygu sömürüsü yaparak, siyasi rantı ön planda tutarak yaparlar!

Duygu yüklü açıklamalara bakmayın siz...

İçleri başka dışları bambaşka!

Laf çok da icraat hiç yok...

Onun için yapılan birçok açıklamaya biz inanmadık, samimi bulmadık!

O kadar çok inanmayı isterdik ki...

...

Bunun için haklı nedenlerimiz var...

Daha geçenlerde kaleme almıştık;

“6 Şubat depreminin ardından 22 ay geçti...

Biz orada şampiyonlarımızı kaybettik, hala yüreğimiz yanıyor!

Elbette en çok da ana babaların...

Depremin ardından yapılan teknik analizlerden sonra her gün binlerce, öğrenci ve öğretmenlerin görev yaptığı 127 okulda deprem riski olduğu ortaya çıktı!

Vatandaş duyarlılık gösterdi ve 1 Milyar TL’den fazla para toplandı fonda...

Tamir edilip öğrenci ve öğretmenlerin güvenliği sağlansın diye!

Neredeyse iki sene oluyor...

127 okulun sadece 19’u güçlendirilmiş!

108 okulu güçlendiremedik ama okul bahçelerini konteynır sınıflarla doldurduk...

Kolaycılığı seçtik anlayacağınız!

Birçok okulun daha projeleri bile bitirilmemiş...

Fonda para olduğu halde bir çok müteahhit ödenmemiş bile!

Hatta bazılarına devlet ileri tarihli çek vermiş...

Çeklerin günü gelince de arayıp biraz daha bekleyin deniliyormuş!

...

Yıllardan beridir bize masal anlatıyorlar...

Lefkoşa 500 yataklı hastaneye kavuşacak diye!

Anlaşılan o ki o proje de rafa kaldırıldı...

Yeni hastane filan yok!

Eski hastane bundan böyle 5 yıldızlı hastaneye dönüştürülecekmiş...

Koca karıya makyaj yapacaklar belli ki!

Hastane yapılalı 40 seneden fazla olmuş...

Hem de dere yatağının tam göbeğinde!

Bu hastanede yıllar önce yaşanan sel felaketinden dolayı 8 hastanın öldüğünü bile unutmuşuz, unutmuşlar...

Bir günde 7 kişi hayatını kaybetti ama aileler de dahil kimse bunun hesabını sormadı!

Hadi hükümetleri bir nebze anlarız da aileleri anlamak o kadar kolay değil...

İyi de Ankara söz verdi de niye 500 yataklı tam teşekküllü bir hastanemiz yok!

İnsanlar özel hastanelere ve yurt dışındaki hastanelere yönlendiriliyor...

Sözler bir türlü yerine getirilmedi ama bizi yönettiklerini zannedenler bunun gerekçelerini sormaya bile cesaret edemiyorlar!"

...

Bu sıralar dünya Ege denizinde olması beklenen depremi konuşuyor...

Ve sonrasında gelecek tusunamiyi elbette!

Yunanistan önemli bir karar aldı ve riskli kentler hızla boşaltılıyor...

Belli ki onların da büyük depremlere karşı gücü yok!

Ama en azından kaçıyorlar...

Bu da bir çözüm belli ki!

Peki biz ne yapıyoruz...

Sadece konuşuyoruz!

Laf ebeliğinden başka bir şey yok...

Aradan iki yıl geçmiş, okulların tamiratı bile bitirilememiş!

Olası bir felaket için parmaklarını bile kıpırdatmıyorlar...

Tünelin ucunda da bir ışık görülmüyor!

Varsa yoksa siyaset...

...

İtfaiye Müdürü açıkladı...

Yüksek binalarda olası büyük yangınlara karşı hidrolik merdivenli araç yokmuş!

Son yıllarda apartmanları ardı ardına diktik ama gerekli yangın tedbirlerini alamadık...

Kimsenin de aklına gelmedi belli ki!

Bu nasıl bir mantık, nasıl bir sorumsuzluktur anlayamıyoruz...

Tek bir Allahın kulu bile konunun üzerine gitmedi!

Görevlerini yerine getirmedi...

Palavra sıkmaktan başka hiçbir işe yaramıyorlar!

Gel de şimdi yaptıkları sözde duygu dolu açıklamalara inan...

...

Ölümlü trafik kazaları artınca nihayet trafik komitesi kurmuşlar...

Şükürler olsun ki akıllarına gelmiş!

İyi de akılları daha önce neredeydi?

Kendilerini tutan mı varsa yoksa?

Bazı marka araçların hava yastıkları arızalı çıktı, Güney Kıbrıs anında önlemini aldı...

Yapılan denetimlerde 246 araç trafikten men edildi!

Oradaki araçlar bizde de var...

Biz ne yaptık?

Koskocaman bir hiç...

Yapacakları da yok!

Çünkü bizde laf çok da icraat yok...