“Sağlık konusu, siyasete malzeme yapılmamalı”

Yayın Tarihi: 10/07/23 07:00
okuma süresi: 4 dak.

Sağlık ve eğitim.

Devlet politikası olması gereken iki alan.

Bu iki alan ne bir kurum ne bir kuruluş ne de bir kişinin sorumluluğu ile sürdürülüp, geliştirilebilir.

Söylediğim gibi bu konular devlete ait, hükümetlere göre değişen değil, devamlılığı sağlanan alanlar olarak önemsenmeli ve öncelik verilmeli.

Devlet bütçelerinin önemli bir oranı bu hizmetler için ayrılmalı, harcanmalı.

Devletin görünür olduğu en önemli iki kamu hizmetinden söz ediyoruz.

Pandemi sürecinde, sağlık, şubat ayında Türkiye'de yaşanan deprem felaketiyle de eğitim konusunda, eksiklik ve öncelikle yapılması gerekenleri gördük.

Sağlıkçılar kendilerini ve sağlığı ne kadar geliştirdiklerini, dünyadaki gelişmeleri takip ettiklerini, güven verdiklerini yaşadık, tecrübe ettik.

Her zaman sağlığı bir bütün olarak gördüm.

Kamusu, özeli, yan ve tamamlayıcı alanları, hepsi aynı amaca hizmet eden bir bütün.

Sağlığı yönetmek kolay mı?

Elbette değil.

Eski siyasilerle, eski sağlık bakanları ile yaptığım konuşma ve söyleşilerimi hatırladığım zaman, ilk aklıma gelen söylemleri şu olur;

"Kimse kolay kolay, Sağlık Bakanı olmayı kabul etmez."

Gerçekten zor.

İzlem Gürçağ Altuğra, KKTC Sağlık Bakanı.

İzlem Hanım ile tanışıklığımız çok öncelere dayanır.

Geçtiğimiz hafta bir söyleşi için sözleştik.

Bakanlıktaki odasında, yaklaşık bir saat sohbet ettik.

Hemen burada, ilk izlenim olarak, sağlık bakanlığı binasının yetersiz ve işlevsiz olduğu ve bu duruma bir çözümün şart olduğunu belirtmem gerek.

Sağlık bakanı İzlem Gürçağ Altuğra, her konuyu, her eleştiri ve öneriyi not alıyor.

Aldığı notlar ajandasında ve bunlardan faydalandıkça, yerine getirildikçe bunların üstünü çiziyor.

Ciddi sıkıntılar var ve bunların çözümleri ile ilgili yapılan çalışmaları bir saat içinde şu şekilde özetledi, bende bugün için paylaşıyorum;

"Sağlık Bakanlığı olarak hiçbir dedikoduya aldırmadan çalışıyoruz. Ben işimi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum, üretmeye ve hayata geçirmeye çaba gösteriyorum. Sağlık konusu siyasete, yalan yanlış söylem ve dedikodulara malzeme yapılacak bir konu değil. Herkes en başta bunun sorumluluğu ile hareket etmeli.

Her konuda bilgi vermeye açığız. Her eleştiri ve öneriyi önemsiyoruz. Bir hastanemizle ilgili “panadol bile yok” şeklinde haberler yapıldı. Oysa doğru değil, bu bir yalan ve kimseye de bir faydası yok. Herkes sağlık konusunda hassas olmalı.

Sıkıntılar yok mu? Tabii ki var. Bizim görevimiz bunları çözmek, en aza indirmek. Halkımızın kaliteli sağlık hizmetini alabilmesi için, üreterek çalışmaya devam ediyoruz, devam da edeceğiz. Bildiğiniz gibi laboratuvarda bulunan tarihi geçmiş tıbbi ilaçlar ve kimyasallar tamamen boşaltıldı. Devlet Laboratuvarı tamir edilip, güçlendirilecek. 

Çocuk Acil Servisi hayata geçirildi. Bu devrim niteliğinde önemli bir olaydır.

Girne Dr. Akçiçek Hastanesi artık yetersiz. Yeni Girne Hastanesi inşaatına başladık. 2024 yılının ilk aylarında bitmesini planlıyoruz. Bu da çok önemli bir adımdır.

Sağlık çalışanlarına, doktor ve hemşireye ihtiyacımız olduğu bir gerçek. Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ile önemli bir protokol imzaladık. Bu protokolle çift uyruklu pratisyen hekimlerimiz, mecburi hizmetlerini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yapabilecekler.

İhtiyaçlar tabii ki bitmez. Her gün yenileri ile karşılaşıyoruz. Ama bunları tüm paydaşlarla, ortak noktada buluşarak, çözmeye de devam edeceğiz."


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları