Alagadi İsraillilere mi verildi?
Kıbrıs, dört tarafı denizle çevrilmiş, bir ada ülkesi.
Turizme, turistik yatırımlara kimse karşı değil.
Fakat halkın, kamunun malı olan, plajlar, sahiller, halkın yararına kullanılmıyor.
Üstelik yasal olmayan bir şekilde.
Lapta – Alsancak - Çamlıbel (LAÇ) Belediye Başkanı Fırat Ataser;
“Mare Monte halkın malıdır. Yüksek İdare Mahkemesi Mare Monte konusunda, "halkın kullanımında olması" konusunda karar vermiştir. Biz de Alsancak Belediyesi olarak halkın kullanımında kalmasını sağlamak amacıyla 20 Ekim 2020 tarihinde İçişleri Bakanlığı’na bir yazı ile plajın belediyeye devredilmesini istemiştik.
O tarihten beri bizim içeride başvurumuz var iken, bugün çok komik rakamlara Mare Monte'nin peşkeş çekilmesine seyirci kalmayacağız.”
Konu mahkemelik.
Bir başka mesele;
“Kısa bir süre önce, Mare Monte Plajı’nın da dâhil olduğu 302 dönümlük arazinin, yeniden kiralanmasıyla ilgili olarak alınan Bakanlar Kurulu kararının ardından, Kervansaray Plajı'nda 1987 yılından beridir, Girne Belediyesi’nin kullanımında olan parselin özel bir şirketin kullanımına verilmesi ile ilgili olarak da Bakanlar Kurulu kararı alındığı bilgisine ulaşıldı.”
Mare Monte ve Kervansaray, gençliğimizin deniz keyfi.
Özel şirketlere verileceği tartışılıyor, konu ile ilgili sivil toplum mücadelesi başlatıldı.
Yazıya bu konularla başladım.
Çünkü bir başka yerle ilgili daha ciddi bir iddia var.
İddia sahibi, Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay.
HP Başkanı Özersay, Kıbrıs Postası’nda program konuğumdu, şunları dile getirdi;
“Siyasette ciddi bir yozlaşma var. Belli başlı bölgeler, adına ister rüşvet, ister komisyon deyin, bir şeyler karşılığında, birilerine veriliyor.
Alagadi bölgesi, özel çevre koruma bölgesi ilan edilmiş, bir bölge. Bu bölge ile ilgili bakanlar kurulu bir belge onayladı. Bu Resmi Gazete'de yayınlandı.
Bölge ile ilgili yeni değerlendirme yapılmış. Bazı parseller ayrılmış ve inşaat yapılabilir duruma getirilmiş. İçinde önceden villalar olan parseller de var.
Bazı parseller tellendi, üzerinde yabancı şirketlerin tabelaları var. İnşaata başlanmış. İsrailli şirketin tabelası var. Ülke gerçeklerini dikkate alarak diye bir gerekçe gösterilmiş. Nedir bu gerçekler, bunu izah etsinler. Bu konuyla ilgili rüşvet döndü şeklinde iddialar, söylemler var. Açıklasınlar.
Bu ciddi bir mesele. Yabancılara mal satışı ile ilgili önemli bir problem var. %51 hisse sahibi KKTC vatandaşı olan şirketler sınırsız toprak alabiliyor. KKTC vatandaşı hissedar da genel de avukat oluyor. Hisseler daha sonra el değişiyor. Bu bir ulusal güvenlik sorunudur. Hızlıca adımlar atılıp, stratejik kararlar alınmalı.”
Alagadi ile ilgi Kudret Özersay’ın değerlendirmesi böyle.
Kudret hocayı bulmuşken, son günlerin bir başka konusunu da sorguladım.
Kudret Özersay’ın, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Özel Temsilcisi olacağı, müzakere heyetine katılacağı iddiası.
Bu iddia birçok merkezde dile getirildi.
Konuyla ilgili Kudret hocanın değerlendirmesi ise şöyle;
“Bu konu ile ilgili, bu aşamada konuşmayı uygun bulmuyorum. Ama bundan ayrı, daha genel olarak şunu söyleyebilirim. Sırf dostlar alışverişte görsün diye hiçbir konunun içinde olmadım.
Kıbrıs sorunun çözümü için sonuç alıcı, ciddi, toplumun çıkarına olacak, kapsamlı bir süreç olacaksa, bu değerlendirilebilir.”
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.