"45 farklı ülkeden, Türkçe bilmeyen öğrenci var"
Mevsimin sıcaklığı, boğuculuğu, bunaltıcılığı bir yana, yazı seviyorum.
Günler uzun, her şeye daha fazla vakit ayırabiliyorsunuz, güneş geç batıyor, kısacası kullanabileceğiniz zaman daha çok.
Tabi yaz mevsiminin sonuna geldik.
Zaman zaman dört mevsimin bir günde yaşandığı, kışın çok ağır hissedilmediği güzel bir ülkede yaşıyoruz, bu bir avantaj.
Bunu iyi yönetememek, planlayamamak, kullanamamak bizim hatamız.
Eylül ayı tabi bir başka güzel, onun yeri ayrı, ancak şimdiden pek çok insanı endişe sardı.
Okullar açılacak, okul hazırlığı, okulların hazırlanması, yollar, trafik, her türlü altyapı, yeni döneme hazır mı?
Bir de yaz dönemi okulların kapalı olduğu süreçte, en çok merak edilen, özellikle deprem riski veya başka beklenmedik olaylar yanında, okulların ne kadar dayanıklı, güvenilir olduğu.
Bilindiği gibi bunlarla ilgili bazı çalışmalar yapıldı.
Birçok okul da güçlendirme, konteyner sınıflar yapıldı, kullanılmaya başlandı.
Kuşkusuz, Türkiye de yaşanan 6 Şubat 2023 depremi sonrası en çok tartışılan konu okullardı.
Üzerinden hatırı sayılır bir zaman geçti, son aşama nedir?
Öğrenciler, öğretmenler, aileler, ilgililer, okullar açılınca nasıl bir manzara ile karşılaşılacak?
Her şey bir yana, eğitim ve sağlık konuları gündemden düşürülmemeli.
Üzücüdür, bu hayati iki konu hak ettiği değeri, önemi, çalışmayı görmüyor.
Bunlar toplumun öncelikli sorunlarıdır.
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Sekreteri Burak Maviş ile bu konularla ilgili son durumu konuştuk.
KTÖS Genel Sekreteri Maviş, son durumu şöyle özetliyor ve devam ediyor;
“Aşkla, heyecanla okuluna koşan çocukların bir kısmı 16 Eylül’de inşaatlarla karşılaşacak.
Atılan bazı adımlar var, ama yetersiz. Öğrenci nüfusunun yaklaşık %12’si, 4800 civarı, konteyner sınıflarda ders görmeye maruz bırakılacak. Bunlar bizim yaptığımız çalışmalarda elde ettiğimiz sayılardır. Bazı okullar halâ tamamlanmadı. Eldeki verilere göre sadece 58 okulun durumunu biliyoruz, diğer okulların raporlarını görmedik.
Bazı büyük okulların durumunu bilmiyoruz. Raporlarını görmedik. Ne durumdalar, emin değiliz. Para yoktur diye bir şey mümkün değil. İstendikten sonra para bulunabiliyor. Deprem fonu oluşturuldu. Vatandaştan kesilen paralar bu fonda birikti. Bir milyar Türk lirası civarı bir fon yaratıldı. Maliye bakanlığı bunu gelir, gider dengesi içinde ihtiyacı odluğunda kullanıyor. Böyle olunca, ihaleye çıkma azalıyor, yavaşlıyor. Bürokrasi ayrı bir dert. İhaleye ilgi azalıyor. Bazı okullara teklif bile verilmedi. En basit tamiratlar bile sekiz ayda bitti.
Okullarda sadece akademik bilgi verilmiyor. Öğrenci okulda sosyalleşiyor, becerilerini geliştiriyor. Öğrenci nüfusunun %10’u Türkçe konuşamayan yabancı öğrencilerden oluşuyor. Bu gerçeğimiz. 45 farklı ülkeden öğrenci var. Yoğunluk, Rus, İran, Ukrayna, Pakistan, Bangladeş. İskele de her iki öğrenciden biri, Girne de her üç öğrenciden biri, Türkçe bilmeyen yabancı öğrencidir.
Geçen yıl bazı okullarda, oryantasyon sınıfları oluşturuldu. Bu yıl belli bir şey yok. Türkçe bilmeyen çocukları okula alınmayacak gibi bir yaklaşım var. Biz bunu bir haksızlık olarak kabul edip, okula alalım, gelişimleri katkı koyalım düşüncesini savunuyoruz.”
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.