Ünal Üstel neden daha avantajlı?

Yayın Tarihi: 20/09/24 07:00
okuma süresi: 4 dak.

Ünal Üstel’in UBP başkanlığını kazanma yolunda daha avantajlı olduğunu yazmıştım.

Ve bunun sebepleri olduğunu da söylemiştim.

Peki, nedir bu sebepler?

Hükümet icraatları, parti yönetimi ile ilgili eleştiriler, yaşanan ve ülkenin genelini etkileyen sorunlar, hepsi bir yana, hepsini kurultaydan ayrı tutarak yazıyorum.

Sonuçta bu bir genel seçim değil.

Herkes siyasi taraf ve bakış açısına göre yorumluyor, normalleştiriyor veya sorguluyor.

Ama yaşadıklarımız ülkenin gerçekleri, bizim şaşırmadıklarımız, başka ülkelerde yeri yerinden oynatıyor.

Bu sebeple siyasetle ilgilenen herkes, kendini, içinde bulunduğumuz durumdan soyutlayamaz.

Yeniden kurultay meselesine dönersek.

Bir kere bu seçimle herkes ilgileniyor, yorumluyor, sonucu merak ediyor.

Ünal Üstel, “bir geçiş dönemi yaşanacak, bu dönemde genel başkanlık görevini alır mısınız?” ricasına abilik yapmak veya geçici olmak için değil, kalıcı olmak için “evet” dedi.

Ünal Üstel’in yerinde kim olsa, aynı şeyi yapardı.

Doğruya, doğru, bir düşünün, böyle bir görev, üstelik iktidar olacak, hükümet kuracak, başbakanlık makamını alacak, kimse yok demezdi.

Ve tabi ki kimse de bunu kaybetmek istemezdi, kurultay sürecinde yaşananlar, aday olacağı söylenen ve vaaz geçen isimler, neler olduğunu da onlar anlatacak, anlatmalı.

Ünal Üstel ilk günden, yarın yapılacak kurultaya hazırlandı.

Tüm bölgeleri, ilçeleri, köy, mahalle, sokakları gezdi, dolaştı.

Eski siyaset alışkanlığını yeniden harekete geçirdi.

Mahalle, mahalle, kapı, kapı vatandaşın, UBP üyesinin ayağına gitti.

Her örgüt, her ilçe, her mahalleye en az üç defa gitmiştir.

Bu süreci iyi yönetti, ciddi bir çaba harcadı, harcamaya da devam ediyor.

Son yıllarda, çeşitli sebeplerle UBP tavanı ile tabanı arasında bir kopukluk meydana gelmişti.

Ünal Üstel bunu gördü ve üzerine gitti.

Bu durum özellikle Derviş Eroğlu dönemlerinin sonrasında, UBP de önemli bir boşluk ve sıkıntıydı.

Bu boşluk ve açık, zamana yayılarak giderildi.

Lefkoşa bölgesinde yapılan ve üstelik henüz kurultay konusunun konuşulmadığı dönemlerde, bazı toplantı ve ziyaretleri gözlemleme fırsatım olmuştu.

Başbakan, bakanlar, üst düzey yöneticiler, katılan, soru soran herkesle bire bir iletişim kurup, sorulara cevaplar vermişti.

Bakınız, bunlar detay, önemsiz görülebilir, fakat toplum için önemlidir.

Ülke siyasetini, bire bir ilişkiler, düğün, dernek, cenaze, açılışlara katılımlar belirlemiyor mu yıllardır, bu bir gerçek.

Toplumun her kesimine yukarıdan bakmamak siyasi bir avantajdır.

UBP tabanında ise bunun önemli bir karşılığı vardır.

Türkiye yönetimi ve KKTC hükümeti arasındaki ilişkiler, Ünal Üstel bunu da dengeli bir zeminde yürüttü.

Son düzlükte, parti seçiminden çıkan süreç, bir genel seçim havasını girmiş olsa da son bir aya kadar, ülke gündemi ve kurultay süreci ayrı tutuldu.

Bugün için, etrafınıza biraz bakarsanız, UBP’nin iç seçimi değil, ülkenin bir genel seçim havası yaşadığını zannedersiniz.

Başka ve özellikle sağ parti kurultaylarına bakınca UBP bu süreci, şu ana kadar kazasız belasız getirdi.

Sonuca da bu olgunlukla gidecektir.


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları