Okul ve mesai saatleri değiştirilse çözüm olur mu?

Yayın Tarihi: 22/11/24 07:00
okuma süresi: 4 dak.

Daha önce hangi saatlerde olacağı tahmin edildiğinden, ona göre hareket ediliyordu.

Trafiğin hangi zamanlarda sıkışacağı, tıkanacağı az çok biliniyor ve bu zamanlarda yola çıkmamaya dikkat ediliyordu.

Şimdi, zaman, yer, bölge fark etmeksizin, günün her anı her yerde, her bölgede, içinden çıkılmaz bir trafik yoğunluğu var.

Seyahat ederken, şöyle bir etrafa bakıyorum ve iğrenç bir görüntü görüyorum.

Her yerde bir araç yoğunluğu, çirkinliği, sağlı, sollu, bir yığınlık.

Dağınık, düzensiz, keşmekeş, her yerde, saçma, sapan park edişler.

Bilinmeyen bir insan kalabalığı, bilinmeyen bir araç çokluğu, buna bir de kural, yasa tanımazlık, umursuzluk, başıboşluk, otoritesizlik eklenince, alının size mis gibi keşmekeş.

Bazı konular var ki, cezalarla çözülmez, çözülmüyor da, insan ve araç kalabalığını söylemişken, bunlara altyapı ve yol alternatiflerinin yetersizliğini de eklemek şart.

Küçük bir ülke, yol belli, güzergâh belli, yeni alternatif yollar şart, ancak bunlarda sadece bugüne yarayacak, rahatlatacak.

Yollarda ki kalabalığı, alternatif ulaşım seçeneklerini yaratmaz, teşvik etmez, çeşitliliği artırmazsanız, gün gelecek adım dahi atılamayacak bir ülkeye döneceğiz.

Gidilecek yerin, en yakın noktasına kadar park etmek gibi bir de ısrarımız var.

Park yerleri yetersiz, en çok ziyaret edilen, alışveriş merkezleri, hizmet alınan özel ve kamu kurumları, gelişi güzeli, plansız, düşünülmeden, hazırlanmadan, sırf binadan ibaret kurgulanmış.

Oysa park yerinden, engelli müşterilere kolaylık sağlamaya kadar, önemsenmeyen pek çok eksiklik var.

Üzücüdür ki bu eksiklikleri gidermek için de herhangi bir zorlama, teşvik etme mekanizması uygulanmıyor.

İsteyen, istediği yere kendini kurtaracak şekilde, istediğini yapıyor.

Park yeri, ulaşım kolaylığı olmayan pek çok kurum, en işlek, en merkezi yerlerde, boş yere bir trafik sorunu yaratıyor.

Şehirler en başından planlanmalı, üstelik her şey düşünülerek.

Memleket küçük, buna bir de plansızlık eklenince, kaos elbette kaçınılmaz.

Yapılması gereken nedir, çok kolay olmamakla beraber.

Öncelik, ulaşım ciddi bir çalışma ve planlama ile ele alınmalı.

Alternatif ulaşım çeşitliliği için bütçe yaratılmalı, toplu taşımacılık, kurulacak bir kooperatif ile yerelden, genele yayılmalı, paydaşlar işin içinde olarak planlama ve uygulamasına yön vermeli.

Alayköy’den çıkıp, Lefkoşa sanayi bölgesine gidemezsiniz, ya da Lefkoşa Dereboyu’na.

Tabi ki örnekler çoğaltılabilir.

Bu ülkenin en uzak ucu ne, gidilecek süre ve mesafesi ne, mutlaka yapılabilir.

Şehir içleri ve merkezlere ulaşım kolaylığı sağlayacak politikalar mutlaka oluşturulmalı, cesur ve radikal kararlar, uygulamalarla canlandırılmalı.

Okul saatleri ile çalışma saatlerinin aynı olması, aynı anda binlerce aracın yollara çıkması demek.

Ya çalışma saatleri, ya da okul saatleri bir saat öne alınabilir, bu çakışma ortadan kaldırılabilir.

Çok mu hayalî oldu, imkânsız mı, zor mu?

Kolay olan ne var ki, okullar saat sekizde ders başı yapsın, kamu ve özel sektör de mesai saati dokuzda başlasın, saat dört otuz da bitsin.

Söylendiği kadar kolay olmayacağını elbette biliyorum.

Ama sadece bir düşünce, bir öneri, üstelik üstünde durulabilecek, geliştirilebilecek bir öneri.

Hiçbir şey yapmamaktan iyidir.


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları