Sorumsuzluk tesadüf değildir

Yayın Tarihi: 11/12/24 07:00
okuma süresi: 4 dak.

Ekonomimiz güneye mi kaydı?

Bilindiği gibi böyle bir tartışma var.

Yıllar önce bir işletme sahibine sormuştum;

Satış fiyatlarınız, güneyin iki katı, bunun sebebi nedir?

Aldığım cevap şu olmuştu;

“Güneyden alışveriş yapabilecek olan kaç kişi var ki, güneye geçemeyenlerin satın alması bana yeter.”

Evet, cevap bu olmuştu.

Pek çok sebep olabilir, iddia edilebilir.

Ama ticaret, esnaflık, bir başka zanaattır.

İnce bir politika, siyaset, insan ilişkisi, iletişim becerisi.

Bir diğer taraftan bakacak olursak, güneye giden insanlar saatlerce kuyruklarda bekliyor.

Şu da bir tespitimimdir, güneyden alışveriş için gelen insan ve araç sayısı azaldı, bunu trafikte görmek mümkün.

Evet, trafik, bu konularla direk ilgili değil, ama en büyük yorgunluğumuz.

Sınır yoğunluğu, yol yetersizliği, sorumsuzluk, umursuzluk, dikkatsizlik, tümünün en görünür olduğu alan, trafik.

Öyle olaylara tanık oluyorum ki, onca kaza, acı, sönen evler, hayatlar, hiçbir şekilde ders olmuyor.

Belli bir yaşa gelmiş sürücülerden, doktor raporu istenecekmiş, mutlaka yapılmalı.

Geç bile kalındı, bununla da bitmez, ehliyet verme sistem ve şeklinin acilen gözden geçirilmesi şart.

Gencecik çocukların kullanımına verilen, lüks ve güçlü arabalar, yol, kural bilmeyen yabancılar, trafik diye yaratılan keşmekeş.

Her bölgeye yeni yollar yapılsa da, ancak belli bir dönem rahatlık getirecek.

İnsan, araç çok, park yeri yok, çok kötü.

Trafiğe, yollara dair, kolaycılığa kaçmadan, toplumsal eleştiri ve altyapısal, yönetimsel eksiklikler, hepsi bir bütündür.

Bunu görüp, kabul ettikten ve de konuyu sırf siyasallaştırmadan, bilimsel olarak ele aldığımız zaman yol kat edebileceğiz.

Ciddi bir eğitim, bilinç ve sorumsuzluk, meselemiz var.

Hepsi bir bütün, kabul etmedikçe, acılar, kazalar, yitip giden canlar bitmeyecek.

Tam on yıl önce yazdığım bir yazıdan, bir bölüm paylaşıyorum;

" Asla, trafikte sözü bitirmeyeceğiz. Tartışacağız, tüm paydaşlar ortak noktada, çıkarları bir kenara bırakıp "insan hayatı" üzerinde uzlaşmalıyız. Memlekette sorun çok. Artık sözün ötesi gerekli, ağlayarak, sızlayarak, suçlu arayarak, saklanarak gelinen nokta ortada.

Trafikte sözü bitirmeyeceğiz.

Ve en başta devlet;

Şimdilik, kısa vadede, araçlardan ve genel olarak bu alandan kazandığı kaynaktan, fedakârlık etsin.

Toplu taşımacılığı, özendirecek, teşvik edecek adımları hayata geçirsin.

Uzun vade de eğitime ağırlık versin.

Üstelik daha da geç kalmadan.

Boş yere yitirdiğimiz insanlarımızın acısını zamana gömmeyelim.

Bu konuyu da unutulanlar listesine eklemeyelim, trafikte sözü bitirmeyelim.”

Bugün için değişen bir şey var mı?

Yine aynı cümleleri kuruyor, aynı soruları soruyorum.

Daha iddialı bir şekilde, herkes sorumlu diyorum.

Polisin, rutin olarak yaptığı açıklamalara bakarsak;

Gazimağusa, Girne, Güzelyurt ve İskele Polis Müdürlükleri’nin sorumluluk alanlarında yapılan eş zamanlı asayiş ve trafik denetimlerinde, onlarca yasa dışılık, yazılan cezalar, trafikten men edilen araçlar, tutuklanan sürücüler ve daha neler neler.

Bunlar, haftada en az bir defa yapılan sıradan denetimler.

Bu sonuçlar her denetimde, hemen hemen aynı.

Tablo böyle olunca, hiçbir olumsuzluk tesadüf olmaz.

Mesele, ayırımsız, her kesin bu sorumluluğu sahiplenmesinde.


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları