Yapay zenginleşme, refah artışı değildir
Para veya paranın gücü, ya da ekonomik değer, ürkektir.
Yatırım aracı, yatırımcılar, güven ister, riske girer, fakat bunları bir amaç için yapar.
Aldığı risk sonucu, ortaya koydu maddi kaynağı, daha da büyütmek, katlamak ve başka alanlarla da başka kazançlar için atılım yapmak.
Her gün, her an, her saat, ekonomik zorluk, sıkıntı, belirsizlik konuşuluyor, böyle bir ortam da insanlar neden ve nasıl para harcasın, yatırım yapsın?
Para harcamanın, hele de büyük yatırım yapmanın temel unsuru güvendir.
Gelirin, giderin, sürekliliği, devamlılığı, bilinmeden, yola çıkarken, harcama yaparken, ortada olan şartların, ileri de değişmeyeceğini bilmektir.
Parayı doğru kullanmak, kazanırken değil, harcarken ortaya çıkar.
Hatta şöyle bir teamül var, para kazanırken zengin olunmaz, harcanırken zengin olunur.
Ekonomi çevreleri çeşitli uyarılar yapıyor, içinde bulunduğumuz yılın, ekonomik açıdan zorlu geçeceğini söylüyor.
Mutlaka bunu gösteren, istatistiki bilgiler vardır.
Elbette bir de ekonomi yönetiminin hareketlerini gözlemleme.
Para yönetimi, parayı, öncelikli, etkili ve verimli kullanmak sadece kişisel bir olay değil.
Kamu maliyesi, sadece kendi gelir ve giderini öncelik yaparsa, özel sektör sadece kendi bütçesini hesaba katarsa, tüm bunların genel olarak ekonomik hareketlilik olduğunu bilinciyle bütünleşmezse, doğal olarak, birbirine rakip olur.
Tabi arada bir fark var, özel girişim kaynağına göre risk alır, ama kamu maliyesi, harcayacağı paranın kasasında olup olmadığına bakmaz.
Özel girişim gelir ve giderine göre hareket eder, bu dengeyi gözetir, hareketlerini ona göre belirler.
Harcamalarını, kamu gibi popülist yapmaz, yapamaz.
Kalem, kalem, adım adım harcamalarını tutar, bilir.
Öncelikleri farklıdır, bunları önem sırasına göre böler, belirler, yönlendirir.
Gereksiz, önemsiz veya faydası olmayan kaynağı, daha verimli alanlara, harcamalara aktarır.
Peki, kamu öyle mi, elbette değil.
Tüm bunlar içine bir de tasarruf eklenirse, gelecek daha sağlam bir temelle güçlendirilmiş olur.
Pandemi zamanı yaşayarak öğrendik, deprem travmasını hissederken, ülkenin, en başta kamunun ne kadar hazırlıksız, altyapıdan, ekonomik kaynağa ne kadar güçsüz olduğunu gördük.
Ancak anlık, günlük, geleceği düşünmeden, kurgulamadan, hesapsız, kitapsız bir düzen için de, ne yaptığını bilmeden sadece bocaladık.
Sağlıklı çalışan bir sistem, geliri, gideri, ülkenin tüm alanlarına yayılmış, gelirden de giderden de tüm paydaşların eşit olarak faydalandığı bir ülke, olabilirdi.
Uzun vadeli, belki bir dönem sıkıntılar yaşanacak olsa da, gelecek adına birçok adımın bugünden atılması elzem.
Geçmişte yapılmayanlar sebebiyle, bugün birçok sıkıntı aşılmaz noktaya geldi.
Bireysel olarak zenginlikler arttı, artıyor, sebep refahın artması değildir.
Birçok bölgede insanlar mallarını, mülklerini satıyor, elden çıkarıyor ve günlük bir zenginleşme yaşıyor.
Bunun pek çok sebebi vardır, mutlaka.
Ekonomik şartlar, çıkmaz, belirsizlik, kazancın harcamalara yetmemesi, standart bir yaşam sürmenin bile zorlaşması, hepsi etkendir.
Siz, siz olun, bu belirsizlik içinde, paranızı iyi değerlendirin, işinizi sağlama alın, kendi, kendinizi koruyun.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.