Zorlu Töre: "Adaylık için konuşmak erken"

2025 yılının, özellikle siyasi anlamda, hareketli geçeceği ön görülüyordu.

Bu öngörü elbette hala geçerli, bu hareketlilik için en baş neden, Cumhurbaşkanlığı seçimi.

Hükumetin zaman zaman yaşadığı ve dışa vuran inişli çıkışlı krizleri, istikrar söylemiyle, istikrarsızlık arasında gidip gelmesi, yine siyasi anlamda ki hareketliliği besliyor.

Hükumet krizi, ya da anlaşmazlıkları, devamlılığı olumsuz etkilese de, cumhurbaşkanlığı seçimi sebebiyle bastırılıyor.

Cumhurbaşkanlığı seçimi için tablo, şubat ayının ortası ile mart ayının ortası arasında, yani bir aylık sürede netleşmeye başlayacak.

Tam olarak siyasi partilerin tavrı, aday olması muhtemel isimlerin netleşmesi, ortaya çıkması, kampanya başlatması, nisan ayını bulacak.

Mart ayında yapılması beklenen, Kıbrıs konusu ile ilgili çoklu toplantı ve bu toplantıda çıkacak sonuç, KKTC cumhurbaşkanlığı seçimini de etkileyecektir.

Bu toplantıda oluşacak hava, gidişat, aday olacak isimlerin karar vermesini sağlayacak, aday olmaya karar verenleri cesaretlendireceği gibi adaylıktan vazgeçenler de olacaktır.

Türkiye ortaya bir tavır koyar mı, bir önceki seçim gibi taraf olur mu?

KKTC'ye Büyükelçi olarak atanması, kısa bir süre olmasına rağmen, Yasin Ekrem Serim görevden alınıp, yerine yine bir önceki seçimde burada Türkiye Lefkoşa Büyükelçisi olarak görev yapan Ali Murat Başçeri'nin atanması, Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı seçiminde bir tavır göstermesi olarak düşünülebilir mi?

Bu konuda çok söylem ve iddia var, henüz açıklanan bir durum olmamasına rağmen, zaman içinde yaşanacak olanlarla beraber, durum netleşecektir.

Büyükelçi değişiminin Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik olduğu iddiaları, süreci etkilemeye başladı bile.

CTP, nisan ayı başında kurultayını yapacak, Tufan Erhürman'ı Cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edecek.

Hükümet ortağı YDP, ilk turda kendi adayını çıkaracağını açıkladı.

DP de henüz gündem yok.

UBP sessiz, muhtemelen Türkiye'nin tavrı bekleniyor.

UBP sessiz ama parti içi kulisler hareketli ve çeşitli.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, UBP'nin tavrını netleştirmesini beklerken, başka isimlerin aday olacağı da konuşuluyor.

Bir süre önce, Türkiye basınında bir haber gündem oldu;

"Kuzey Kıbrıs,  Türk Cumhuriyeti(KKTC) 12 Ekim 2025'te Cumhurbaşkanlığı seçimine gidiyor. Mevcut başkan Ersin Tatar'ın ikinci kez aday olması beklenirken, Tatar'a kendi partisi olan Ulusal Birlik Partisi’nden Zorlu Töre'nin rakip olacağı konuşulanlar arasında. Cumhuriyet Meclisi eski Başkanı ve Lefkoşa Milletvekili Töre'nin aday olacağı ifade edildi."

Zorlu Töre'nin, çok öncelerden Cumhurbaşkanı adayı olmak istediği bilinen bir gerçek.

Peki, aday olacak mı, olmak istiyor mu?

Zorlu Töre'yi arayarak bu soruları sordum.

Yorum yapmak istemediğini söyledi ve ekledi "henüz erken, zaman gösterecek, beklemek gerek."

Zorlu Töre temkinli, etrafındaki yakın isimlerle de konuyu görüşüp öğrenmek istedim.

Aldığım bilgiler, Zorlu Töre'nin cumhurbaşkanlığına aday olacağı yönünde.

Tabi bunlar aynı siyasi görüşte aday olacak olan, en başta Cumhurbaşkanı Ersin Tatar için önemlidir.

Ersin bey aday olacaksa, sağ siyasetin oylarının bölünmesini mutlaka ki istemez.

Aynı durum sol siyasetin aday belirleme sürecinde de önemlidir.

En başta söyledim bu yıl siyasi anlamda, özellikle de nisan ayından sonra hareketlenecek.

Kendi iç siyasi ve demokratik dinamiklerini yıpratmayacak bir seçim sürecinin yaşanması en büyük temennimdir.