Yasa dışı yapılanmaya önlem alındı mı?
Konu günlerdir konuşuluyor, hükümet geri adım atmadı.
“Bakanlar Kurulu, Disiplin Tüzüğü’nü görüşerek onayladı. Tüzüğe göre, zorunlu eğitim yaşında olan öğrenciler ile ilgili kıyafet belirleme yetkisi okullarda kalırken, lise çağındaki çocuklar için okul üniforması ile birlikte öğrencilerin dini inançlarına göre giyinmeleri serbest bırakıldı.
Ancak, kıyafetlerin okul üniforması ile uyumlu olacak şekilde bakanlık tarafından yapılacak genelge ile düzenleneceği de tüzükte yer alıyor. Disiplin tüzüğü resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi.”
Konu ile ilgili daha öncede yazdığım yazılar var.
Çok hassas ve suiistimale, istismara, kullanılmaya çok açık bir konu.
Bu ülkenin, böyle bir gündemi 1950’lilerden buyana olmadı.
Bir kere şunu kabul edelim, Türkiye’nin bu ada yarısındaki etkisini azaltacak hiçbir siyasi irade yoktur.
Buna ne ekonomik, ne sosyal, ne de siyasal olarak karşı durmak mümkün değildir.
Bu adanın kuzeyine sıkışmış bir avuç insan, ne yapacak ve dev bir ülkeye karşı duracak.
Mümkün değil, o zaman ne yapılmalı, iyi ilişkiler ile bu küçük toplumun hassasiyetlerini, yaşamını anlatacak, olabilecek olanı da, olamayacak olanı da anlatma gerek.
Umarım, hükümet attığı adımın ciddiyetini farkındadır.
Bu konu sadece özgürlükler, kişisel haklar ve ibadet özgürlüğü ile açıklanamaz.
İtirazın esas noktası nedir, bilir misiniz?
Yasa dışı, illegal yapılar, tarikatlar, onların içinde ve etkisinde olan insanların, karar yetisi olmayan çocukları aracılığı ile onları kullanarak okullara, eğitime girmesi.
Bu denetleyecek, engelleyecek bir kontrol mekanizması, bir sigorta önlemi düşünüldü mü?
Bu kapı açıldı ve burada kalmama tehlikesi de var.
Peki, bunun olmaması için tedbir alındı mı, alınacak mı?
Mesele sadece kılık kıyafet değildir, toplumun bu noktada hassasiyeti malum, bu hassasiyeti de çok ciddi bir şekilde gösterdi bu bir uyarı olmalı.
Aslında bu yazıyı daha önce yazdım, ama birkaç gün gelişecek olayları izlemek için bugüne bıraktım.
Birkaç gün önce, çok yoğun katılımlı bir eylem yapıldı.
“Geçit yok” eylemi, onlarca insanı bir araya getirdi.
Doğru olan halkın, toplumun tarafında olmaktır.
Bir kez daha sormak lazım, hükümet attığı adımın ciddiyetini farkında mı?
Bu soruyu bir kez daha soruyorum?
Çünkü şimdi aynı soruyu, biraz değiştirerek muhalefete ve muhalif kesimlere sormak istiyorum.
İllegal yapıların, eğitim aracılığı ile okullara, kamusal alana yayılma tehlikesi olduğunu düşünüyor musunuz?
Öyle oluğundan eminim, bundan şüphem yok.
O zaman ne yapılacak, yeni yol haritası ne zaman şekillenecek?
Muhalefet alanı ciddi bir alandır, yapılan eyleme de bundan sonraki adımlara da yansıtılması gerekiyor.
İnsanlar bir amaçla bir araya geldi, bir ses verdi, tepki gösterdi.
En büyük beklenti de sonuç almaktır.
Yani toplanalım, eğlenceye gelmiş gibi fotoğraf çekelim, selfi yapalım, sosyal medyada yayınlayalım ve dağılalım.
Toplandık, bitti, elimizden geleni yaptık.
Sonuç bu değil, sonuç bu işin hem hukuki hem de siyasal gidişatını değiştirecek adımları atmaktır.
Başta TDP ve sivil toplum örgütleri bu adımları atmaya, hukuk başta olmak üzere her türlü imkânı kullanmaya kararlı.
Belki de hükümetin istediği de budur, en azından üç ortaktan ikisi.

Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.