Özersay'dan ayrılık sinyalleri...

Şimdi diyeceksiniz ki nerden çıktı bu başlık. Üstelik de Başbakan Tufan Erhürman kaç kez açıkladı yok böyle bir şey diye; hatta hatta dün de meclis kürsüsünden yaptığı konuşmasında ne dörtlü ittifakta ne de Türkiye ile herhangi bir sıkıntı yok diye. Peki neden böyle düşünüyorum ben ya da neden birçok insan, HP Genel Başkanı Özersay'ın Hükümetten rahatsızlık duyduğunu ifade ediyor? Elbette ki bu soruları hem yanıtlayacak hem de özelde Özersay'a genel de de Hükümete bazı sorular soracağız.

Şimdi yazının geneline geçmeden klasik bir örnek verelim. Diyelim ki bir yemek yediniz ve birkaç saatten beridir bir mide bulantınız var, hem de inceden inceden. Bunun iki nedeni vardır. Ya soğuklusunuzdur ve yemek size dokunmuştur ya da düpedüz zehirlenmişsinizdir. Ve bu durum sizi bir sonuca götürecektir. Yani ya ishal, ya kusma yaşayacaksınız ya da bir doktorun yolunu tutacaksınızdır.

Özet olarak yediğiniz o yemek size biraz da hasar vererek acilen vücudunuzu terk edecektir, bunun kaçarı yoktur.

Bu soruların cevabı hep hayır!

İşte HP Genel Başkanı Özersay'ın hükümet içindeki durumu da aynen böyledir. Birkaç aydan beridir Özersay ve ekibi neredeyse her hafta ama ısrarla her hafta ya DP Genel Başkanı Serdar Denktaş'ı yalanlıyor ya da bir diğer deyişle ters düşüyor ya da HP Genel Sekreteri Yenal Senin, Hükümetin bozulması halinde UBP ile koalisyon kurabileceklerini açıklıyor.

Şimdi siz buraya kadar yazdıklarımda herhangi normal bir durum görüyor musunuz?

Yani daha farklı bir şekilde sorayım sizce Özersay haricinde hükümetin diğer üyeleri ile ters düşen başka bir ortaktan herhangi bir açıklama duydunuz mu?

Daha da farklı bir şekilde sorayım öyleyse; sizce Hükümetin gidişatından Özersay haricinde rahatsızlık duyduğunu açıklayan başka bir ortak var mı?

Bu soruların hepsinin cevabı da hayır.

Özersay-Denktaş gerginliği sürekli artıyor

Sırayla gidelim ve Özersay'ın Hükümet ile ilgili yaşadığı sorunları bir bir gözden geçirelim.

Hatırlayın daha bir ay önce Hükümetin yapacağı elektrik zammı ile ilgili olarak üçlü tarife gündeme gelmişti ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş Meclis kürsüsünden bakanlar kurulunda bu konuyu konuşup karar aldıklarını açıklamıştı. Serdar Bey bunu ifade ederken anında Başbakan Yardımcısı Özersay'dan Denktaş'ı yalanlama ya da bir diğer deyişle düzeltme gelmişti "Hayır konuşmadık"...

Uzun yıllardır kulis yazarlığı yapan bir köşe yazarı olarak hükümet ortakları arasında yaşanan bir sorun hiçbir şekilde ulu orta konuşulmaz ve bir ortak diğer ortağını herkesin önünde yalancı durumuna düşürmez ama Özersay bunu yaptı çünkü elektrik zammından hem kendisi hem de partisi rahatsızdı.

Devam edelim; hatırlayacaksınız yine bir süre önce DP Genel Başkanı Serdar Denktaş, 2020 yılında gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili hükümetteki dört parti dört ayrı aday çıkarsa dahi bu hükümeti olumsuz etkilemez ve hükümet devam eder demişti. Yine Özersay'dan katıldığı bir televizyon programında Denktaş'a yalanlama geldi ve Özersay bunun böyle olmayacağını ve ister istemez dört partinin ayrı ayrı aday çıkarmasının hükümette sıkıntılar yaratabileceğini söylemişti.

Son Denktaş-Özersay gerginliği ise hafta sonu yaşandı. Geçtiğimiz haftaki meclis toplantısında Mali protokolle ilgili imzanın Mayıs ayına salkmış olması Serdar Beyi hayli germiş ve artık bana değil Elçiliğe sorun bu konuda soruları yanıtlamayacağım demişti. İşte Denktaş'a cevap Pazar günü Kudret Özersay'dan geldi ve ortada bir metin yok ki imzalansın demişti.

Bu açıklama da adeta Özersay'ın Denktaş'tan duyduğu rahatsızlığı dile getiriyordu.

Halbuki hepimiz biliyoruz üzerinde çalışılan metin aslında bir önceki mali protokolün revize edilmiş halidir.

Ya da biz öyle biliyoruz; belki de Ankara artık bu hükümetin devam etmesini istemiyor ve işi yokuşa sürüyordur kim bilir. Kimse çıkıp net bir açıklama yapmadığı için asıl sorunun ne olduğunu bilmiyoruz.

Yine hükümet içinden bazı bakanlar ve vekiller "Türkiye'nin de parası yok ki bize versin" diyecek kadar safça açıklamalar yapabiliyor.

Başbakanın dün Meclis kürsüsünden yapmış olduğu açıklamalar pek de tatminkâr değildi. Erhürman'ın sürekli tekrarladığı bir şey var "Taraflar metin üzerinde çalışıyor Nisan sonunda imzalanacak".

Ee Kusura Bakmasın Sayın Başbakan ama sormazlar mı adama ne bitmez çalışmaydı bu ya da sormazlar mı Hükümet ortağınız ortada imzalanacak bir metin yok diye niye açıklama yaptı?

Anlayacağınız Kudret Özersay'ın belli oldu ki bu hükümetle ilgili ciddi sıkıntıları var ve artık bunu aşikâra dökmüş durumda.

Şimdi tekrardan soruyorum bu yazdıklarım normal mi?

Eğer normalse ben aşırı şüpheciyim ya da normal diyenlerin gözleri sıkı sıkıya kapalı.

Hükümeti bozmak kolay değil ama…

Daha önce de yazdım, elbette ki bu hükümeti bozmak hiç kolay değil. Hele hele Özersay'ın bu hükümeti bozması öyle kolay değil. Kendini ne yaptı etti UBP düşmanı ilan etmeyi başardı ve bunu düzeltmesi için her geçen gün zamanı daralıyor.

Birkaç ay önce UBP ile HP arasında yaşanan flörtleşmeyi de yazdık kaç defa çıkıp inkâr eden oldu mu? Olmadı!

Şimdi diyeceksiniz ki hükümette bir sorun var mı sorusuna ne Başbakan ne de Maliye Bakanı evet vardır demiyor. İşte bu noktada ben size yine Özersay'ın bir açıklamasıyla cevap vereyim ve yazıya attığım başlığın ne anlama geldiğini daha iyi anlayın…

Özersay: "Sosyal adaleti sağlama yolunda istediğimiz kadar yol alamadık"

Özersay: Hükümet düşerse UBP ile de görüşürüz

HP Genel Sekreteri Senin, "Bize sunulan tarife, açıklanandan farklıydı" .

HP Genel Sekreteri Senin "UBP tabanıyla bir sorunumuz yoktur".

Ve dahası bu sözler bana ait değil Halkın Partisine ait.

Sonuç olarak Hükümet bugün yarın düşmez, düşsün diye en azından ben dört gözle beklemiyorum ama bir gerçek var ki Mali Protokol Mayıs ayında da imzalanmazsa Özersay'ın hükümeti bozma noktasında eline tek ve son koz geçmiş olacak.

Bekleyin ve görün…

***************

GÜNÜN SÖZÜ

"Bir gün bir yerde tekrar karşılaşırsak eğer, benimle yeniden tanış."

Pablo Neruda