Kar-İş'in itibarı kalmadı...

Yayın Tarihi: 12/06/20 07:00
okuma süresi: 7 dak.

Kar-İş bu saatten sonra benim için bitmiştir.

Bir gazeteci olarak bugüne kadar her zaman mağdurun ve ezilenin yanında oldum. Hem de hiç kimseden korkmadan.

Korkarak gazetecilik yapılmaz zaten. Zor bir dönemden geçiyoruz, doğrudur. Birçok sektör dardadır ve haklı bir mücadele vermektedirler.

Düne kadar Kar-İş’in de yeri benim gözümde gönlümde ayrıydı. Ancak Meclis önündeki eylemlerini haberleştirmek için olay yerine giden meslektaşlarıma yapılan saldırı sonrasında olay mahalline giden Haber Müdürümüz, Yazı İşleri Müdürümüz ve Genel Yayın Yönetmenimize sözlü ve fiziki saldırı girişimleri son derece terbiyesiz ve seviyesiz bir davranış olmuştur. Haklarını arayan insanların yapacağı işler değil bunlar. Tüm Kar-İş üyelerini aynı kapsama almak istemem ama terbiyesizlik yapanlara da ne yazık ki Yönetim gerekli otoriteyi kuramamıştır. Hele hele meslektaşlarımızın içerisinde Haber Müdürümüz Canan Onurer’e bir kadın olarak yapılan terbiyesizlik kabul edilecek gibi değildir.

Bu noktadan sonra Kar-İş benim gözümde bitmiştir, hiçbir eylemlerinde kendilerine bir gazeteci olarak destek vermeyeceğim, hiçbir zaman konuk alamayacağım, bilakis bu yaptıkları ayıbı her zaman hatırlatacak ve en sert eleştirilerimi yapacağım. İnsanca yaşama hakkı insanca davrananlara yakışır, o kadar adam bir araya geldiniz ama ağzınızdan küfür düşmediği gibi saldırganlık yaptınız.

Beyler yakışmadı, hem de hiç!

Yazıklar olsun size.

**************

DAÜ Öğretim görevlisi ve Dışişleri Eski Bakanı ProfDr Turgay Avcı ile geçtiğimiz günlerde oldukça güzel bir sohbet yaptık. Bildiğiniz gibi Doğu Akdeniz Üniversitesi Rektörlük seçimine gidiyor ve bu seçimin en popüler adayı Turgay Avcı. DAÜ için gerçekten büyük bir şans Turgay Avcı. Geçmiş hayatı hem akademik olarak hem de siyasi olarak başarılarla ve yeniliklerle dolu. Unutanlar olabilir ben yeniden hatırlatayım. Avcı siyasete atılmadan önce DAÜ’nün rektör yardımcılığı görevini yürütüyordu. Dahası rektör Yardımcılığı deyip geçmeyelim, DAÜ’nün merdivenlerinden bircikbircik çıkmış ve Gazimağusa bölgesi için hayati öneme sahip olan DAÜ’nün her bir kademesinde uzun yıllarını vermiş, adeta DAÜ ile özdeşleşmiş bir isim.

Daha açık konuşacak olursak bugün gerçekleşecek olan DAÜ rektörlük seçimlerine damdan düşmüş biri değil. Kelime anlamıyla DAÜ’nün bir parçası.

Akademik kariyerinden bahsetmeme gerek yok, çünkü Turgay Avcı başlı başına bir markadır. Hem de dört yabancı dili anadili gibi konuşan, Uluslararası arenada birçok kimsenin sahip olmadığı bağlantılara sahip olan, aslında herkesin sahip olması gereken bir değerdir.

Bugün DAÜ Rektörlüğüne adaysa DAÜ için Gazimağusa için ve orada okuyan öğrenciler için büyük bir şanstır, kaçırılmaması, kaybedilmemesi gereken bir şanstır.

Avcı’nın Başbakan Yardımcılığı ev Dışişleri Bakanı olduğu dönemi hatırlıyorum da KKTC’nin tanıtılması için baş döndürücü bir enerjiyle çalışmış ve birçok kimseyi rahatsız etse de KKTC’nin adını birçok yabancı ve İslami ülkelere taşımıştı.

Hafızamı yokladığımda Avcı gibi başarılı bir başka Dışişleri Bakanı hatırlamıyorum. Avcı’nın bu siyasi serüveni kendisine sahip olduğu bağlantıların yanı sıra yurt dışında çok başka önemli bağlantılar kurmasına vesile olmuştur.

İşte bu noktada Turgay Avcı rektör seçilirse, bu önemli bağlantıları DAÜ’nün hızla eriyen prestijini yeniden zirveye çıkarmak ve Gazimağusa’nın yeniden yükselen değeri haline gelmesi için çalışma fırsatı yaratacaktır.

Bana sorarsanız evet, DAÜ’nün şu an geldiği noktada bir can suyuna gerçekten ihtiyacı vardır ve bu can suyu kesinlikle Turgay Avcı’nın kendisidir.

Ben birçok kez Avcı’nın çalışma şekline şahit olmuşumdur. Her defasında bu adam uyumuyor mu yorulmuyor mu diye sormuşumdur.

Bir keresinde Turgay beye hiç yorulmuyor musunuz ? Çok az uyuyor çok çalışıyorsunuz diye sormuştum; Turgay bey de bana “ Ben yorulmazsam halkım daha çok yorulur, ben halkımdan daha çok yorulmam lazım, uykuya gelince dostum; İnsanımız rahat uyusun diye uyumuyorum. Biz bu koltuklarda geçiciyiz. Çok iş yapmamız lazım, şimdi uyuma zamanı değil” demişti gülümseyerek.

Hayranlık uyandırmıştı bende. İşte böyle adamlar lazım bize demiştim.

Arap ülkeleriyle ilişkilerin düzenlenmesi, Lazkiye seferleri, İtalyan vekillere verilen KKTC vatandaşlığı, sıkça yapılan İngiltere’deki Kıbrıslı Türkleri kazanma çalışmaları ve tarihte ikinci kez yapılan Avustralya’daki soydaşların ziyaret edilmesi. Alışılmışın dışında bir adam siyaset sahnesindeydi.

İşte bu Adam ki adam gibi adam, DAÜ Rektörlüğüne aday.DAÜ’lüler bu adama sahip çıkmalı, kendi geleceklerine Gazimağusa’nın, öğrencilerin geleceğine sahip çıkmalı,  O’nu kazanmalı ve pestili çıkana kadar kullanmalı. Kullanmalı çünkü DAÜ her geçen gün zayıflıyor, azalıyor, eksiliyor. Buna birinin dur demesi gerekiyor.

İşte bu isim Turgay Avcı’dır dostlarım.

****************

GÜNÜN SÖZÜ

Yağmur eğer şiddetliyse, su çatıdan sızacak yeri bulur.

Viking Atasözü


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları