Seçmenden adaylara operasyon!

İlginç bir Cumhurbaşkanlığı sonuçlarına tanık olduk. Ortaya çıkan sonuçlar kimini şaşırtmazken bazı kişileri de şaşırttı. Çıkan seçim sonuçlarına istinaden bir değerlendirme yapalım. İlerleyen günlerde de Akıncı nasıl kazanır? Tatar nasıl kazanır? şeklinde iki ayrı yazı kaleme alacağız ama öncelikle Pazar gününe geri dönelim.

UBP SEÇMENİ SANDIĞA GİTTİ Mİ?

Bu sorunun cevabı kesinlikle hayır. UBP seçmeni ağırlıklı olarak sandığa gitti ancak UBP tabanının yaklaşık yüzde 15’i sandığa gitmedi. Tatar dışında başka bir adaya oy vermeyi de tercih etmeyen UBP’liler evlerinde oturdu ve sandığa gitmedi.

Hali hazırda ortada yüzde 42 gibi oldukça büyük bir kitle var var bu kitlenin içinde hayli UBP’li var. Sandık boykotu yapmak yerine sandığa gidip Tatar’a oy vermiş olsalardı Tatar ilk turdan seçimi alırdı.

Ersin Tatar’ın almış olduğu oy oranı ağırlıklı YDP sonra HP ve bir miktarda da DP’den geldi. Eğer bu üç partiden hiç oy gelmemiş olsaydı Tatar oldukça kötü bir oy alacaktı.

Burada net bir durum var ki UBP, Tatar’a  gereken desteği vermedi. Bu bir hafta da Tatar kazanmak istiyorsa ne yapıp yapıp bu desteği almalı.

CTP SEÇMENİ SANDIĞA GİTTİ Mİ?

Bu sorunun da cevabı hayır. Seçim gününe kadar arazide Tufan Erhürman’ın adı dolaştı durdu. Adeta birçok insanın Erhürman’a oy vereceği algısı çok net bir şekilde oluştu. Gelin görün ki öyle olmadı. CTP tabanından ciddi olmasa da önemli kayıplar verdi. Belli bir yüzdelik Mustafa Akıncı’ya oy verirken belli bir yüzdelik ise Erhürman’a oy vermedi ve sandığı boykot etti.

Erhürman normal şartlarda oldukça kötü bir oy alacaktı ancak UBP tabanından ve partisiz seçmenden gelen oylarla durumu dengeledi ve yüzde 21 gibi oy alabildi. Eğer UBP tabanından Erhürman’a oy gelmemiş olsaydı, oldukça kötü bir sonuç çıkacaktı ortaya.

DP VE HP’NİN DESTEĞİ NEREDE?

Her iki adayın aldıkları sonuç son derece kötü. İkisinin ortak bir noktası var; Özersay ile Denktaş’ın aldıkları oy öyle anlıyoruz ki kendi kişisel oyları. Eğer partileri kendilerini desteklemiş olsaydı her iki isim de daha iyi oy alacaklardı.

Demokrat Parti’nin nereden bakarsanız bakın yüzde 8 oyu var. Serdar beyin aldığı oy ortada yüzde 4.2. Bu duruma göre iki ihtimal var. Ya DP, Serdar beye destek vermedi ya da DP’nin oyu artık yüzde 4.2. Serdar beyin en iyi ihtimalle yüzde 10 oy alabilmesi lazımdı.

Bu sorunun da cevabını DP Genel Başkanı Fikri Ataoğlu verecek.

Gelelim Halkın Partisine. Dokuz vekili ve üç bakanlığı olan bir parti. Nasıl olur da  Kudret Özersay yüzde 5.74 gibi çok kötü bir oy alır? Hiç kimse mi çalışmadı koca partide diye sorasım geliyor. Kudret Hocanın en iyi ihtimalle yüzde 15 civarında bir oy alması gerekirdi. Olmadı.

Bu sorunun da cevabını HP Genel Başkanı Yenal Senin verecek.

Bence her iki parti de kendine bir öz eleştiri yapmalı.

YDP’YE SAĞLAM OPERASYON

Erhan Arıklı ve Bertan Zaroğlu’nun Koronavirüsünden dolayı bir süre partiden uzak kalmaları keza partinin ileri gelenlerinin de virüsten nasibini almaları partiyi sahipsiz bıraktı ve UBP kanadı tek kelimeyle YDP’ye operasyon yaptı.

Açıklanmayan birçok ankette YDP’nin oyu yüzde 10 ve üzeridir, bunu bilmenizi isterim. UBP ekibi parti yöneticilerinin sahada olmayışını çok iyi değerlendirdi. Ancak YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı’nın istifa etmeyi düşünmek yerine çok güvendiği üyelerini bir kez daha gözden geçirmesi gerekiyor. Bugün Tatar’a oy veren kitle ilk erken seçimde de UBP’ye oy verebilir.

AKINCI OYUNU ARTIRDI

Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı bu seçimin en şanslısı. 2015 yılında aldığı oyu da artırarak ikinci geldi. Tabii ikinci gelmesi belki kötü oldu ama ikinci turun şanslısı olarak Pazar gününe hazırlanıyor. Akıncı nasıl kazanır ya da kaybeder yazısını birkaç gün sonra kaleme alacağım.

Akıncı için 18 Ekim Pazar günü kolay bir gün olmayacak. Bu Pazar 2015 yılından farklı bir Pazar olacak.

GÜNÜN SÖZÜ

Ben aşk nedir bilmem eski kafalıyım. Bir seni bilirim, bir de adın geçince sıkışan kalbimi!

Attila İlhan