Akaryakıt ihalesine kara para gölgesi düşmesin

Yayın Tarihi: 11/03/21 07:00
okuma süresi: 6 dak.

Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı’nın Kıbtek’teki vurgunla ilgili konuya karşın kamuoyunda takındığı tavra tepkiler çığ gibi büyümeye devam ediyor. Hem kamuoyunda hem de medyanın genelinde rahatsızlık oluşturan bu tutum haliyle kamuoyunda başka soruları da gündeme getirdi. Dünkü yazımızdan sonra çok telefon geldi ve haliyle bazı önemli sorular sorma ve bazı tespitler yapma ihtiyacı hissettik.

VURGUN İDDİALARINDA TARAF MI TUTULUYOR?

Bildiğiniz üzere birtakım yanlışları olduğu iddia edilen bir firmanın davası yaklaşık bir buçuk yıldır devam ediyor. Kamuoyuna sürekli adı zikredilerek konunun taze kalması sağlanmaya çalışılsa da unutulmaması gereken bir diğer önemli konu ise söz konusu firmanın mahkeme sürecinin devam ettiği ve yargı süreci devam eden bir olay üzerine sürekli yorum yapılmasının, tartışma yaratılmaya çalışılmasının yargı sürecine müdahale yerine geçtiği unutuluyor.

Bildiğiniz gibi Kıb-Tek’deki usulsüzlüğe adı karıştığı iddia edilen sadece bir firma yok, başka firmalar da var. Ancak her ne halse ne Bakan Arıklı ne de Müsteşar Aşıkoğlu kesinlikle diğer firmalardan asla bahsetmiyor. Haliyle bu durum da Bakan ile Müsteşar diğer firmalara bir pozitif ayrımcılık mı yapıyor sorusunu akla getiriyor?

SOMUT VERİLER NEREDE?

Yine bir başka önemli konu ise Bakan Arıklı ve Müsteşar Aşıkoğlu tarafından söz konusu iddia edilen firmaların Kıbtek içindeki kamu çalışanları ile bağının ne olduğu yönünde ne bir soruşturma açılmış ne de bir girişimde bulunulmuş olması.

“Hem Sayıştay hem de mali polis soruşturmasını yaptı ayrıca mecliste bu konuyla ilgili bir komisyon da var. Bu üç yapının henüz bildirdiği somut veriler yokken Bakanın sürekli medya organlarına çıkıp  tek firmayı suçlayıcı açıklamalarda bulunması düşündürücüdür. Gerek Sayıştay ve meclis komisyonu ve mali polisin bir bulgusu varsa bu açıklanmalı. Henüz ortada bir sonuç yokken tek firma üzerine yoğunlaşılmasının asıl maksadı belli ki başkadır.

Her ne kadar Bakan Arıklı üç kişiyi görevden aldım dese de bu görevden almaların yapılmadığı sadece görev değişikliğinde bulunulduğu da bilinen bir gerçek.

Halbuki ortada Sayıştay incelemesi ve raporları da duruyor. Sizce de bir firma dışında diğer firmaların ve olası personelin hiç adının geçmemesi ve bu konu üzerine de gidilmemesi son derece ilginç değil mi ?

Dahası sorunlu bulunan firmanın itham edildiği gerekçeler yeni gerekçeler değil ve yaklaşık 12 yıldır uygulanan bir sistemdir. İnsanlar, Bakan Arıklı’nın 12 yıl öncesini neden denetlemediğini de soruyor.

KARA PARA TARTIŞMASI

Olay basit değil. Çokça sorular soruluyor dedik ya. İşte bunlardan bir tanesi de petrol alımıyla ilgili hazırlanan yeni ihale şekli. Yeni ihalede Rafineri anlaşması şartı ile ilgili madde kaldırıldı. Kıbtek’den alacağını temlik edememe koşulu da kaldırıldı. Bu da şuna sebebiyet verecektir, Elindeki herhangi rafineri anlaşması olmayan bir kurum sadece vaatle ihaleye girebilecek ve de ihaleden vadettiği petrolün nereden alınacağı belirtilmediği için okyanusta menşei belli olmayan belki de ambargo altında olan bir ülkenin petrolünü de KKTC’ye getirip farklı siyasi sorunlara sebep olup bunun yanın da da kara para tartışmasını gündeme getirecektir.

Bunun gibi daha sonra belki detaylarını vereceğim iki önemli madde daha vardır.

Bu arada Erhan Arıklı’nın Türkiye ziyaretinde akaryakıt ihalesi konusuyla ilgili olarak da  bazı temaslar yaptığı ve temas ettiği kişilerin bazılarının da “isimleri bizde kalmak kaydıyla” birkaç günden bu yana Kıbrıs’ta oldukları ve  Kıbtek’le temas ettikleri  İş dünyasında konuşulan iddialar arasında.  

Belirttiğim gibi bu bir iddiadır. Bu ülkenin Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanının isminin bu konularla anılma ihtimali düşünmek bile istemiyoruz.

BASINA SALDIRILAR DURMUYOR

İşin bir başka çirkin boyutu da basına yapılan çirkin saldırılar. Gazeteciler özgür bir şekilde bu konuyu soruşturduğunda ya da El-Sen Başkanını konuk aldığında ne yazık Bakan Arıklı öfke kontrolünü kaybedip ağır sözler sarf ediyor, o da yetmezmiş gibi Müsteşarı Aşıkoğlu da gazetecileri para almakla ya da para dağıtmakla suçlayacak kadar kendini kaybediyor. Bildiğiniz gibi hali hazırda hem Basın-Sen hem de Gazeteciler Birliği Bakan Arıklı ile Müsteşar Aşıkoğlu’na sert tepki göstermiş ve konuyu yargıya götürmek üzeredir.

Umarım gelinen bu aşamada bir an önce Bakan Arıklı, Devlet ciddiyetini ve sorumluluğunu üzerine alarak Bakanlığı ve tüm bu sorunları yönetir.

Günün Sözü

"Elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz demenin bir anlamı yoktur. Gerekli olanı yaparken başarılı olmak zorundasınız."

Winston Churchill


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları