Raif Denktaş kazası...
Bilmiyorum belki de çok klişe bir başlık oldu açıkçası en kısa atabileceğim başlık buydu, yazı yazanlar bilir başlık kısa ve dikkat çekici olmalıdır. Tahmin ediyorum ki başlık dikkat çekicidir en azından ben öyle olduğunu düşünüyorum. Kutlu Adalı cinayetinin konuşulmaya başladığı şu günlerde merhum Raif Denktaş’ın kız kardeşi Ender Denktaş, kardeşinin ölümünün kaza olmadığını yazdı, El-Sen Başkanı Kubilay Özkıraç da buna destek veren bir paylaşım yaptı.
Muhtemeldir ki Kutlu Adalı’nın ölümünün ardındakilerle Raif Denktaş’ın ölümünün ardındakiler belki de aynı kişilerdir yani aynı merkezlerdir.
Ne Raif Denktaş’ın ölümü ne de Kutlu Adalı’nın ölümü Kıbrıs Türk halkı tarafından asla kabul edilmedi ama sineye çekildi. Yas tutması gerekenler yasını tuttu, geriye kalanlar korktuğu için sustu.
Denktaş ailesi de çok konuşmayı tercih etmedi Raif Denktaş’ın ölümüyle ilgili. Gerçekten kaza mıydı yoksa cinayet mi?
Kimse kaza olduğuna inanmadı, öyle tahmin ediyorum ki Denktaş ailesinin kendisi de.
Bakmayın siz ilk kez bazı şeyler çok modernleştiğini ve demokratikleştiğini söylediğimiz bu ülke de yeni yeni konuşulmaya başlandı.
Daha düne kadar herkes neyin ne olduğunu bilir ama konuşmazdı.
Böyle giderse birileri yarın çıkacak TMT dönemini de konuşmaya başlayacak.
Aslında bu gelişmeler hem acı hem gerçek hem de iyi ama sonucu olmayan olmayacak gerçeklerin sadece gürültüsü.
Ve ne yazık ki yapacak hiçbir şey yok.
Öyle söyleme diyor bana izleyicilerim ama ne yazık ki öyle.
Yazının başlığını Raif Denktaş yaşasaydı diye attım, evet Raif Denktaş yaşasaydı bugün bu ülke daha iyi yerlerde daha prestijli olurdu.
Boynu bükük de olmazdı ama geleneksel bir sözdür iyiler erken gider diye. Çoğu zaman da öyle olur.
ERDOĞAN ÖNCESİ VE SONRASI...
Çoğu insan AK Parti dönemini eleştirir ama yazıyı kaleme alırken bir şey fark ettim; AK Parti iktidarı sonrasında artık ne Türkiye’de ne de KKTC’de siyasi cinayetler işlenmiyor. 2016 darbe denemesi öncesine kadar da ortalık bu kadar gergin değildi Türkiye'de. Netice de bir darbe denemesi yapıldı ve artık iktidar haliyle diken üstünde. Türkiye’de demokrasi yok deniliyor çoğu zaman gelin görün ki 2000 yılı öncesi ve sonrası arasında da ciddi farklılıklar var. Eminim bana bazıları katılmayacaktır ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan öncesi ve sonrası gerçekten farklı. Faili meçhul cinayetler olmuyor artık. Düşünceniz farklı diye öldürülmüyorsunuz, idam edilmiyorsunuz, kazaya kurban gitmiyorsunuz.
KKTC içinde açık konuşacak olursak Annan Planı öncesi ve sonrası için aynı şeyi söyleyebiliriz. Annan Planı öncesinde insanlar partisini söylemeye korkuyordu, özgürce konuşmaya korkuyordu, bakın şimdi herkes koyu koyu sövebiliyor.
Adalı cinayeti ve Raif Denktaş’ın kaza sonucu ölümü konuşmaları bana bunları hatırlattı.
Olaylara bazen farklı pencerelerden bakmak lazım. Bakamıyoruz ama çoğu zaman, çoğu zaman işimize de gelmiyor anlaşılan.
Şimdi sorulacak yeni bir soru var; Raif Denktaş kazası soruşturuldu mu hiç?
Günün Sözü
"Özlemek, ölmekten sadece iki harf fazla be çocuk."
Cemal Süreya
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.