Bu tutuklama şok etkisi yarattı...

Yayın Tarihi: 13/10/23 07:00
okuma süresi: 4 dak.

Reçete vurgununda tutuklamalar devam ediyor. Doktorlar ve eczacılar bir yandan tutuklanıyorlar sonra teminatla serbest kalıyorlar.

Olay derin, bakalım daha kaç doktor kaç eczacı daha tutuklanacak.

Eski Başbakan ve Meclis Başkanı Sibel Siber’in de tutuklanması hepimizde şok etkisi yarattı.

Sibel hanımı hepimiz tanırız.  Son derece temiz ve düzgün bir insandır. Sahte reçete yapmak gibi bir duruma da ihtiyacı yoktur.

Tabii tutuklamaların detaylarını bilmiyoruz.

Günlerdir konuk aldığım siyasilerle konuştuğumuz bir mesele var; Usulsüzlük yapmak başka bir şey yolsuzluk yapmak başka bir şey.

Bugün birçok doktor usulsüz olmasına karşın iyilik amacıyla reçete yazabiliyor.

Tutuklananlar arasında yolsuzluk yapmayan yani beş bin 10 bin 3 bin reçete yazmayan ancak 20-30 tane yazmaması gereken reçeteyi yazan doktorlarda bulunuyor.

Polis usulsüz reçete yazan doktorları da tutukluyor ve mahkemeye çıkarıyor.

Elbette ki yargı bu iki farklı konuyu öyle tahmin ediyorum ki farklı koşullarda yargılayıp bir sonuca ulaşacaktır.

3 bin reçete yazanla 30 reçete yazan aynı kefeye konulmamalı.

Tutuklamanın detaylarını bilmemekle birlikte ben Sibel hanımın suçsuz olduğuna inanmak istiyorum.

Dediğim gibi Sibel hanım bu ülkede Başbakanlık uzun süre Meclis Başkanlığı yapmış, birçok hastasına yeri geldiğinde ücretsiz bakan, para almayan yurt sever bir insan yurt sever bir doktordur.

Gelin görün ki polis usulsüz yazıldıysa bile tutukluyor.

Bu tutuklama şekli olduğu sürece adınız gibi emin olun birçok doktor süreç içinde tutuklanacaktır.

İyilik amacıyla yazılan reçeteler de var işin içerisinde ama usulsüz mü evet usulsüz.

Böyle olunca da polis hemen tutukluyor, kelepçeyi kolunuza takıyor.

Sibel Siber gibi aydın ve saygın bir insanın mahkemeye kelepçeyle getirildiğini düşünmek bile istemiyorum.

Sapla samanı birbirinden ayırmak lazım böyle bir aşamada.

Tabii öte yandan da polis üstüne düşeni yapıyor, usulsüz gördüğü her vakayı tutukluyor ve mahkeme huzuruna çıkarıyor hatta isterse bir gün, üç gün, sekiz gün içerde tutma yetkisi de var mahkeme tarafından verilirse.

Doktorluk ve eczacılık mesleği saygın mesleklerdir.

Bu mesleklerin ve bu meslekleri icra edenlerin saygınlığının ve itibarının sarsılmaması için polisin de dikkatli davranması gerekiyor.

Yara bir açıldı mı kapansa bile izi kalır.

Toplum küçük duydunuz mu filanda bu işe karışmış bakalım ne kadar götürdü der.

Neyse polis soruşturmasını yapacak ve sonuçta suçlu suçsuz ortaya çıkacak.

Olay yargı sürecinde olduğu için çok da derinlemesine yazmaya gerek yok ancak bir daha söylemem gerekirse usulsüzlük başka yolsuzluk başka.

Bu ikisi bu tutuklamalar nezdinde birbirine karıştırılmamalı ve tutuklanan insanların itibar kaybı yaşamamasına dikkat edilmeli.

Yazıyı sonlandırmadan daha önce yazdığım bir konuya tekrar atıfta bulunmak istiyorum.

Polis soruşturma sürecinde hiç Sosyal Sigortaları sorgulamadı, bununla ilgili herhangi bir haber kamuoyuna yansımadı.

Derinleşen bu reçete vurgununun Sosyal Sigortaları da kapsayıp kapsamadığı hep kilim altı olmuş olarak kalacak. Sigortalarda reçetelerden sorumlu personeller yıllardır bu kadar yüksek reçeteleri ödemeyi onaylaması ve bunu neredeyse hiç sorgulamaması neden kimsenin dikkatini çekmiyor.

Sosyal Sigortalar Dairesi'nde de polisin gerekli soruşturmayı yapması gerekiyor.

**************

Günün Sözü

Boğazıma takıldı sevdan... 3 kere sırtıma vur helâl de; alışık değilim harama, ondan olacak herhalde.

Cemal Süreya


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları