Bu memleketten bir halt olmaz...

Meclis kilitlendi. Herkes kendi açısından haklı ama kimsenin alacağı yok. Peki nedir yaşanan gelin bir bakalım. Herkesin hem aklı karışık hem ne olacağını kimse bilmiyor. Açık konuşmak gerekirse ne olacağını belki bilmiyoruz ama ne olması gerektiğini biliyoruz. Film Faiz Sucuoğlu’ndan başladı. Grup toplantısındaki kapalı seçimde Faiz Bey seçilseydi inanın bana CTP’nin de desteğiyle en fazla üçüncü turda Faiz Bey seçilecekti. Gelin görün ki olmadı. Faiz Bey'e sahip çıkan da olmadı. Neyse Faiz Bey elendi ve gitti. Uzun zamanda meclisin kapısından gireceğini sanmıyorum. Artık o sorun nasıl çözülecekse çözülecek.

Peki sonra ne oldu. Zorlu Töre’nin seçimine geçildi. CTP’lilerin Zorlu Bey'den rahatsız olduğunu herkes biliyor. CTP’yle Zorlu Bey görev süresi içerisinde defalarca kez ters düştüler. Bu nedenle CTP’liler ve bağımsız vekiller Töre’ye ret verdiler. Gelin görün ki UBP içinde de Töre’nin Meclis Başkanı olmasını istemeyenler var. Başbakan her ne yaptıysa Töre’nin seçilmesini sağlayamadı. Dört tur üst üste ret cevabı aldı. Darken Cumhurbaşkanı Tatar yurt dışına gitti ve Töre Cumhurbaşkanlığına vekalet edeceği için görevi Fazilet Özdenefe’ye bıraktı. Sonra UBP grubu Kutlu Evren’i önerdi. Bu sefer Kutlu Bey 26 ret yedi ve adaylığı düştü. Derken Tatar apar topar Türkiye’den geri getirtildi. Bu sefer de Töre meclisi açmama kararı aldı ve meclis kilitlendi.

Ne Cumhurbaşkanı ne de Başbakan, Zorlu Bey'i Meclisi açma noktasında ikna edemediler. Töre istenmemesine rağmen “hayır beni seçeceksiniz” diye ısrar ediyor. En sonunda ne oldu stresten dolayı yorgun düştü ve hastaneye yatırıldı. Büyük geçmiş olsun tabii. Umarım en erken zamanda sağlığına kavuşur.

Ama burada önemli bir nokta var. Zorlu Bey ne muhalefet tarafından ne UBP tarafından Meclis Başkanı olarak istenmiyor. Buna rağmen Töre meclis başkanı olma noktasında direniyor ve meclisi açmıyor. Değer mi değmez. Zorlu Bey'in yerinde ben olsam tamam kardeşim beni istemiyorsunuz o zaman bende kenara çekilirim kim isterse seçilsin derim ve bırakırım bu ısrarı. Zorlu Bey'i severim. Yıllara dayanan bir hukukumuz vardır. değer mi bu ısrara değmez.

Ne noktadayız. Töre hasta. Ne zaman iyileşeceği bilinmiyor. UBP’ye göre Meclis Başkanı hasta ve raporluysa Meclis başkan vekili olarak Fazilet Hanım'ın meclisi açması ve yeni meclis başkanının seçilmesi sağlaması gerekiyor. Hatta UBP’ye göre Fazilet Hanım iç tüzüğü çiğniyor. Bugün son gün ve meclis başkanının seçilmesi gerekiyor ama seçilmeyecek. Çünkü ne Zorlu Bey ne Fazilet Hanım meclisi katiyen açmıyor. Olacak gibi değil. Koskoca meclis UBP-CTP kavgasının ortasında kaldı. Tabii koltuk sevdası yüzünden de açılamıyor.

Özdemir Tokel dün bende konuktu, ne olacak diye sordum. Hiçbir şey olmayacak dedi. Amir hüküm ilk on günde meclis başkanı seçilir ama seçilmezse şu olur bu olur demiyor. Vakti zamanında yasa koyucu böyle bir şey olacağını tahmin etmediği için seçilmezse şu olur dememiş. Yazmıyor.

Cumhurbaşkanı Tatar şimdilik buralarda ama en hafta sonu üçlü yemek için adadan ayrılacak. Erine kim bakacak Zorlu Bey. Çünkü halen meclis başkanı. Fazilet Hanım da meclis başkan vekili olarak görevine devam edecek. CTP kararında kararlı hiçbir şekilde açmayacak. Cumhurbaşkanı dönene kadar yeni meclis başkanı da seçilmeyecek. Velev ki Tatar yurda döndükten sonra Zorlu Bey ikna olur da gelir meclisi açarsa.

Peki ne olacak? Aslında bu sorunun cevabı çok basit. Yeni meclis başkanı Töre meclisi açana kadar ya da Fazilet Hanım meclisi açana kadar seçilmeyecek. Bu bir hafta mı olur bir ay mı olur bilmiyoruz.

Evet burası KKTC. Burada her şey olur. Koskoca Hükümet ve koskoca muhalefet ters düştüğü için meclisi açmıyor ve meclis başkanı seçilemiyor. Çözülecek mi peki? Evet çözülecek ama ne zaman. Bilmiyoruz. Bildiğimiz bir şey var o da bu memleketten bir halt olmayacağıdır.

*******************

Günün Sözü

"Zorla güzellik olmaz"

Anonim