Bu iş bitti gibi gözüküyor...

Yayın Tarihi: 21/10/24 07:00
okuma süresi: 5 dak.

Meclis Başkanlığı seçimi yapıldı ve bu seçimi Ziya Öztürkler kazandı. Peki kazandı mı ? İntikam çetesi üç kağıda çifte mühür vurarak aslında oy pusulalarının geçersiz olmasını sağladılar. Muhalefetin iddiası bu yönde. Genel görüş ; iki evet mührü vurulan pusulaların geçersiz olduğu yönünde. Seçim ve Halk Oylaması yasasına göre bu oylar geçersiz.

Peki şimdi ne olacak ?

Ziya Öztürkler başkan seçildi mi seçilmedi mi ? Hukuk camiasından bir Allah'ın kulu da çıkıp bu oy pusulaları geçerlidir demedi. Peki CTP şimdi ne yapacak. Başsavcılığa mı sorulacak ? Buna Meclis hukucuları mı karar verecek. Tabii öte yandan bir başka konu var ki seçim kağıtlarını okuyan ve karar metnini yazan görevliler bu üç oy pusulasının geçerli olduğunu Kabul edip 26 evet diye not ettiler.

Öte yandan bir görüş daha var. Anayasanın "Başkanlık Divanı" başlıklı 83 maddesi Meclis seçimleri ile ilgili "çift mühür" veya "gizlilik veya işaretli oy" ile ilgili bir düzenleme içermemektedir. Seçim ve Halkoylaması Yasasının 3. Maddesi ise söz konusu Yasanın sadece Cumhurbaşkanlığı, milletvekilliği ve yerel seçimlerde uygulanacağını belirtmektedir.

Yani Cumhuriyet Meclisi iç seçimlerini kapsamamaktadır. Yani muhalefetin iddiaları geçersizdir. Meclis içtüzüğünün  147. Maddesinin (4) üncü fıkrası ise çift mührün geçersiz olabileceği yönünde herhangi bir ifade içermemektedir. Bu nedenlerle Meclis Seçim sonucu mevzuata uygundur.   YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı’ya göre bu oy pusulaları geçerli, Erhan Arıklı meclis seçimi bitmiştir diye açıklama yaptı.

Öte yandan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman; Meclis başkanlığı seçimi tamamlanmadı diyerek Meclis Başkan yardımcılığı seçimini yapmadılar. Anlayacağınız her şey karma karışık oldu. Emine Dizdarlı aynı zamanda eski bir yargıç ve Emine hanıma göre bu oy pusulaları geçersiz. Bir oldu bittiye mi gelecek yoksa seçim tekrarlanacak mı ?

Bunu elbette ki bir hukuk dayanağı olan bir yerin söylemesi gerekiyor. Bu makam yüksek ihtimal Başsavcılıktır. Meclis Divanının bunu belirlemesi şu an için imkansız. Çünkü Divanın bu konuda karar üretebilmesi için CTP’nin Ziya Öztürkler’in Başkanlığını Kabul etmesi Başkan yardımcısını seçmesi ve Divan üyelerinin atanması gerekiyor ki bir toplantı yapılsın ve bir karara ulaşılsın. Bu da mümkün görünmediğine göre ne olacağı nasıl bir karar üretileceği belirsiz.

Öyle tahmin ediyorum ki CTP, Başsavcılıktan yazılı bir görüş talep edecek ve Başsavcılıktan gelecek görüşe göre karar varılacak. Şahsi fikrimi söyleyecek olursam bu oy pusulararı geçerli. Seçim ve Halk oylaması yasasına göre bu oylar geçersiz ama Meclis iç tüzüğüne göre geçerli ama artık son durumu  resmi makamlar açıklayacak. Eğer oy pusulaları geçersiz sayılırsa Meclis Başkan seçimi tekrarlanacak ama öyle anlıyorum ki bu iş bitmiş gibi gözüküyor.

Daha önce de yazdım; buradaki mesele meclis başkanı seçmek değil Başbakandan intikam almaktır. Hedefteki Başbakandan başkası değil. Mesele Başbakanı itibarsızlaştırmak ve zora sokmaktır. Bu nedenle kim aday yapılırsa yapılsın meclis başkanı olamayacaktır. Olsa da Ziya Öztürkler gibi şaibeli seçilmiş olacak ve net olmayacaktır. İşte bu nedenle Başsavcılık gibi bağımsız bir makamın bu konuda net görüş beyan etmesi ve bu sıkıntıyı gidermesi gerekecektir.

Tabii bu Meclis Başkanlığı seçiminin artık kabak tadı verdiğini de söylemek lazım. kaçıncı adaydır bir türlü seçilmiyor. Başbakan tüm UBP’li vekillerle bir bir görüşüp mutabık kalmasına rağmen Başkanın seçilmesi bir türlü başarılamamaktadır. Dahası UBP’li vekillerin bazılarının oy kullanırken cep telefonu ile fotoğraf çektikleri sonra da iki mühür vurup oy pusulasını geçersiz kıldıkları iddia edilmektedir. Hal böyle olunca da kimin anlaşmalara uymadığı tespit edilememektedir.

 Üzülerek söylüyorum ama bu iş kelime anlamıyla rezilliğe dönmüştür. Siyasi açıdan ne etik ne ahlak kalmamıştır. siyasette muhalefet olur ama nefret olmaz, bazı UBP'li vekiller muhalefet yapmayı bırakmış nefretle hareket etmektedirler.

Neyse bekleyip göreceğiz..

*****************

Günün Sözü

"Şimdi aynı bardaktan su içemiyoruz. Ben bunu biliyorum, su biliyor, bardak biliyor; bir sen bilmiyorsun"

Küçük İskender


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları