Bıçaklananlar varken çözüm nasıl olacak ?...

Bayraktar Camisine iki kez bıçaklı saldırı düzenlendi. Hem yaralanan oldu hem de camiye zarar verildi. Köşe de bucakta sakladığım bir yazı bu aslında. Yarım kalmış bir yazı. Daha önce de Larnaka Büyük Camisine bir saldırı düzenlenmiş hatta Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan bu saldırıyı kınayan bir açıklama yapmıştı. Malum Cumhurbaşkanı Tatar ile Rum Lider Hrisostodilis yeni kapıların açılması için istişare yapıyorlar. Herkes hem fikir daha fazla kapı açılması için.

Ekonomi Güneye kaydığı için on binlerce Kıbrıslı Türk Güney Kıbrıs’a geçiyor ve alışveriş yapıyor. On binlerce Kıbrıslı Türk Rum tarafındaki AVM’lere gidip zaman geçiriyor. Zaman zaman ben de geçiyorum. Ne yalan söyleyeyim içim tedirgin değil dersem yalan söylerim. Bir AVM’deki Cafeye gidiyorsunuz kahvenizi alıp oturuyorsunuz. Üstelik yalnız başınasınız. Yabancı olduğunuz hemen dikkat çekiyor ama kimse sizinle ilgilenmiyor. Varlığınızdan kimse rahatsız gibi görünmüyor, derin bir nefes alıyorsunuz. Yan masadan biri kalksa ve size saldırsa hakkınızı nerede nasıl arayacaksınız sorusu hep aklıma gelir.

Kıbrıs’ta Rumlar ve Türkler huzur ve barış içinde birlikte yaşayabilmeli ama birileri eline bıçağı alıp bir camiden içeriye dalıp birilerini bıçaklayabiliyor, dahası camiye de zarar verebiliyor. Peki ya o bıçaklanan birileri ölse bir düşünün nasıl bir infial olur.

Münferit olaylardır deyip geçilecek bunu da çok iyi biliyorum hatta bazı gazeteler manşetten verirken gazetelerin çoğu haberi bile vermediler. Nasıl ki kaza oluyor ve birileri ölüyor ve birkaç gün kazalardan konuşuyor ve sonra unutuyorsak, cami basıp adam bıçaklamakta birkaç gün sonra unutuluveriyor.

Geçmişte de bu böyleydi. Eğer iki toplum çözüm için birbirlerine yakınlaşırsa mutlaka o toplumlardaki uç kişiler bir vahim zarar olayı yaratıyorlardı. Şimdi bu bir şekilde değişti. Artık Kuzeyde infial yaratan uç kişiler kayboldu gitti zaman içinde, zaten Kıbrıslı Türkler Rumlardan her zaman daha insancıldır, hiçbir Kıbrıslı Türkün Rum’a saldırdığına şahit oldunuz mu ? Olmadınız olmazsınız da.

Bayraktar camisine yapılan saldırının Provokatör bir eylem olduğu açık. Dünyanın birçok yerinde Camilerin yakılması ya da cami içerisinde ibadetle meşgul olan Müslümanlara silahlı saldırı düzenlenmesi zaman zaman sık tekrarlanan olaylardır ve inanın bana endişe verici bir durumdur zira İslam’da kısasa kısas vardır ve bunun karşılığında birileri kalkar daha vahim başka zararlar verir Rum tarafına.

İslam hoşgörü dinidir böyle şeylerin olmasını asla arzu etmez kimse, İnsanların inançları üzerinden ne siyaset yapılır ne de saldırı yapılır ancak dediğim gibi, Rum yönetimi bunu yapanları bir an önce bulup gereken cezasının verilmesini sağlamalı ve derhal tüm İslam dünyasından özür dilemelidir.

Tekrar belirtmem gerekirse üst paragrafta yazdıklarım hamasi ya da iş ola bir tepki yazısı değil kesinlikle. Din üzerinden yapılan saldırıların karşılığı beklenmedik ve yıkıcı olabilir, bu nedenle Rum yönetimi buna göz yummasın ve tedbir alsın derim.

Avrupa ülkelerinde 2014 ile 2020 yılları arasında yaklaşık 900 camiye saldırı gerçekleştirildiğini

eminim ki duymamışsınızdır. Türk ve İslam düşmanlığında ciddi bir artış var ve bunun ille ki bir karşılığı olacaktır. Bu nedenle devletlerin bu güvenliği sağlama zorunlulukları vardır.

Biz Kıbrıslı Türkler özellikle Kiliseleri korunacak birer tarihi eser gibi görüyoruz ama ne yazık ki komşumuzdaki bazı barbarlar bizim camilerimize gereken saygıyı göstermiyor. Bir başka önemli ayrıntı ise dünyanın dört bir yanında iktidara gelen hükümetleri incelerseniz dünyanın yeniden hızla faşist ve aşırı milliyetçi yönetimlerin eline geçmeye başladığını ve çatışmacı yapıların iktidara geldiğini söyleyebiliriz. En bariz örneği Yunanistan ve Fransa’dır. Herkes savaş çıkmaz ne olmasa dünyasında yaşar ama ansızdan biri çıbanı kaşıyayım karşıyayım derken kanatır. Bu işler ansızdan oluverir. Ne gerek var tüm bunlara demek lazım.

******************

Günün Sözü

''Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır. Üşüyorum, kapama gözlerini...''

Ahmed Arif