Artık umut vadetmiyor…

Yayın Tarihi: 30/01/25 07:30
okuma süresi: 5 dak.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, önceki gün buluştuğumuzu yazmıştım. Çok şey konuştuk. Aslında Cumhurbaşkanı Tatar ile Ankara hükümetinin Kıbrıs konusundaki açıklamaları tutarlılık gösteriyor. Yani bir başka deyişle Kıbrıs konusunda ortak bir ilerleme yok. Ancak Birleşmiş Milletlere baktığımızda özellikle New York zirvesinden sonra Crans Montana zirvesi gibi bir benzer zirvenin olabileceğini anlıyoruz. Burada iki nokta var; ya gerçekten Kıbrıs konusunda taraflar açısından bir ilerleme yok ya da perde gerisinde bir plan hazırlanıyor. Cumhurbaşkanı Tatar’ı dinlediğinizde Kıbrıs konusunda bir ilerleme olmadığını net bir şekilde anlıyorsunuz ancak Birleşmiş Milletlerin tavrına baktığınızda işler hiç de öyle görünmüyor.

Türkiye’nin hem komşularıyla hem de Avrupa Birliği ülkeleriyle ilişkilerini ne kadar iyi tutma çabasında olduğunu görüyoruz. Buradan yola çıkarsak Kıbrıs konusunun bu süreçten olumlu olarak etkilenmesinin son derece mümkün olduğunu düşünebiliriz. Yani hem komşularla sıfır sorun hem AB ülkeleriyle iyi ilişkiler ama Kıbrıs konusunda tek bir adım yok mantığının olması son derece imkansız görünüyor.

İşler Cenevre zirvesinde şekillenecek bakın görün derim şahsen ben. Her şeye rağmen bir çözüme karşılık umutsuz olmayı reddediyorum ama geldiğimiz bu durum beni çok da heyecanlandırmıyor.

HRİSTODULİDİS ÜNİTER DEVLETİ SAVUNUYOR

Kıbrıs’ın gerçekleri var. Bu gerçekler ilginç bir hal almış durumda. Nikos Hristodulidis'in federasyondan ziyade üniter devleti savunduğunu söyleyebiliriz. Federasyon bildiğiniz gibi bir Türk tezi. Rumlar federal bir çözüme sarılmış durumda. Tabii Rumların federal çözümden anladığı ile bizim federal çözümden anladığımız olgular aynı şeyler değil. Özellikle Crans Montana zirvesinden sonra federal çözüme dayalı bir çözüm şeklinin Türk tarafınca kabul edilmediğini ve eşit egemen iki devlet temelinde bir müzakere sürecine geçildiğini biliyoruz. Rum tarafı federasyon derken Türk tarafı da bunu kabul etmezken Kıbrıs müzakerelerinin başlaması söz konusu değil. Kıbrıs müzakerelerinde Papadopulos tarzı bir sürece sürüklenilebilir. Papadopulos çok katı bir görüşmeciydi ve adeta Kıbrıs konusunu Papadopulos ile müzakere etmek çok zordu. Yeni dönemde üniter devlet mantığı taşıyan Hristodulidis ile ne kadar verimli bir görüşme süreci olacak bunu da bekleyip göreceğiz.

Yaklaşık 50 yıl Kıbrıs’ta federasyon görüşüldü ve bir sonuç alınamadı. Federasyondan Rum tarafı da vazgeçse ve Türk tarafının istediği görüş zeminine gelse Kıbrıs konusunda yine bir ilerleme olmaz. Rumların istedikleri gayet açıktır. Rumlar siyasi eşitliği paylaşmak istemiyor, sıfır asker sıfır garanti üzerinde duruyorlar. Masanın üzerinde bunlar varken nasıl olacak da Kıbrıs’ta bir çözüm ortamı oluşsun. Bu nedenle Kıbrıs konusu artık ihtiyarlamıştır, çökmüştür, çözülemez hale gelmiştir, çözülemez halden de ziyade çözülmesi için görüşülemez hale gelmiştir. Görüşemediğiniz konuyu çözemezsiniz de. Şu an Kıbrıs sorunu taraflarca görüşülemez durumdadır. Bu nedenle Kıbrıs konusu ihtiyarlamış ve umut vadetmeyen bir konu haline dönmüştür.

CRANS MONTANA’DA ÇÖZÜLSE ÇÖZÜLÜRDÜ

Gerçekten de Crans Montana zirvesi Kıbrıs sorunun çözülebileceği en iyi zirveydi. Türk tarafı birçok konuda taviz dahi vermişti. Garantiler olsun askerin azaltılması olsun hep bunlar kademeli olarak yapılacaktı. Gelin görün ki bu olmadı. Dönemin Yunanistan Başbakanı Çipras bile Crans Montana zirvesini destekliyordu: Nikos Anastasiadis, Çipras’ın hükümet ortağı olan Kociyas ile iş birliği yapmış ve Kociyas, Çipras’ı hükümeti bozmakla tehdit etmişti. İki çözüm düşmanı Anastasiadis ile Kociyas iş birliği yapmıştı. Kıbrıs sorunu çözülseydi Crans Montana’da çözülürdü. Mademki orada çözülmedi artık çözülmesi son derece zordur. Örneğin Türk tarafı tekrardan federasyonu görüşmeye hazır bile olsa tarafların federasyondan anladıkları ve bekledikleri şeyler aynı şeyler değildir.

Çözüm Rumların uzlaşmazlığından dolayı mümkün değildir. Bu nedenle yeni dönemde Hristodulidis ile Tatar görüşecek herhangi bir şey bulamayacaklardır. Velev ki büyük devletler Türkiye ile birlikte yeni bir çözüm kapısı aralasınlar. Ben yine de umutsuz olmamayı tercih ediyorum, çünkü Kıbrıs Türk halkının bekası uluslararası bir çözümde yatmaktadır.

********************

Günün Sözü

“Bugünkü aklımız olsaydı Rumları AB’ye almazdık.”

Eski İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Alexy Flemmings30/01/25 09:16
Atatürk: "Milletin İstiklalini Yine Milletin Azim ve Kararı Kurtaracaktır." Kıbrıs Türk halkının bekası, Kıbrıslı Türklerin BİZZAT KENDİ azim, kararlılık ve çalışkanlıklarına bağlıdır. Tayvan'da hala çözüm olmadı. Tayvanlılar çalıştılar, elektronik devi oldular. Tayvan'da KİŞİ BAŞINA gelir, 70.000 $. Kosovalılar, Sırplara karşı HER ZAMAN BİRLİK İÇİNDE OLDULAR: BELÇİKA FEDERASYONUNDA HÜKÜMETSİZ GÜN SAYISI VE DELİ GÖMLEĞİ (FEDERASYON) GİYMEDEN TÜM DÜNYAYLA BÜTÜNLEŞEN KOSOVA ZORLA DELİ GÖMLEĞİ (FEDERASYON) GİYDİRİLEN BELÇİKA'da Flaman halkı, Valon halkıyla anlaşamadığından, Belçika'da ülkeyi yönetecek bir hükümetin bile kurulamaması (HÜKÜMETSİZLİK) hayatın normali oldu: Belçika'da HÜKÜMETSİZ geçen günler: 1979: 107 gün; 1988: 148 gün; 2007: 194 gün; 2019: 653 gün (2 YILA YAKIN); 2024: 202 gün(27.11.2024 itibarıyla) VE HALEN HÜKÜMETSİZ! ZORLA DELİ GÖMLEĞİ (FEDERASYON) GİYDİRİLEN BELÇİKA, 1830'dan beri, yaklaşık 200 YILDIR, BEDEL ÖDÜYOR! Brüksel, AB başkenti olmasaydı, Belçika PROJEsi çoktaaan çökmüştü. KKTC'de, halkın seçtiği parti HEMEN HEMEN AYNI GÜN HÜKÜMET OLUYOR! ZORLA DELİ GÖMLEĞİ (FEDERASYON) GİYDİRİLMEYİ REDDEDEN KOSOVA: 111 ülke Kosova'yı tanıyor. Kosova, BM üyesi olmadığı halde, Uluslararası Olimpiyat Komitesi'ne üye oldu; 2016 Rio, 2021 Tokyo, 2024 Paris Olimpiyatlarında mücadele etti; FİFA ve FİBA'ya üye oldu; tüm dünyayla futbol ve basketbol oynuyor: https://inside.fifa.com/fifa-world-ranking/KOS?gender=men https://about.fiba.basketball/en/national-federations/9795-kosovo Kosova TÜM DÜNYAYLA TİCARET yapıyor. Kosova'ya TÜM DÜNYADAN uçaklar vızır vızır inip kalkıyor: https://en.wikipedia.org/wiki/Pristina_International_Airport Kosovalılar, AB'ye VİZESİZ girip çıkıyor. https://home-affairs.ec.europa.eu/news/visa-free-travel-kosovo-citizens-eu-2024-01-03_en#:~:text=As%20of%201%20January%202024,Kosovo%20without%20issuing%20a%20visa. Kosova, DELİ GÖMLEĞİ (FEDERASYON) GİYMEDEN tüm dünyayla buluştu, bütünleşti! Kosovalıların, çözüm olmuşmuş olmamışmış ZERRE UMRUNDA DEĞİLDİR: Henry Kissenger: "Uluslararası ilişkilerde önemli olan sorunları çözmek değil, çözümsüzlüğün maliyetini karşı taraf üzerinde bırakmaktır."

Diğer Gökhan ALTINER yazıları