Dost acı söyler
CTP, parti programı, parti tezleri ve partinin temel ilkeleri çerçevesinde oluşturulan ve sürekli olarak kendini toplumsal ve evrensel ihtiyaçlar doğrultusunda güncelleyen politikaları kapsamında Kıbrıslı Türk Halkının varlığını tehdit eden tüm unsurları ortadan kaldırmayı hedefleyen projeleri hazırlayarak çalışmalarını yürütüyor...
Bu çalışmaları en yoğun biçimde sürdürürken de gereksiz tartışmalardan ve polemiklerden uzak durmaya önem gösteriyor.
CTP 1970 yılında Kıbrıslı Türk Halkının bağrından çıkan ve halihazırda yaşayan tüm Kıbrıslı Türk siyasal partilerinden daha önce kurulan bir siyasal partidir. CTP, Kıbrıs’ın kuzeyindeki tüm sivil toplum örgütleri, dernekler, birlikler ve grupları, yani Kıbrıslı Türk Halkının tüm kesimlerini kucaklayan, onlarla diyalog ve işbirliği içinde olan ve tüm iletişimlerinde demokratik ve şeffaf bir ortam sağlamaya önem gösteren bir siyasal partidir.
CTP tüm bunları yaparken çoğulcu bir demokrasi anlayışı ortaya koymakta, hukuka ve insan haklarına saygı duymakta, sayısal üstünlüğün her şey demek olmadığını bilmekte ve attığı her önemli adımda toplumsal mutabakat oluşturmak için azami gayret göstermektedir.
SUYUNDAN DA GOY!
CTP bu amaç ve gailelerle hareket ederken, günümüzün temel siyasi malzemesi ise bambaşka gündemlerle ve malzemelerle donatılıp, siyasi erk tarafından günde beş vakit üretilen ve halka arz edilen “hikayeler”.
Kıbrıslı Türklerin maruz kaldıkları bu hikayeler hakkında, Leymosunlu Muhallebici Paşa dayımız yaşamış olsaydı, "suyundan da goy" derdi...
YUTULUNUYOR!
2024 yılını çok yakında bitiriyoruz.
Geriye dönüp baktığımızda son yıllarda yaşanan sorunların kartopu gibi büyüdüğünü görüyoruz.
Her şey açıkça konuşuluyor ama yine de bir çözüme ulaşılamıyor.
Aynı şeyler defalarca tartışılıyor.
Sonuç yok...!
Sorunlar ise toplumu yutmak üzere...
Bu durum karşısında “koalisyon hükümeti” ne yapıyor?
Şakanın yeri değil ama bir fıkra ile anlatalım:
“Adamcağızın birisi ishal olmuş.
Türlü geleneksel ilaçları denemiş.
Bakmış geçecek gibi değil.
Arkadaşlarının tavsiyesi üzerine, hastanenin "gastroenteroloji" bölümüne gitmeye karar vermiş.
Lakin hastaneye vardığı zaman hangi kısma gideceğini unutmuş.
Tek hatırladığı şey kelimenin sonunda “loji” olduğu.
Neyse, oradaki görevliye servisin adını unuttuğunu ama sonunda “loji” olduğunu söylemiş.
O da kendisine olası birimleri birbir sırayla sayarken sonunda “loji” olarak "psikoloji" bölümünün olabileceğini belirtince, hasta adamcağız da “tamam herhalde orasıdır” deyip "psikoloji" bölümüne gitmiş.
Birkaç günlük tedavi sonrası arkadaşları durumunun ne olduğunu, problemin hala devam edip etmediğini sormuşlar.
O da:
“Asıl sorun devam ediyor ama tedavi işe yaradı.
Artık hiç kafama takmıyorum”
demiş.
Son dönemlerde yaşanan sorunlar öylesine büyüyor ve köklü çözüm yerine sorunları öteleyen sözde geçici çözümler ortaya konuyor ki, Kıbrıslı Türk Halkının varlığını koruyacak ve ileriye taşıyacak projelerin yaşam bulmasının önü giderek daha da tıkanıyor...
Kimse kusura bakmasın:
DOST ACI SÖYLER...
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.