EkoFin

Yrd. Doç. Dr. Şükrü UMARBEYLİ
sukruumarbeyli@hotmail.com
Yrd. Doç. Dr. Şükrü UMARBEYLİ

Fırtınada döviz kurları neden durgun?

Yayın Tarihi: 06/05/24 07:00
okuma süresi: 5 dak.

İMF Türkiye’deki ekonomik politikaları destekliyor. Yurt dışından ve ülkemize yatırım yapan yabancı ülke vatandaşları zaten bu politikayı destekliyor. 2000'li yıllarda hatırlayacaksınız İMF sürüklenen kur politikasını desteklemişti. Beklentileri enflasyonu bu şekilde tutmamızı öngörüyorlardı. İlk etapta kısa vadede her şey güzel olmuştu. Dış ticaret açığımız, cari açık toparlanmış ve kurlarda hafif gerileme süreçleri başlamıştı; ama sonrasında yükselen kurlar ile birlikte süreçler tersine dönmüştü. 2000 yıldan sonra 2001 yılında meydana gelen kırılgan ekonomilerde sürüklenen kur politikası ya da sabit kur politikası uygulamalarının doğru olmadığı ve devalüasyona sebebiyet verdiği yıllar Sonra zaten itiraf edilmişti ve iş işten geçmişti.

Avrupa'ya nazaran Türkiye çok daha pahalı bir duruma geldi. Diğer yandan kredi derecelendirme kuruluşları kredi derecelendirme notunu artırmışlardı geçenlerde hatırlayacaksınız; ama bu yatırım yapılabilir seviyenin 4 kat altında başka bir kuruluşta da yine yatırım yapılabilir seviyenin 6 kat altında devam etmektedir.

Biz daha önce yine bu filmleri izledik. Bu kredi notunu Türkiye hak etmiyor alt kesimdeki ülkeler Afrika ülkeleri ve diğer sahra ülkeleri ile ayni durumda olmamız kabul edilebilir değil. Kredi derecelendirme kurumları herhalde bizleri başkaları ile karıştırıyorlar. Alkış tuttuğumuz bu notlar politik olarak verilen notlardadır. Son zamanlarda Türkiye için muhtemelen aşırıya gidip yerden yere sizi vurunca hemen düzeltme geliyor.

Mısır ve Arjantin'de uygulanan ekonomik politikalarının devamında biz de aynı hatalara düşmemeliyiz. Enflasyon zaten baz etkisiyle sonbahardan itibaren düşecek yani %70 oranı enflasyonu yakaladık. Zaten son 3-5 ayda enflasyon baz etkisi süreçleriyle düşüşe geçecektir. Gelecek yılsonu enflasyon oranı için yapılan anketlerde biliyorsunuz %42-45 seviyeleri öngörülüyor.

Yabancı yatırımcılar zaten yüksek faizden dolayı kısa vadeli yatırımları tercih ediyorlar Diğer taraftan TCMB rezervlerine bağlı olaraktan aşırı bir kredi verme süreci devam ediyor ve özellikle döviz kredileri verilmesi ve artan dış borçlar ticari tarafta baskı yaratabiliyor. Kurların baskılanması devam ederken reel sektör firmalarına ileride döviz kurlarındaki artış büyük baskı yaratabilir. Bunların kontrollü bir şekilde yapılması büyük önem arz edecektir. Türkiye’de özellikle Avrupa Birliği menşeli ürünler %30-40 daha pahalı ve diğer taraftan Big Mac endeksi Japonya'dan bile daha pahalı duruma gelmiş durumda.

2001 yılında IMF bize bu Reçeteyi uyguladı şimdi yine benzer bir durum var. İMF bize alkış tutuyor gerçekten garip değil mi? Kamu maliyesi tasarrufları artırılmalı ve daraltıcı ekonomik politikalara yönelik sürdürülebilir politikalar devam etmelidir. Dediğim gibi yaz aylarından sonraki çeyrekte baz etkisi ile düşecek olan enflasyon ile birlikte TCMB faiz indirimini mutlaka yapacaktır bu zaten beklenen bir şey ve ekonomik büyümenin yolunu açacaktır.

Kurların şu an baskılanarak tutulması İsrail’deki savaştaki Filistinler ’in, yine Suriye’deki vatandaşların Mısır ve Türkiye taraflarına yönlendirilmesi süreçleri ile birlikte İMF tarafından hibe olarak verilen sıcak para girişlerinden kaynaklı politikalar sonucunda başarılmış durumda.

Türkiye’de bazı kesimlerde ve şirketlerde döviz satışları devam ediyor ve TL’deki yüksek faizlere dönüşler başlamış durumda görülüyor. Yılsonuna kadar artacak olan döviz kurlarına kadar kısa vadeli TL dönüşleri gözlemleniyor.

Dövizler enflasyon oranı altında artacaktır. Diğer taraftan dediğim gibi bu süreçlerde faizler de gevşemeye başlayacaktır. Geçen hafta ABD büyüme rakamları açıklanmıştı. %2.5 büyüme oranları bekleniyor iken %1.6 büyüme gerçekleşti. Amerika'da beklenen rakamlar bunlar değil, bundan sonra enflasyonla mücadele ile de yine daha baskın devam edeceklerdir. Avrupa'da faiz indirimi bildiğiniz gibi Haziran ayında bekleniyordu ve Amerika faiz indirmedikçe Avrupa'da faiz indirmez duruşu devam ediyor.

Brüt rezervler 2 milyar dolar azalmıştı. Nisan ayı başından bu yana ise brüt rezervle 3.2 milyar dolar artmış swap hariç net rezervler 13 milyar dolar olarak artış gösterdiği e en azından kayıpların yerine gelmiş olması büyük önem taşımaktadır.


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Yrd. Doç. Dr. Şükrü UMARBEYLİ yazıları